'
Ergenekon terör örgütü'
soruşturması kapsamında tutuklanan
emekli Tuğ
general Veli Küçük'ün 'Eşref
Bitlis'in öldürülmesinden Genel
kurmayın haberdar olduğu yönündeki iddiası Eşref Paşa suikastına yeni bir boyut kazandırdı.
25
Ağustos 1996'da
Aydınlık dergisinde isim verilmeden yayınlanan
röportajla ilgili o günlerde ne bir soruşturma başlatılmış ne de iddia tekzip edilmişti. 12 yıl geçtikten sonra 13
Mart 2008'de Aydınlık'ın sahibi ve
İşçi Partisi lideri
Doğu Perinçek, röportaj yapılan 'üst düzey askerî yetkilinin'
Veli Küçük olduğunu açıklamıştı.
Eşref Bitlis'in iki çocuğundan biri olan
Tarık Bitlis, Perinçek'in Küçük ismini açıklamasını manidar buluyor. Küçük'ü tanımadığını, ismini gazetelerden duyduğunu söyleyen Bitlis, "Bu konuyla ilgili kim ne biliyorsa çıkıp dürüstçe söylesin. Eğer babamın ölümü aydınlatılsaydı
Türkiye bugün bu durumda olmazdı." diyor.
'Bir generalin üniformalı iki albayın huzurunda yaptığı açıklamalar' şeklinde yayınlanan röportajla ilgili inceleme başlatılmamasını anlayamadığını ifade eden Tarık Bitlis, "Röportajın girişinde diyor ki: 'Orduda önemli bir görevde olan bir general, bir askerî birlikte üniformalı iki kurmay albayın da hazır bulunduğu bir değerlendirmede Aydınlık'ın şu yazılı sorularına
cevap verdi.' Siz bu generallerin bağlı olduğu silahlı kuvvetlerin üst kademeleri olarak merak etmez misiniz kim diye?" şeklinde konuşuyor. Oğul Bitlis, Küçük'ün isminin zamanaşımına uğradıktan sonra açıklanmasını, suçlunun gizlenmesi olarak nitelendiriyor. Babasının ölümüyle ilgili soruşturmanın alelade yapıldığını savunan Bitlis, şunları söylüyor: "Yapılan incelemeler, ne kamu vicdanını, n
e devlet büyüklerini ne de aydın ve yazarlarımızı tatmin etmemiştir."
"Uğur
Mumcu, Eşref Bitlis, A.
Taner Kışlalı cinayetlerinin failleri ortaya çıkarılsaydı bugün farklı olurdu." diyen Bitlis, "Tabii gene Türkiye'yle uğraşan birtakım gruplar olurdu, ama bu kadar rahat davranamazlardı. Bu tür olayları
toplum daha açabilseydi, mekanizmalar daha iyi gündeme getirseydi, en azından yanlış yönlendirmeler olmazdı toplum içinde." ifadelerini kullanıyor.
Babasının ölümünün şaibeli ve karanlık bir olay olması sebebiyle bazı kesimlerce kullanılmasından üzüntü duyduğunu dile getiren Bitlis, şöyle konuşuyor: "Aradan kaç sene geçti hâlâ insanlar öyle mi, böyle mi diye tartışıyor. Bu konuda üç dört tane kitap yazılmış.
Kitaplarda 'Jandarma Genel Komutanı'na suikast' deniliyor. Devlet arşivlerinde, TBMM'nin tutanaklarında da olay suikast olarak geçiyor. Zamanın başbakanı, başbakan yardımcısı ve bakanlarının 'bu suikasttır' diye demeçleri var." Eşref Paşa'nın ölümünün
faili meçhul olarak değerlendirilmesini saçma bulan Bitlis, şunları söylüyor: "Eşref Bitlis, Türkiye'nin Jandarma Genel Komutanı'ydı. Nasıl faili meçhul olur."
ZAMAN