İstanbul'un yeni '
Tarihi Yarımadası' olarak adlandırılan
bölgede Bakanlar Kurulu'nun izniyle
kazı çalışmaları başlatıldı. Kazı ekibine göre Türkiye'nin en eski yerleşim yeri olan Yarımburgaz Mağarası'nın içinde bulunduğu
Küçükçekmece havzasındaki bölge, 800 bin yıl öncesinden günümüze kadar çeşitli tabakaları da gösteriyor. Çevredeki vatandaşların göl içerisinde eski bir köy ve cami bulunduğu şeklindeki efsaneden yola çıkılarak yapılan incelemede ise bu yapının minare değil
deniz feneri olduğu anlaşıldı. Bölgede Binazs ve
Osmanlı dönemine ait seramik parçalarının da bulunduğu ifade edildi. Geçtiğimiz yıl yapılan çalışmalar neticesinde tarihi Bathonea kentinin kalıntılarına ulaşılmıştı.
İstanbul Tarih Öncesi
Araştırmalar (İTA) projesi çeşitli üniversiteler ve belediyelerin desteğiyle sürdürdüğü çalışmalar neticesinde son yılların en önemli arkeolojik keşiflerinden birini gerçekleştirdi. İTA tarafından 2007 yılından itibaren Küçükçekmece Gölü'nün
Avcılar ve Küçükçekmece ilçeleri kıyılarında yapılan yüzey araştırmalarında antik Bathonea kentinin izlerine ulaşıldı.
Kültür Bakanı
Ertuğrul Günay'ın desteğiyle bölgede kazı yapılabilmesi için gerekli izin Bakanlar Kurulu'ndan çıktı. Geçtiğimiz hafta çıkan iznin ardından bölgede bugün ilk kazma törenle vuruldu. Törene Türkiye'den İstanbul,
Kocaeli, Yıldız Teknik gibi üniversiteler ile KKTC'den Doğu
Akdeniz, Avrupa'dan da
Lahey ve Bristol üniversitelerinden
öğretim üyelerinin yer aldığı İTA heyeti, Kültür ve
Turizm Bakanlığı yetkilileri ile Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay ve
Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci katıldı.
İTA heyetinde yer alan öğretim üyeleri basın mensuplarına çalışmalar hakkında bilgi aktardı. Kocaeli Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün, "2007 yılından itibaren yürüttüğümüz çalışmalar İstanbul'un keşfedilmemiş pek çok yeri bulunduğunu gösterdi. Ama şu anda bulunduğumu nokta çalışmalarımız içerisindeki en önemli nokta. Çünkü antik Bathonea kenti yavaş yavaş yüzünü gösteriyordu. Bu kentin oldukça büyük olduğunu gördük." diye konuştu. Çok uzun sürecek bir kazı çalışmasına başlayacaklarını ifade eden Aydıngün, kazıların 100 yıl sürebileceğini söyledi.
Bristol Üniversitesi'nden Volker Heyd, bölgenin tarih öncesi dönem için çok önemli bir alan olduğunu kaydetti. Heyd, "Tarih öncesi dönem açısından bölgenin önemi biliniyordu. Referans noktamız Yarımburgaz mağaraları. Bu mağaralarda 800 bin yıl öncesinden günümüze tabakalaşma var. Bir yerleşmenin olduğunu biliyoruz. O bölgenin ön havzası olan bu bölgede 2007-2008 yıllarında yüzey araştırması yaptık. Bir
takım buluntular çıktı." dedi.
Efsanelere göre minare olduğu sanılan yapının deniz feneri olduğunu tespit ettiklerini anlatan
Doğu Akdeniz Üniversitesi'nden Hakan Öniz, "Bulunduğumuz yer yarımadanın uç kısmı. Tahminen bin, bin 500 yıl önce burada bazı yapılar söz konusuydu. Bu yapılar 300 metre uzaklıktaki göl içindeki bir fenerle birleşiyordu. Dalgıç arkadaşlarımız fener üzerinde çizim çalışmaları yapıyor. Bu fener bölgedeki bazı efsanelerden yola çıkılarak bulundu. Bölge halkı buranın aslında eskiden bir köy olduğuna inanıyordu. Fenerin olduğu yeri ise cami olarak düşünüyordu. Biz buradan yola çıkarak minarenin fener olduğunu tespit etik." şeklinde konuştu. Öniz, bölgenin çok büyük bir ihtimalle askeri bir
liman olduğunu söyledi.
Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay ve Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci de geçmişi aydınlatacak bu önemli çalışmalara desteklerinin süreceğini dile getirdiler.
Konuşmaların ardından İTA heyeti, Bakanlık yetkilileri ve belediye başkanları birlikte ilk kazmayı vurdular. Daha sonra kazı yetkilileri çevreyi gezdirerek tarihi kalıntılar hakkında bilgi aktardı.
(CİHAN)