Bazı önemli operasyonlarda, polisin yakalayıp savcılığa teslim ettiği zanlılar tutuklanması istemiyle hakim karşısına çıkartılıyor. Savcının tutuklanmasını istediği zanlılar
nöbetçi mahkeme de hakim tarafından serbest kalınca
savcılık bir üst mahkemeye
itiraz ediyor. Üst mahkeme
Nöbetçi hakimin kararını yerinde bulmazsa polis serbest kalan zanlıların tekrar peşine düşüyor. Son zamanlarda
adalet sisteminde yaşanan bu çarpıklık son olarak
Konya’da yaşandı.
Konya Emniyetinin
dolandırıcılık çetesini
hedef alan kapan operasyonunda
tutuklu sayısı arttı. Sahte kimlik düzenleyerek
bankaları ve vatandaşları 100 milyon dolar dolandıran
örgüt üyelerinden 21'i tutuklanarak daha önce cezaevine gönderilmişti. Soruşturma kapsamında ifade veren ve serbest bırakılan 25 kişi hakkında ise tekrar
tutuklama kararı çıkarıldı.
Başkalarına ait kimlikleri kullanarak 100 milyon dolarlık dolandırıcılık yapan çete, Konya polisinin başarılı operasyonuyla çökertilmişti.
Polis, 10 ay takip ettiği çete üyelerine 18 ilde eşzamanlı operasyonlar düzenlemiş ve 56 kişi gözaltına alınmıştı.
Gazetelere verdikleri ilanlara başvuran vatandaşların kimlik bilgileriyle
sahte kimlik düzenleyen çete üyelerinin 12 ilde 50'nin üzerinde şirket kurdukları belirlenmişti. Şebekenin, iş başvurusunda bulunan yaklaşık 4 bin 700 kişinin kimlik fotokopilerinden sahte kimlikler yaparak, bankaları ve şirketleri dolandırdıkları tesbit edildi
Dolandırıcılık çetesinden mahkemeye sevk edilen 50 kişiden 21'i tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Mahkemede 35 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Fakat,
Cumhuriyet Savcısı'nın bir üst mahkeme olan Ağır
Ceza Mahkemesi'ne itirazı üzerine tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan 35 kişiden 25'i hakkında da tutuklama kararı çıktı.
Haklarında tutuklama kararı çıkarılanlar arasında iki banka memuru ile Nufüs ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü'nde memur olarak çalışan bir kişi de bulunuyor. Polis, şimdi öce yakaladığı ama mahkemenin serbest bıraktığı zanlıları yeniden bulmaya çalışıyor.