BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Sözcüsü Fleming, 400 bin nüfuslu şehirdeki herkesin Türkiye’ye sığınma ihtimali bulunduğunu söyledi. Sayının, köylerle birlikte yarım milyona ulaşabileceği ifade ediliyor.
Suriye’nin Kobani şehri çevresinde IŞİD ile PKK’nın uzantısı YPG arasındaki çatışmalarla birlikte bölgeden kaçışlar sürüyor. Tek çıkış noktası olan kuzeydeki Türkiye sınırının geçişlere açıldığı cuma gününden beri gelen sığınmacıların gayrı resmî sayısı 200 bini geçti. Birleşmiş Milletler (BM) dün Türkiye’nin omuzlamak durumunda kalabileceği mülteci dalgasının büyüklüğüne dair açıklama yaptı. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Sözcüsü Melissa Fleming, 400 bin nüfuslu Kobani’deki herkesin sınırı geçerek Türkiye’ye sığınma ihtimali bulunduğunu söyledi. Yerel kaynaklar bu sayının civar köylerin de eklenmesiyle yarım milyonu geçebileceğini belirtiyor. Ana sığınma noktası Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde ise durum içler acısı. 3 odalı evde 50 kişi yaşamak zorunda kalanlar var. O kadar şansı olmayanlar çaresiz dışarıda sabahlıyor.
IŞİD’in saldırdığı Kürt yoğunluklu Kobani’de bundan önce PYD ve silahlı kanadı YPG’nin tek taraflı ilan edilen özerk yönetimi söz konusuydu. Şehir, bir hafta öncesine kadar 3,5 yıldır iç savaşın sürdüğü Suriye’nin diğer bölgelerine göre nispeten daha az şiddet olaylarına sahne olmuştu. IŞİD kuşatması ve ağır silahlarla yapılan saldırıların, şehri tamamen metruk bir yer haline getirme potansiyeli bulunuyor. Cenevre’deki aynı basın toplantısında konuşan BM İnsan Hakları Sözcüsü Rupert Colville de “en büyük kaygılarının Kobani’nin düşmesi olduğunu” söyledi. IŞİD’in saldırılarını başlattığı 15 Eylül’den bu yana bölgede en az 105 köyü ele geçirdiğini kaydeden Colville, 100 kadar diğer köyün de baskın korkusuyla terk ya da tahliye edildiği yönünde haberler aldıklarını belirtti. Bölgede 440 köy bulunuyor.
'TÜRKİYE AVRUPA'NIN 3 YILDA YAPTIĞINI 3 GÜNDE YAPTI'
Sınırı geçen 200 binden fazla Suriyelinin bir kısmı otobüslerle Türkiye’nin iç kesimlerindeki akrabalarının yanına gitti. Bazılarının ise akrabaları Suruç ve civar yerleşim bölgelerinde bulunuyordu. Bu şekilde kendilerine barınacak bir yer bulanlar da var. Mülteci kamplarına yerleştirilebilenler de çıkartıldığında sokaklarda kalmaktan başka çaresi olmayan 10 binler kalıyor geriye.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Sözcüsü Melissa Fleming, 200 bin kişilik yardım taşıyan bir uçağın bugün Ürdün’ün başkenti Amman’dan Adana’ya geleceğini; bunu da hafta içinde üç uçağın takip edeceğini söyledi. UNHCR Sözcüsü, Türkiye’ye destek çağrısı yaparken Avrupa’ya da sitem etti. “Türkiye’ye ulaşan (Suriyeli sayısı) 138 bin, aşağı yukarı tüm Avrupa’nın Suriye savaşının 3 yılında aldığı toplam sayıya eşit.” dedi.
MÜLTECİLERİN HAYVANLARI HARAÇ MEZAT ALINIYOR
Suruç’ta bir yanda Suriyeli sığınmacılara yardım için koşuşturanlar görülürken müftülük de art niyetli kimselerin savaş mağdurlarını suistimal etmesini engellemeye çalışıyor: “Suriye’den gelen mülteci kardeşlerimizin eşyaları ve beraberinde getirdiği kurban hayvanları ucuza almak insani ve dini değildir. Ayrıca rayiç bedelinin altında kurbanlık satın almak dinen caiz değildir, kabul edilmez.” Halk, en az 3 bin lira değerindeki büyükbaş hayvanların 200-300 liraya Kobanililerden satın alındığını anlatıyor.
Suruç’u görüp de gözyaşlarına boğulmamak imkânsız. Her yıl okul birincisi olan küçük Muhammed Said savaş nedeniyle 2 senedir okula gidemediği için psikolojisi tamamen bozulmuş. Doktor olma hayali kuran Muhammed artık evde kimseyle konuşmuyor. Donuk gözlerle bizi seyrediyor.
Çobanlık yapan iki kardeşinin IŞİD’in saldırısı sırasında arazide olduğu için yakalandığını anlatan Hasin Rakasur, ağlayarak “Kardeşlerime ne olduğunu bilmiyorum. Köylerde toplam 700 kişi IŞİD’in eline geçmiş. Hiç kimse onlara ne yapılacak bilmiyor. Sürekli dua ediyoruz.” diye konuşuyor.
“Akrabalarımız olmasaydı. Şimdi kim bilir hangi sokaktaydık. Hangi kaldırımın üzerinde yatıyorduk.” diyen Ciyan Said’in eşi de IŞİD’e karşı savaşmak için Kobani’de kalanlardan. Her sabah babası için ağlayan 7 yaşındaki oğlunu da daha sonra eşinin yanına göndermişler.
Neyse ki yardımsever Suruçlular da ellerinden geleni yaparak sınır komşularının imdadına koşuyor. Market sahibi Salih Şen, altı Suriyeli aile, tam 35 kişiyi dükkânında misafir ediyor. “Kiminin ayağında ayakkabısı bile yoktu. Ama çevre halkı çok duyarlı. Komşularla aramızda nöbet paylaşımı yaptık. Sabah, öğle, akşam yemeklerini sırayla veriyoruz.” diyor. Bunu ne kadar sürdürebilecekleri ise belirsiz.
Zaman