Kadın komşusuna sordu:"Her bayram, kızınız kayınvalidesinin yanına gidiyor. Hiçbir bayramı seninle beraber geçirmiyor. Sen bundan rahatsız olmuyor musun?"Komşu
cevap verdi?:
"Neden rahatsız olayım ki?
"Ama kızın o senin. Şöyle bayramda birlikte kahvaltı etmek istemiyor musun?
"Zaten ben kızımla aynı şehirde oturuyorum. Kayınvalidesi ise uzakta. Hiç olmazsa kadıncağız bayram neşesini oğlu ve geliniyle yaşasın. Neden bu kadar mutluluğu o anneye çok göreyim ki? Hem kızımla aynı şehirde oturayım, hem de bayramda yanımda kal, diyeyim bu adil bir davranış değil. Hem sonra yarın ben de kayınvalide olacağım. Oğlum başka şehirde olsa ben de bayramlarda onu beklerim."
Söze karışan diğer bayansa:
"Mademki ben gelin aldım. Tabii ki, bayramlarda yanımda olacak. O annesine giderse gelenime gidenime kim
hizmet edecek?" dedi.
Bayram yaklaşıyor. Uzakta olan anne-babalar evlatlarını bekliyor. Bayram vesilesiyle hasret gidermek istiyor. Kimi eşler arasında "Senin ailene gittik. Benim aileme gitmedik."
tartışması oluyor.
Bu durumda ne yapmak gerek?
Böyle konularda ebeveynlere büyük görev düşüyor. Kimi kız annesi, kızıyla aynı mahallede oturuyor. Bayramda bile kızının kayınvalidesinin yanına gitmesini istemiyor. Kimi kayınvalide de gelinini bayramda bile annesinin yanına gitmesine izin vermiyor.
Arada tabii ki,
gençler kalıyor. Güzel geçmesi gereken bayram bazen taraflara zindan oluyor.
Bayram bir şeyleri kutlamaksa o güzel günü güzellikle ve adilce geçirmek gerekir.
Aileler farklı şehirlerde oturuyorsa bir bayram bir aileye, diğer bayram öteki aileye gitmelidir. Gelini yanında olan kayınvalide, oğluna gelinini annesine götürmesini, aynı şehirde oturan kız annesi de kızına uzakta olan kayınvalidesine gitmesini öğütlemelidir.
Zaten son zamanlarda bayramlar büyüklerin ziyaret edileceği kutsal günlerden çıkıp
tatile dönüştü. Eskiden büyüklerin yanına gitmek için günler sayılırdı. Şimdi ise genelde eşler çalıştıkları için kafalarını dinlendirmek için tatile gidiliyor. Evet çalışan için tatil güzel bir şey. Fakat günün kutsallığını da unutmamak lâzım. Bugün genç olanlar yarın yaşlanarak evlatlarının bayramda kendilerini ziyaret etmelerini bekler. Bir anneanne, babaanne ve dedenin en büyük mutluluğu torunlarını ve evlatlarını yanında görmek, onlarla hasret gidermektir. Zaten bayramın özelliği küslerin barışması, büyüklerin ziyaret edilmesi, akraba, eş ve dost arasında muhabbet köprüsü kurmaktır.
Son zamanlarda bu köprüler yıkılmaya başladığından akrabalar arasında bir uzaklaşma ve bunun neticesinde de yalnızlaşma ortaya çıktı. Yalnızlaşma ise insanların daha kolay depresyona girmelerine sebep olmaktadır. Mademki önümüzde böyle bir muhabbet köprüsü var. O halde köprüyü "Senin ailen, benim ailem tartışma alanı haline getirmeyelim." diyerek, köprüden sırayla ve adilce geçelim.