Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Fikret
Karaman tarafından yazılan “
İmam Hatipler Toplum Hayatına Can Suyu Veren Görevlilerdir” başlıklı makalede, dini anlatmak, sevdirmek, onu daha çok insana ulaştırmak için din
hizmetleri alanında çalışanlara önemli sorumluluklar düştüğü belirtildi.
Düğün,
sünnet, hastalık, cenaze ve taziyelerde
yardım istenen imamların, çalışmaları sonucu sevilen, sayılan, güvenilen “
bilge insan” haline geldiği ifade edilen makalede, mesleğin ana iskeletini, “
okuma-yazma merakı” ile “çevreyle sosyal ilişkilerin” oluşturduğuna işaret edildi.
Okuyan, düşünen ve yazan insanların daima itibarlı olacağına dikkat çekilen makalede, “Her hafta imamlarımızın petekten bal süzer gibi okudukları eserlerden bilgiler süzerek hazırlayacakları hutbe, cemaat tarafından zevk ve beğeniyle dinlenecektir” denildi.
İmam hatiplerin görev yaptıkları yerlerde cemaat ve çevrelerini tanımalarının ve onlarla samimi ilişkiler içinde olmalarının önemi vurgulanan makalede, din görevlisinin güleryüzlü, sempatik ve hoşgörülü olması, camiye gelmeyenlerle de tanışması ve ilgilenmesi gerektiği kaydedildi.
Din görevlilerinin, görev bölgesindeki çocuk,
yaşlı,
yardıma muhtaç, kimsesiz ve problemi olanlarla ilgilenmesi, köyün ve mahallenin ihtiyaçlarının giderilmesinde öncü olması, insanlara moral desteğinde bulunmasının önemine değinilen makalede, “İmamlarımız sıkıntı ve problemleri olsa bile bunları halka yansıtmadan çalıştıkları yerlerde cemaat ve çevreleriyle hem
ibadet hazzı hem de birlikte yaşama sevincini ve kültürünü paylaşmalıdırlar” görüşüne yer verildi.
Mardin'in
Bilge Köyü'ndeki silahlı saldırıda hayatını kaybeden İmam Kazım Ozan'ın bu özellikleri taşıyan bir din adamı olduğu ifade edilen makalede, şunlar kaydedildi:
“İki yıl aynı köyde görev yapan ve mesleğinin baharında olan 24 yaşındaki imam kardeşimiz, bilge köyündeki kör ve serseri kurşunların hedefi oldu. Gönlü
şefkat ve merhametle dolu, köy çocuklarına Kur'an ve
dini bilgiler öğreten Ozan, maaşıyla onlara hediyeler alıyordu. Akşamları bile komşularını yalnız bırakmıyordu. Ebedi yolculuğu bile onlarla beraber yürüdü. İşte örnek imam ve örnek
devlet memuru... Bir köy imamı ne iş yapar diye merak edenler, dönüp bu imamımızın iki yıllık hizmet süresini incelesinler.”
AA