Baykal, Silivri'deki gerçek aydın ve vatanseverleri saygıyla
selamladığını belirtti.
Başbakan'ın muhalefet partilerine yönelik "bölücülük" suçlamasını da değerlendiren Baykal, boş laflarla kimin bölücü olduğunun belirlenemeyeceğini savundu.
Partililerle yaptığı bayramlaşma öncesi
basın toplantısı düzenleyen Baykal, yine hükümetin demokratik açılımını eleştirdi.
Kürt açılımının
propagandasının yapıldığını iddia eden Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir telaş, heyecan ve çırpınış içinde olduğunu ileri sürdü.
Başbakan'ın üslup sertleşmesi içine girdiğini ifade eden Baykal, bölücülük suçlaması altında ezildiğini savundu. Böyle boş laflarla kimin bölücü olduğunun belirlenemeyeceğini ileri süren Baykal, Başbakan'ın ithamlar altında ezildiğini ve muhalefeti suçladığını kaydetti. Herkesin "Biz kimiz?" diye sorgulandığını savunan Baykal, etnik kimlik sorgulamasının yanlış olduğunu ve herkesin bu milletin bir parçası olduğunu vurguladı. 'Türk' sözcüğünün ırka, kana, kafatasına dayalı bir entik kimlik olmadığını vurgulayan Baykal, her ırka saygılarının bulunduğunu ifade etti. Kan, ırk ve kafatasçı bir devlet olmadıklarını dile getiren Baykal, Türkiye'yi bölmek isteyen iç ve dıştakilerin değirmenine su taşımanın Başbakan'ın işi olmadığını belirtti. Bir buçuk aydır demokratik açılımın ne olduğunun anlaşılmadığını savunan Baykal, halkın yanıltılma gayreti içinde olunduğunu ileri sürdü.
CHP'siz bu işin olmayacağının sürekli gündemde tutulduğunu hatırlatan Baykal, bugüne kadar Başbakan'ın CHP'yi yok saydığını savundu. CHP'nin 20 yıl önce söylediklerinin bugün Türkiye'ye yön verdiğini ileri süren Baykal, bir kısım medyanın da çarpıtarak propaganda yaptığını ifade etti.
Konuşması sık sık partililer tarafından alkışlanan Baykal, bayram günlerinde işinden olan ve şehit yakınlarının da unutulmamasını istedi. Baykal daha sonra partililerle çıkışta bayramlaştı. (CİHAN)