'Yenilmez Armada' olarak 18 Mart 1915 tarihinde Çanakkale Boğazı'na gelen itilaf kuvvetleri, Anadolu ve Rumeli yakalarında konuşlandırılan Türk topçusunun atışları ve Nusret Mayın Gemisi'nin Erenköy koyuna bıraktığı 26 mayın sonucu Çanakkale'yi geçemedi. 220 kiloluk mermiyi sırtlayıp namluya süren Seyit Onbaşı ile aynı tabyada görevli Ezineli Cemal Çavuş da hemen hemen aynı ağırlıktaki top mermisini namluya sürdü ve boğazın geçilmezliğine katkı sundu. Tarihin tozlu sayfalarında kalan Cemal Çavuş'un bu hareketi anılarda kaldı. Ezineli Cemal'i ilk kez 1934 yılında Hakimiyeti Milliye gazetesi sayfalarına taşıdı. Cemal Çavuş bir röportajda Seyit Onbaşı'nın mermiyi sırtlarken görüldüğü meşhur fotoğrafta arkasında duran kişinin kendisi olduğunu söyledi.
'Seyit Onbaşı benden daha kuvvetliydi '
Yenişafak'te yer alan habere göre; Cemal Çavuş 18 Mart gününü şöyle anlatıyor: '18 Mart sabahı şafakla beraber düşman 17 parça gemiyle boğazı zorlamaya başladı. Ateşe başladık. Daha ilk partide bizden üç yaralı, arkadan da üç şehit verdik. O sırada ufak bir mermi gelip, topun matafora kolunu (vinç kolu) götürdü, top sustu. Bu sırada yüzbaşı gözlerini Seyit Hüseyin ile bana dikti. 'Nasıl dedi kendinize güveniyor musunuz?' Edremitli pehlivan kollarını sıvadı ve yerde duran 220 kilogramlık gülleyi sırtladı, topun ağzına kadar götürdü. O benden daha kuvvetli bir delikanlıydı ama ben bunu kendime yediremedim ve ikinci gülleyi de ben sırtladım.'