Bahadıroğlu, son günlerde çeşitli şekillerde provake edilmek istenen
açılımların kısır çekişmelere
kurban edilmemesi gerektiğini belirtti.
Aylık genel kültür dergisi Moral Dünyası’na açıklamalarda bulunan
Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu,
Türkiye’nin iç barışın dış barışı, dış barışın da iç barışı sağladığını keşfettiğini, bu nedenle bir barış atağına başladığını kaydetti. Bu ataklar sonucu yapılan açılımlar hakkında yapılan “
Kürt Açılımı” ve “
Demokratik Açılım” isimlendirmelerinin doğru olmadığını belirten Bahadıroğlu “Yapılanlar ne Kürt ne de demokratik açılımdır. Bu bir ‘Medeniyet Açılımı’dır.
Türkiye Cumhuriyeti atalarından
miras aldığı misyona sahip çıkıyor. Atalarının coğrafyasına, kendi tarihine sahip çıkıyor.
Osmanlı, yüzyıllarca bu coğrafyaya hâkim olmuş bir unsurdur. Ancak Türkiye Cumhuriyeti bu avantajını, ideolojik yaklaşımlar sonucu bir taraftan Rusya’ya diğer taraftan Çin’e, beri taraftan İngiltere’ye kaptırdı. Bugün bu avantajlar tekrar elde edilmeye çalışılıyor. ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ sözünün hayata geçirilmesine şahit oluyoruz. Bir tarihin yapılışına şahit oluyoruz.” dedi.
Medeniyet Açılımı’nı insanları zorla dönüştürmek yerine insanları oldukları yerde koruyup onlara huzur ve saadet vermek olarak
tarif eden Bahadıroğlu, şunları söyledi: “Osmanlı bu coğrafyada 500 sene zulmetmeden hükmetmiştir. Bu büyük bir marifet ve maharettir. Osmanlı'nın inşa ettiği kriterleri algılamak ve temel
politika olarak uygulamak gerekiyor. Osmanlı, insana saygı üzerine kurumsallaşmıştı;
adalet, hukuk ve insana saygı. Hangi inançtan olursanız olunuz, hangi etnik kökenden gelirseniz geliniz, hangi dili konuşuyorsanız konuşunuz fark etmez. Osmanlı dil serbestîsi vermeseydi bugün ne Bulgarca ne de Slavca kalırdı. Osmanlı müsaade etmeseydi din de kalmazdı. Bizde Lazca konuşanlara garip bakılırsa,
Kürtçe konuşanlara garip bakılırsa bu nasıl kardeşane bir
yaşam olacaktır ki? Bu
medeniyet ufku projesini Osmanlılar’dan ilham alarak hayatiyete geçirmemiz lazım.”
Bahadıroğlu, büyük bir proje olan Medeniyet Açılımı’nın son günlerde bazı provakasyonlarla kısır politik çekişmelere kurban edilmek istendiğini ifade etti. Bahadıroğlu, “Medeniyet Açılımı, kısır iç çekişmelere kurban edilmeyecek kadar büyük bir projedir. Bu projenin hayata geçirilmesinde hem Türkiye’nin hem de dünyanın ihtiyacı vardır. Güçlü bir Türkiye hem bölgesine hem de dünyaya barışı getirecektir. Eğer ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ sözünün hayata geçirilmesi isteniyorsa Medeniyet Açılımı’na herkesin sahip çıkması lazım” şeklinde konuştu.