Bir teröristin inanılmaz itirafları

Hakkında, terör örgütü üyesi olmak suçundan Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılan İ.Ş. savcılıkta verdiği ifadesinde, akıl almaz itiraflarda bulundu. İ.Ş, Barzani'nin 'teröristlerden Peşmerge olmalarını' istediğini söyledi.

Bir teröristin inanılmaz itirafları

Van'ın Başkale ilçesinden İran'a geçerek, buradan Irak'ın kuzeyindeki terör örgütü PKK'nın kamplarına katılan İ.Ş, Mesut Barzani'nin liderliğini yaptığı Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) yetkililerinin terör örgütünden kaçan teröristlerden ''peşmerge'' olmalarını istediğini bildirdi. Hakkında, terör örgütü üyesi olmak suçundan Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılan İ.Ş. savcılıkta verdiği ifadesinde, terör örgütüne aile baskısı nedeniyle katıldığını söyledi. Terör örgütünden kaçarak Habur Sınır Kapısı'nda, güvenlik güçlerine teslim olan İ.Ş, ifadesinde 4 ay boyunca kaldığı terör örgütünün ''Hınere'' ve ''Hakurk'' kamplarında başından geçen olayları anlattı. ''BENİ ZORLA EVLENDİRMEK İSTEDİLER'' Van'ın Başkale ilçesinde 10 nüfuslu bir ailenin çocuğu olduğunu belirten İ.Ş, babasının kendisini, istemediği bir evliliğe zorladığını, ancak babasından korktuğu için buna karşı gelemediğini söyledi. Çobanlık yaptığı ilçede, artan aile baskıları nedeniyle terör örgütüne katılma kararı aldığını ifade eden İ.Ş, şunları kaydetti: ''Çobanlık yaptığım bölgede, kaçakçıların İran'a geçiş yollarını biliyordum. Ben de o yolu denemek istedim. Karşılaştığım kaçakçılara PKK'lıları sordum. Onlardan biri beni İran'a götürerek, orada bir İranlıya teslim etti. Bu İranlılardan biri beni PKK'lılara teslim etti. Bir taksiye binerek, İran'dan Irak'a geçiş yaptık. 4-5 saat yürüdükten sonra PKK'nın 'Hınere' kampına geldik. Beni kamptaki bir İranlıya teslim ettiler. O kamptan ayrılarak 'Hakurk' kampına geçtik.'' ''NAMAZ KILDIĞIM İÇİN BANA ÇOK KÖTÜ DAVRANILDI'' Terör örgütünün Irak'ın kuzeyindeki Hakurk kampında bir ay boyunca inşaat işlerinde çalıştırıldığını belirten İ.Ş, şu ifadeleri kullandı: ''Bir ay boyunca erzak toprağa saklama işlemlerinde çalıştırıldım. Bana silah eğitimi verilmedi. Silahsız olarak nöbet tuttum. Ancak buradaki 'Baver' kod adlı sorumlu bize kötü davranıyordu. Ben namaz kılarken, benim namazlığıma basıp, dinime ve kitabıma küfür etti. Bu şahıs bana, 'Bizim dinimiz kitabımız Abdullah Öcalan'dır' dedi. Namaz kıldığım için bana çok kötü davranıldı. Bu durumdan rahatsız olan çok sayıda örgüt üyesi vardı. Bu nedenle İranlı 'Şoreş' ve 'Rızgar' adlı örgüt üyeleriyle kaçmaya karar verdik.'' Kaçmayı planladığı diğer 2 örgüt üyesiyle ''tuvalete gitme'' bahanesiyle kamptan kaçtıklarını belirten İ.Ş, şunları anlattı: ''Kamptan ayrıldıktan sonra 4 saat boyunca yol yürüdük. Yol bilmediğimiz için gittiğimiz güzergahta terör örgütünün 'Kani Kreje' adlı kampına denk geldik. Bizi burada yakaladılar. Şoreş kod adlı İranlıyı götürdüler. Bizi de ikna etmeye çalıştılar. İranlı olan 'Rızgar' tekrar kampa geri dönme kararı aldı. Ben ise ikna olmadım. Onlara, 'Ya beni öldürün ya da bırakın gideyim' dedim. 13 gün bu kampta kaldım. Oradan beni 'asayiş' dedikleri bir birime teslim ettiler. Orada Ali Kemal adlı kişi bana 53 gün boyunca işkence yaptı. Ben onlara, Türkiye'ye geri dönmeyi kafaya koyduğumu ve bunu başaracağımı söyledim. Benim kararlılığım karşısında beni bıraktılar.'' ''PEŞMERGEYE TESLİM OLDUM'' Kamptan ayrıldıktan sonra Irak'ın kuzeyindeki peşmergelere teslim olduğunu kaydeden İ.Ş, ''Peşmergeler beni daha sonra Zaho'ya oradan da Duhok kentine getirip buradaki KDP'lilere teslim etti. Burada KDP'li yetkililer bana 'Burada kalıp peşmerge mi olmak istiyorsun, yoksa Türkiye'ye mi teslim olacaksın' diye sordu. Bende Türkiye'ye geri dönmeyi tercih ettim'' dedi. Daha sonra Türkiye gelip güvenlik güçlerine teslim olduğunu ifade eden İ,Ş, terör örgütüne katıldığı için çok pişman olduğunu kaydetti. Cihan
<< Önceki Haber Bir teröristin inanılmaz itirafları Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER