Başbakan Erdoğan, 19
Mayıs Spor Salonu'nda partililerle bayramlaşma programında yaptığı konuşmada, bayramların birlik ve beraberlik duygularının en yoğun yaşandığı günler olduğunu vurguladı.
3 Kasım'da farklı bir
Türkiye olduğunu anlatan Erdoğan,
AK Parti'nin iktidara gelmesiyle ülkede pek çok alanda büyük gelişmeler yaşandığını ifade etti.
2500 dolar olan milli gelirin bugün 5000 dolarları bulduğunu belirten Erdoğan, bugün ulaşılan noktada enflasyon canavarının üstesinden gelinerek enflasyon oranının yüzde 7.7'ye indiğini kaydetti.
Erdoğan, AK Parti hükümetinin Ahmet'in, Mehmet'in, Hasan'ın, Hüseyin'in bireysel iktidarı olmadığını, milletin iktidarı olduğunu vurguladığı konuşmasında, yapılanları kıskananlar olduğunu söyledi. Bunu hazmedemeyenlerin bulunduğuna işaret eden Erdoğan, “Bunu hazmedemeyenler maalesef şu anda sancı içindeler, kıvranıyorlar” dedi.
Kendisinin ne anamuhalefet ne de yavru muhalefet gibi konuştuğunu ifade eden Erdoğan, bunun adabına da yakışmayacağını söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: “Biz sadece yaptıklarımızla konuşuruz ve cek-caklarla da konuşmayız. Biz, 'şunu yaptık' deriz. Bizim anlayışımızda 'ben' yok. Bizim anlayışımızda 'biz' var ve bizim anlayışımızda gurur,
kibir yok. Bizim anlayışımızda tevazu var. Zira ne kadar tevazu içinde olursanız o kadar yükselirsiniz. Kimse millete afra, tafra, safra yapmasın. Kimse millete efendilik taslamasın. Millete efendilik yok, millete
hizmet vardır. Biz, milletimize efendi olmak için gelmedik. Biz milletimize hizmetkar olmak için geldik. Bizim farkımız bu.”
Erdoğan, salondakilerin “kıskananlar çatlasın” sloganları üzerine,
Karadeniz şivesiyle “Uşaklar, çatlamasın... Onlar da bize lazım olacak da...” dedi.
Konuşmasında, eğitim alanında yapılanlar hakkında da bilgi veren Erdoğan, devletin yanı sıra hayırseverlerin de Türkiye'de pek çok okul yaptırdığını dile getirdi. Amaçlarının
üzüm yemek olduğunu, bağcıyla dertlerinin bulunmadığını kaydeden Erdoğan, “Yapsın, atsın denize... Balık bilmezse, halik bilir” dedi.
Ülkede
bilişim teknolojisinin bulunmadığı okul kalmayacağını vurgulayan Erdoğan, çağdaş eğitimin tüm gereklerini de yerine getirme gayreti içinde olduklarını söyledi.
Çağdaşlaşmanın, çağın tüm gelişimini, değişimini, Türkiye'ye anında
transfer edebilmek olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: “
Bilgisayar, internet yeni mi keşfedildi? Daha önceki iktidarlar bunu daha önce niye yapamadı? Çağdaşlık ne biliyor musunuz? Çağın tüm gelişimini, değişimini ülkenize anında transfer edebiliyor musunuz?
İstiklal şairimizin güzel bir şiirinde bir beyiti var. Diyor ki, 'alınız, ilmini garbın, alınız sanatını, veriniz hem de mesainize sonsuza kadar'... Biz batının ilmini aldık mı? Bugüne kadar gelenler bunu yapmadı.
Sanatını aldık mı? Bugüne kadar gelenler bunu da almadı. Onlar başka şeyler peşinde koştu. Ama biz başka şeyin peşinde koşuyoruz. Biz ilim diyoruz, sanat diyoruz, teknoloji diyoruz ve bunlarla ülkemizi ayağa kaldıracağız diyoruz. Nasıl yapacağız bunu? Kendi insanımızla yapacağız. Eğer çağa
mühür vurmak varsa, böyle vuracağız. Cumhuriyetimizin kurucusu
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma hedefi koydu. Koydu da bunlar ne yaptı? Eskilerimizin güzel bir sözü var: 'Benim oğlum bina okur,
döner döner yine okur'... Hep bunu yaptılar, avara kasnak gibi döndüler durdular. Netice yok. Biz ise neticeye gidiyoruz.”