Bilgiç'ten 'Hakim Bey' şarkısının çarpıtılmasına cevap

A Haber TV'de yayınlanan Deşifre programında "Hakim Bey" Şarkısı üzerinden bir yayın yapıldı. Ve bu yayında "Hakim Bey" şarkısının öğrenciye zorla söyletildiği hatta bazı yazarlar tarafından Başbakan'a imada bulunulduğu iddia edilerek 'kara propaganda' türünde bir program yapılmıştı.

Bilgiç'ten 'Hakim Bey' şarkısının çarpıtılmasına cevap

A Haber TV'de yayınlanan Deşifre programında "Hakim Bey" Şarkısı üzerinden bir yayın yapılmış ve bu yayında  "Hakim Bey" şarkısının öğrenciye zorla söyletildiği hatta bazı yazarlar tarafından 'siyasi malzeme' olarak kullanıldığı iddia edilerek 'propaganda' türünde bir program yapılmıştı. Film analizleri ve müzik analizleri yapan Samanyoluhaber.com yazarlarından Psikiyatrist & Psikoterapist Veda Bilgiç de ilgili köşe yazısında 'Hakim Bey' şarkısını analiz etmişti. Bilgiç, yapılan programa cevap niteliğinde bir köşe yazası kaleme aldı. 

"Programın yapımcısı 28 Şubat dönemindeki yayınlarla ilgili pişmanlıklarını 2012 yılında paylaşmıştı. Belki ileri de bu günler için de pişman olacak." diyen Bilgiç, "Ben bir yazı kaleme aldım diye kızımızı siyasete alet etmiş oluyorum ama TV ekranında korkutulmuş ve sürekli özür dileyen bir kıza seçim şarkısı söyletmek ayıp olmuyor öyle mi?"  Hem bu kızımıza neden özür diletiliyor, hata yaptığı düşüncesine nasıl kapılmış olabilir? diye sordu.

İşte Bilgiç'in ilgili yazısı...

A Haber kanalı Deşifre programı, benim yazdığım Hâkim Bey yazısı hakkında bir yayın yaptı. Benim ismim ve resmim yayında kullanılırken başbakana imada bulunduğum söylendi. Cevap hakkı doğduğu halde fikrimi bile sormadılar. Yayında Türkçe Olimpiyatlarında söylenen Hâkim Bey şarkısının bazı imalar içerdiği iddia ediliyordu. Benim yazım da bu imalara dayanak olarak gösteriliyordu. 

Oysa müzikle uğraşan biri olarak film analizleri yaptığım gibi uzun zamandır müzik analizleri de yapıyorum. Ruhun İki Yakası isimli kitabımda Sezen Aksu şarkılarından ‘Vazgeçtim’ ve ‘Sızı’ isimli şarkıları da bu şekilde analiz etmiştim. Hâkim Bey şarkısını dinleyince çok etkilendim. Hemen bir yazı kaleme aldım. Ama bir televizyon kanalının benim yazımla bile ilgilenmesi bazılarının paranoya seviyeleri hakkında bir ipucu oldu benim için. 


Müzik bir sembol dilidir, sanat zaten başlı başına bir mecazdan ibarettir. Yani söyleyeceğini ima ederek dolaylı yoldan söyler ama estetik bir biçimde. Müzik veya şarkılardan bazı imalar çıkarmak ve bunu yargılayıp yasaklamak yine de her aklı başında insan için bir ayıptır. Çünkü ne söylersek söyleyelim ne yaparsak yapalım asıl olan üslup değil midir? Şarkıların isyan üslubu bilinen en estetik üsluptur. Çünkü şiddete başvurmadan, hakaret etmeden, sanat ve estetik yoluyla söyler sözünü. Bunun adına da fikir ve ifade özgürlüğü denir. Paranoyaklar ve diktatörler hariç kimse şarkılardan korkmaz. 

Şarkılardan bazı imalar çıkartmak ve gocunmak yeni bir şey değildir. Şarkılardan korkmak ve yasaklamak eskiden beri yapılmış bir uygulama… Biraz araştırınca şunları buldum:

Ada sahillerinde bekliyorum” şarkısı, darbe yıllarında Menderes ve DP’lilerin yargılandığı Yassıada’yı ima” diye yasaklanmış.

Bulutsuzluk Özlemi’nin, ”Güneye Giderken” adlı şarkısı sözlerinde geçen “solda güneş yükseliyordu” cümlesinde solculuk iması sezildiği için yasaklanmış!

Cem Karaca, Tamirci Çırağı solculuk vesınıfçılık iması yaptığı için, Şenay Yüzbaşıoğlu’nun “Hayat Bayram Olsa” şarkısı “İnsanlar el ele tutuşsa / Hayat bayram olsa“ sözlerinden komünizm iması var diye yasaklanmış.

Refik Ersan'ın ‘Gökte benim yıldızımsın' şarkısındaki yıldız kelimesinin kızıl yıldızı ima ettiği öne sürülmüş ve yasaklanmış. 

A Haber yetkilileri beni tanımıyorlar bunu anlıyorum. Oysa 2011 de kendi kanallarında Yaşasın Hafta Sonu’nun ilk programında akustik ve canlı performansla Düşünen Şarkılar albümümüzden bir eser seslendirdiğimi gözden kaçırmış olmalılar. Düşünen Şarkılar şizofreni hastalarının sözlerinin bestelenmesiyle hazırladığımız bir albümdü. 

Şarkıları siyasete alet eden kendileridir, ben değil. Ben sadece bir şarkı analiz yapmışım ve bundan da kimsenin haberi olamamıştı. Ama bu kanalın yöneticileri ne için 13 yaşındaki bir kızı ekranda ağlattılar. 

Ben o kızımızı olimpiyat salonunda şarkısını söylerken çok rahat kendinden emim ve mutlu olarak seyretmiştim. Ama onların ekranından gördüm kız korkmuş ve ağlamaklıydı. 

A haber ekranında söylediği bir Sezen Aksu şarkısı değil siyasi bir partinin seçim şarkısıydı. Böyle bir kızı korkutarak televizyonlar da siyasi şarkılar söyletmek ayıp değil mi?

Ben bir yazı kaleme aldım diye kızımızı siyasete alet etmiş oluyorum ama TV ekranında korkutulmuş ve sürekli özür dileyen bir kıza seçim şarkısı söyletmek ayıp olmuyor öyle mi? Hem bu kızımıza neden özür diletiliyor, hata yaptığı düşüncesine nasıl kapılmış olabilir?

Ben şarkıları korkutamazsınız demiştim şarkıcıları değil. Yenilemez olan şarkıcılar değil olan şarkılardır. Evet,şarkılarla da olsa düşüncemize ket vurmaya çalışan bu anlayışa sadece acıyorum. O Televizyon kanalını Düşünen Şarkılar vesilesiyle gezmiştim, hatta rejiye bile girmiş ve çok beğenmiştim. Çalışanlarının değerli insanlardan oluştuğunu biliyorum. Ama işte Türkiye’nin yayıncılarının içine düştüğü durum bu… 

Bazıları bana “at sahibine göre kişner diyor”. Kusura bakmayın ama onlara şöyle cevap veriyorum “evet atlar sahibine göre kişner insanlar değil”.

Programın yapımcısı 28 Şubat dönemindeki yayınlarla ilgili pişmanlıklarını 2012 yılında paylaşmıştı. Belki ileri de bu günler için de pişman olacak.

Evet, şarkılardan korkun çünkü onlarda düşünür. Düşünen şarkılar da bir gün düşüncelerinden dolayı birilerini rahatsız eder. Ama unutmayın şarkıları hapsedemezsiniz. Şarkıları ‘düşünce suçlusu’ yapmaya gücünüz yetmez. 

Yazımı Hâkim Bey yazısı gibi bitiriyorum;
“Yazsan olmuyor, Yazmasan olmaz”
“Kaleme tedbir koma tek durmaz”


<< Önceki Haber Bilgiç'ten 'Hakim Bey' şarkısının çarpıtılmasına cevap Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER