Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi’nin (T-KDP) kuruluşuna onay verdi. Başsavcılık, incelediği parti tüzüğünde Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası’na aykırılık bulmadı. Kurucu Genel Başkanlığı’nı Mehmet Emin Kardaş’ın yaptığı T-KDP, ocak ayında İçişleri Bakanlığı’na kuruluş dilekçesini vermişti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, isminde Kürdistan bulunan siyasi partiye onay vermesi bölgede olumlu karşılandı. Taraf Gazetesi'nde yer alan habere göre, Avukat Mehmet Emin Aktar, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının özellikle Kürdistan ifadesini Anayasa’ya aykırı bulmaması çok önemli bir gelişme” dedi.
“CEZALANDIRMA YÖNTEMİYDİ”
Aktar, şöyle devam etti: “Kürdistan ifadesi sürekli cezalandırma yöntemi olarak uygulandı. Kürdistan ifadesini kullanmak, başlı başına silahlı örgüte üye olmak sayılıyordu. Bu ifade cezalandırmaları beraberinde getiriyordu. Bırakın Kürdistan ifadesi, Kürtçe bile sakıncalı bir ifadeydi. Yargıtay kararı, Kürdistan’ın kabul edilmesidir. Bu, gecikmiş de olsa, Kürdistan’a onay verme anlamına geliyor. Bu karar aynı zamanda yargının da son gelişmelere uyum sağladığını gösteriyor. Güzel bir gelişme. Bu anlamda biz hukukçuların da çalışması var. Yakın zamanda ‘Kürdistan Hukukçular Birliği’ için başvuruda bulunacağız. Şu an çalışmalarımız sürüyor.”
“ÇOK GECİKTİ”
Kürt tarihi hakkındaki çalışmalarıyla tanınan araştırmacı-yazar Naci Kutlay konu hakkında şunları söyledi: “Çok gecikmiş bir gelişmelerdir. İsminde Kürdistan kelimesinin geçmesine mi bakacağız, yoksa onun getirdiklerine mi, önüne koyduğu programa mı? Tarihte Kürdistan eyalet ve vilayet olarak zaten tanınmıştı. Selçuklular zamanında Kürdistan İran’da, Osmanlı’da ise 1847’de Kürdistan eyaleti kurulmuş. Şimdi siz geliyorsunuz yıllarca bunu yasaklıyorsunuz. Bence hiç bir tehlikesi yoktur. Yeter ki insanları birbirine yaklaştıran şeyler olsun.”
O KELİMEYİ KULLANAN HAPSE GİRİYORDU
Kürdistan kelimesinin geçtiği demeçler verenler, bu adla dernek kurmak isteyenler her defasında ya sanık olmuş ya da savcılığa şikâyet edilmişti. İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır’daki bir gençlik derneğinin isminde yer alan Kürdistan sözcüğüyle ilgili kararında, “Kürdistan kelimesi Anayasa’nın 14. ve TCK’nın 302. maddelerine göre suçtur. Dernek adında bu kelime kullanılamaz” dedi.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak’ı 2010’da bir gazeteye “Kürdistan’ı kurmaya gerek yok, zaten Kürdistan kurulmuş, bu bölgenin adı yüzyıllardır Kürdistan’dır” dediği için bir yıl hapse mahkâm etmişti. Mahkeme heyeti, Sadak’ın “terör örgütü propagandası yaptığı”nı iddia etmişti.
Demokratik Toplum Partisi (DTP) Şanlıurfa Merkez İlçe yöneticisi Ahmet Atış, kızına “Helin Kürdistan” ismini verdiği için davalık oldu. Kürdistan adını “terör örgütü propagandası” olarak kabul eden Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı, Atış hakkında soruşturma başlattı.
BAŞBAKAN DA SUÇLANDI
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da Barzani buluşmasında söylediği “Kürdistan” sözü de yargıya taşındı. Başbakan Erdoğan ve kabine üyeleri hakkında Res’en Emekliler Platformu Derneği üyesi Emekli Tabip Binbaşı Hayri Çelik İstanbul Savcılığı’na şikâyette bulundu.
BAHAR KILIÇGEDİK - TARAF