Allah'a yaklaşmak, O'nun rızasına ermek isteyenler, Hakk'a yakınlık ve fedakârlıkta bulunma anlayışı ve büyük bir heyecanla
kurban ibadetini yerine getirecek.
Kurban kesmek, akıllı, buluğ çağına ermiş, dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve
misafir olmayan
Müslüman'ın yerine getireceği malî bir ibadettir. Sorumluluk gibi mükafat da bireyseldir. Bu nedenle karı-kocadan her ikisi de dinen zengin hükmünü taşıyorlarsa kurban kesmeleri gerekir.
Kurban, eyyâm-ı nahr (kurban kesme günleri) denilen bayramın birinci, ikinci ve üçüncü günleri kesilir. Kesim vakti, bayram namazı kılınan yerlerde namazdan sonra, kılınmayan yerlerde ise ikinci fecrin doğumundan sonra başlar.
Bayramın üçüncü günü ikindi namazına kadar devam eder. Bu geçen süre içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Ancak kurbanların gündüzleri kesilmesi uygundur. Kurbanı, bayramın birinci günü kesmek daha faziletlidir. Diğer kurbanlarda
vakit söz konusu değildir.
Kurban,
yardımlaşma bayramıdır. İnsanın yardım etmesini kolaylaştırır, nefsin cimriliğe çağıran telkinlerini göz ardı edebilmeyi öğütler. Dünya malından tutkunluğu önler.
Fakirlere bir dayanak olur, hayata bağlar. Kurban;
toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve
dayanışma ruhunu canlı tutar, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Özellikle et satın alamayan yoksulların bulunduğu ortamlarda onun bu rolünü daha belirgin biçimde görmek mümkündür. Zenginin malını Allah'ın rızası, yardımlaşma ve başkalarıyla paylaşma yolunda harcama zevk ve alışkanlığını verir. Onu cimrilik
hastalığından, dünya malına tutkunluktan kurtarır. Fakirin de
zenginler aracılığıyla Allah'a şükretmesine, dünya nimetinin yeryüzündeki dağılımı konusunda karamsarlık ve düşmanlıktan kendini kurtarmasına, kendini toplumun bir üyesi olarak hissetmesine vesile olur.
Diyanet İşleri Başkanı Ali
Bardakoğlu, kurbanın sadece
İslam açısından değil, bütün dinlerde ortak bir ibadet olduğunu belirtiyor. Kurbanın belirli zamanı ve kurbanlık
hayvanın da belirli şartları taşıması gerektiğini ifade eden Bardakoğlu, "Kurban belirli zamanda ve belirli bir niyete göre kesilerek yerine getirilen bir ibadettir. Kurban kesmeyip parasını fakirlere dağıtma şartıyla kurban kesilmiş olmaz. Onun adı kurban değil, fakir fukaraya yardımdır." diyor. Prof. Dr.
Ali Bardakoğlu, kesilen kurbanların bir kısmının ihtiyaç sahiplerine dağıtılması gerektiğini söylüyor.
Diyanet İşleri Başkanı, kurban ibadetinin yerine getirilmesi sırasında çevre şartlarına da uyulmasını istiyor: "
Televizyon ekranlarına yansıyan olumsuz görüntülere meydan vermemeliyiz. Bu görüntüler var diye de kurban konusunun esasına ilişkin tartışmalara girmeyelim."
KESİM YERLERİNDE ARANMASI GEREKEN ŞARTLAR
Hayvan kesimi yapılacak alanlar havadar ve üstü kapalı mekân olarak düzenlenmelidir.
Kolay yıkanabilir ve dezenfekte edilebilir yapıda (
beton, fayans, paslanmaz çelik vb. gibi) olmalıdır.
Kesim alanlarında kan ve su birikmemesi için
ızgaralı kanallar yapılmalı.
Işıklandırma ve havalandırma
ihmal edilmemeli.
İçme ve kullanma suyu yeterli miktarda olmalıdır.
Kullanılacak
makine ve ekipmanın
temizlik ve dezenfektesi için yeterince malzeme bulundurulmalıdır.
Veteriner ve dinî vecibeleri bilen görevli olmalı.
Kesimi yapacak kişiler uzman olmalı.
Hayvanların birbirlerini görmemeleri için
engelleyici
düzenleme yapılmalıdır.
Kesim sonrası oluşan atık ve artıkların hijyenik
şartlara uygun olarak çevre ve toplum sağlığına zarar vermeyecek şekilde depolanması, izolesi,
itlaf ve tahliyesi için tedbirler alınmalıdır.
HAYVANDA ARANAN ÖZELLİKLER
Kurban;
koyun,
keçi, sığır, manda ve deveden olur.
Bir ya da iki gözü kör olan hayvan kurban edilemez.
Boynuz veya kulağının üçte biri veya fazlası eksik olmamalı.
Kuyruğunun üçte biri eksik veya ağır hasta olmamalı.
Kesim yerine yürüyerek gidecek kadar sağlıklı olmalı.
Dişlerinin yarıdan fazlası düşmemiş, dili tam olmamalı.
Koyun keçide bir, sığırda iki memesi kurumuş olmamalı.
HEMEN DOLABA KOYMAYIN
Etler parçalar halinde temiz kaplara konulmalı, güneş görmeyen bir yerde (14 santigrad derecenin altında) hava alması sağlanarak 5-6 saat bekletilmeli. Kesim sıcaklığında iken
poşet içinde veya hava alamayacak bir durumda büyük parçalar halinde buzdolabına konulursa etin iç kısımları soğumaz. Hava almayan kısımları bozulur, kokuşma hatta yeşillenme görülür. Bu durumdaki etler kesinlikle tüketilmemeli. Etler kesim sıcaklığında açık şekilde buzdolabına konulursa kasılır ve sertleşir.