Bir skandal daha: 6 şehit olayında...

Erdoğan'ın DTP'li Türk'e verdiği randevuyu iptal ettiren Hakkâri Çukurca'da altı askerin şehit olduğu mayın patlamasıyla ilgili internete düşen ses kayıtları üzerine şehit ailesi suç duyurusunda bulundu.

Bir skandal daha: 6 şehit olayında...

7 Mayıs 2009. Saat. 23.30. 1 Hakkâri'nin Çukurca ilçesi kırsalında askeri aracın geçişi sırasında patlayan mayınla altı asker şehit oldu. Türkiye ertesi sabah bu haberle sarsılırken, saldırı ertesi gün Ankara'da yapılması planlanan kritik bir görüşmenin de iptal edilmesine neden oldu. Erdoağn, Türk'e 29 Mayıs günü randevu vermişti. O randevunun iptal edilmesinin nedeninin Çukurca'daki mayın patlaması olduğunu bir süre önce bir televizyona verdiği röportajda bizzat Başbakan açıklamış, "Randevu vermek için sakinleşsin diye bekledik. Tekrar bir mayın olayı ve 6 şehit. Tam bir adım atmaya karar veriyorsunuz, bombalar patlıyor" demişti. Olayla ilgili askerî kaynaklardan patlamanın PKK'lıların yol döşediği mayının uzaktan patlatılması sonucu gerçekleştiğini açıklamış hatta Genelkurmay Başkanlığı saldırı sonrasında hava kuvvetlerine bağlı uçakların Avaşin-Basyan bölgesindeki PKK kamplarını vurduğunu duyurmuştu. Patlama ile ilgili birkaç ay sonra internete şok ses kayıtları düştü. Hakkâri Tümen Komutanı Tümgeneral G.K. ve Çukurca Tugay Komutanı Tuğgeneral Z.E. arasında geçtiği iddia edilen telefon konuşmalarında Z.E. 6 askerin şehit olduğu mayınlarla ilgili Hakkâri Tümen Komutanı'nı bilgilendirirken "Bu mayınlar büyük bir olasılıkla bizim" diyordu. Konuşmalarla ilgili askerî çevrelerden bugüne kadar bir yalanlama gelmedi. İşte internete düşen bu konuşma, patlamada hayatını kaybeden piyade erlerden Deniz Demirci'nin Ankara'da yaşayan ailesini harekete geçirdi. Şehit Demirci'nin babası Halil Demirci ve annesi Raziye Demirci çocuklarının ölüm nedeninin aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması için Hakkâri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu ile ilgili Taraf'a konuşan anne Raziye Demirci "İlk günden beri bize oğlumun ölümüyle ilgili çelişkili bilgiler verdiler. Aracın içindeydi, dışındaydı, önündeydi, arkasmdaydı diye farklı şeyler söylediler. Komutanların konuşmalarını öğrenince ertesi gün dilekçe yazıp Hakkâri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk" dedi. Avukatları olmadığını söyleyen aile, şimdi Hakkari Başsavcılığı'ndaki soruşturmanın sonuçlandırılmasını bekliyor. İŞTE İNTERNETE DÜŞEN 'MAYINLAR BİZİMDİ' KONUŞMALARI

DEMOKRATİK ÇÖZÜME MAYIN ENGELİ
Z.E: Komutanım uzaktan komutalı değil. Maalesef G. K: Değil mi? Z. E: Değil komutanım. Uzaktan komutalı değil. Biliyorsunuz bunları korumak için ben burada sıkıntılı oldukları için kendim risk alarak geldim. Bizzat kendim yerleştirdim. Z. E: Komutanım benim niyet maksadımı biliyorsunuz. Ben bu çocukları koruyayım diye onları döşedim. Ama onlar demek ki bu hassasiyeti o kadar yırtınmama rağmen göstermemişler. Komutanımızla da bir paylaşırsanız komutanım ben sabahleyin sıkıntıda kalabilirim. Yani olduğu gibi paylaşmak durumunda kalabilirim. Komutanım sizi böyle sıkıntıya soktuğum için kahroluyorum. G. K: Hiç önemli değil. Kahrolacak bir şey yok. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Bu mücadelenin içerisinde birileri ufak tefek hata yapacaktır. Bunun bedeli belki ağır olacaktır.
<< Önceki Haber Bir skandal daha: 6 şehit olayında... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER