Diyarbakır Ağır
Ceza Mahkemesi eski Başkanı Uğur Akay, yol kontrolü sırasında kendisine
hakaret eden ve tartaklayan polisler hakkında açtığı
dava zaman aşımından düşünce,
AİHM’de dava açtı. AİHM hakimi haklı buldu ancak tazminat istemediği için
Türkiye’yi tazminata mahkum etmedi.
TRAFİKÇİLERLE KAPIŞTI
HAKİM Uğur Akay’ın verdiği hukuk mücadelesi Diyarbakır
Ağır Ceza Reisi olarak görev yaptığı 1992 yılında başladı. Arkadaşı H.K. ile birlikte özel otomobiliyle gezerken rutin
trafik kontrolüne giren
Hakim Akay,
alkol muayenesi yapmadan ceza kesmeye çalışan polislerle tartıştı. Alkollü olmadığını ayrıca hakim olduğu için kendisine
para cezası kesmeye yetkili olmadıklarını söylediği
komiser M.Ö. ve
polis memuru Y.P hakim Uğur Akay’ı tartaklamaya başladı.
İLK KARAR ÜÇ YILDA ÇIKTI
OLAYIN ardından alkollü olmadığını gösterir
rapor alan Hakim Akay, polisler hakkında dava açtı. Soruşturmayı yürüten Diyarbakır İl İdare Kurulu,
dosyanın gelmesinden 6 ay sonra yetkisizlik kararı vererek dosyayı
Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi. Olayın meydana gelmesinden tam bir yıl sonra açılabilen dava 1995 yılında karara bağlandı ve Asliye Ceza Mahkemesi polis memurlarını 2 milyon 325 bin TL tazminat ve 50 milyon TL
manevi tazminat ödemeye mahkum etti.
Tarafların temyizi üzerine
Yargıtay’a giden dosya, 1997’de bozularak tekrar Diyarbakır’a gönderildi. 1999 yılında çıkan ik
inci kararda manevi tazminat miktarı aynı kaldı ancak tazminat 2 milyon 700 bin TL’ye yükseltildi. İtiraz üzerine tekrar
Yargıtay’a gelen dava, 27
Mart 2001’de 7.5 yıllık zaman aşımı dolduğu için düştü.
DAĞITTI AMA BULAMADI!
BULUNDUĞU kürsüden her gün onlarca dava dosyasını inceleyip
adalet dağıtan ağır ceza reisi, aradığı adaleti bulamayınca davayı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıdı. AİHM’de yapılan incelemede 1993 ve 1997 yılları arasındaki sürenin
sanık polislerden birinin kimlik tespiti ile geçtiği belirlendi. Ayrıca Hakim Uğur Akay’ın alkollü olmadığını gösterir raporun dava dosyasından çalındığı için maksatlı olarak uzatıldığı kanatine varıldı.
AİHM AKAY’I HAKLI BULDU!
DAVAYI karara bağlayan AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6’ıncı maddesinde yer alan ‘yargı süreci ve makul süre’ koşulunun ihlal edildiği gerekçesiyle hakim Uğur Akay’ı haklı buldu. Maddi manevi tazminat talebi olmadan açtığı davayı kazanan hakim Uğur Akay’ın şikayetçi olduğu polislerin cezalandırılması isteği yine de gerçekleşmedi.
Tazminata hükmetmekten başka bir müeyyidesi olmayan AİHM, tartaklanan hakimin haklılığını
tescil etmekle kaldı.
HAKİM Akay’ın görev yaptığı adalet müessesesini AİHM’e şikayet etmesi ve bundan sonra karıştığı bazı olaylar ‘tenzili rütbeye’ maruz kalmasına yol açtı. Akay, Diyarbakır’daki görev süresinin dolmasının ardından memleketi
Zonguldak’a
tayinini isteyerek ailesinin yanına döndü. Zonguldak’ta da
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı yapan Akay, burada verdiği iki karar sonrası
İzmir 3. İcra Mahkemesi’nde hakim olarak görevlendirildi.
SÖZÜNÜ HiÇ ESiRGEMEDi
ZONGULDAK’TA Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı yapan Uğur Akay, 2002 yılında bir
cinayet davasında
tanık olarak dinlenen iki kişiye ‘Savcı, doktor ve
jandarma birlikte oldunuz paraları yediniz. Delilleri gömdünüz. Klasik
otopsi yapmadınız’ deyince ortalık karıştı. Suçlamaların hedefi olan iki savcı, Akay hakkında
iftira davası açtı. Bir başka davada da bir hakimin, bir kadını
taciz ettiği iddialarında kadının hazırladığı kasedin tutanaklarını müfettişlere verince İzmir’e İcra Hakimi olarak tayin edildi.
STAR GAZETESİ