Ancak 3.
Ergenekon iddianamesinin eklerinde yer alan bir
telefon konuşması
sanık avukatların
dava ile ilgili belgeleri gazetecilere nasıl
servis edip
mahkeme heyeti ve kamuoyunu etkilemeye çalıştığının net bir şekilde gösteriyor. Telefon tapesindeki görüşme
Ergenekon davası tutuklu sanığı
Ergün Poyraz'ın avukatı Hüseyin Buzoğlu ve
Hürriyet gazetesi muhabiri Saygı
Öztürk arasında geçiyor. Öztürk, mahkemelere gelen telefon dinlemelerini, faili meçhulleri, emniyetten, jandarmadan, Mit'ten, içişlerinden, milli savunmadan gelen ilginç bilgileri Buzoğlu'nun kendisine haber vermesini istiyor. Hatırlanacağı gibi
Tuncay Güney'e ait CD'ler gazetecilere sanık avukatlarından
Vural Ergül tarafından dağıtılmıştı. Bunun üzerine Buzoğlu, yeni sunulan bir şey olmadığını ama olursa haber vereceğini söylüyor. Öztürk ve Buzoğlu arasındaki konuşma metni şöyle:
SAYGI ÖZTÜRK: ... şimdi Hüseyin bey şimdi ee mahkemeden hani böyle ee olaylar ilgili ilgnç belgeler gelir ne bileyim işte diyelimki telefon dinlemeymiş veya ne bileyim işte faili meçhulmuş bilmem ne falan işte emniyetten, jandarmadan, Mit ten, içişlerinden, milli savunmadan falan böyle belgeler elinize geçerse uyarırsanız çok memnun olurum.
HÜSEYİN BUZOĞLU: Tabii ki tabii ki haber veririm.
SAYGI ÖZTÜRK: Yani böyle haber değeri olabilecek belgeler olur bazen
HÜSEYİN BUZOĞLU: Tabii ki tabii ki şu aşamada zaten sunulacak birşey yok
SAYGI ÖZTÜR: Yok da şu anda yok da yani ilerde mahkemelerde sunuluyor ya şunun sorulması falan deniyor
HÜSEYİN BUZOĞLU: Evet
SAYGI ÖZTÜRK: Sonra onlar dosyaya geliyor falan giriyor bilmem ne o anlamda dedim ben
ZAMAN