Erdoğan'ın mektubuna yazdığı kapsamlı
cevapta, düşüncelerini bir kez daha ortaya koyduklarını belirten
Baykal, bir
Başbakan'a ''gelme'' demenin, devlet sorumluluğuyla,
siyaset anlayışıyla ve
demokrasi düşünceleriyle bağdaşmadığını vurguladı.
Baykal, '' Ama zannetme ki sen kafandakini bana kabul ettirebilirsin. Senin ne yapmak istediğini de biliyorum. Nelerin seni yönlendirdiği biliyorum. Gel bir defa buradan anlatayım dedim. Bu tabi önemli bir
buluşma.
Türkiye;nin geleceğiyle ilgili önemli bir
tartışma'' diye konuştu.
CHP Lideri Baykal, ''Terörist başının, avukatıyla (Bu
açılım, Mustafa Kemal
Atatürk'ün yaptığıyla eş değer bir iştir) dedi. Şu anlamda doğru, (Atatürk bir milli devlet kurdu, şimdi biz o milli devleti çözme mücadelesi yapıyoruz) demek istedi'' dedi.
Baykal, Başbakan Erdoğan ile yapacağı görüşmeyi, ''önemli bir buluşma, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili çok önemli bir tartışma'' olarak nitelendirdi.
-''TARİHİ GÖRÜŞME OLACAKTIR''-
Erdoğan'ın, kendilerinin düşüncelerini bile bile 'Gelelim, konuşalım' dediğini belirten Baykal, bunun kapalı kapılar arkasında olmayacağını söyledi.
Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kafa kafaya verip, toplumun bilgisi dışında, kimin ne söylediği belli olmadan, 'onunla da konuştuk, onu da dinledik' diyerek, bildiği yolda devam etmesini fırsat verecek şekilde değil. Bu görüşme önemlidir, tarihi bir görüşme olacaktır. Hepimiz tezlerimizi ortaya koyacağız.
Bizim düşüncemizin arkasında, Türkiye'nin tarihi, sosyolojik gerçekleri var, çok ciddi bir toplumsal bekleyişe cevap vermek üzere, biz orada görev yapacağız.
Milletin, iki genel başkanın, bu konuda ne düşündüğünü, birbirlerine ne söylediğini, söylenen her söze öbürünün ne cevap verdiğini bilme hakkı vardır. Türkiye'nin nereye doğru sürüklenmekte olduğunu, vatandaşlarımız bu buluşmayı izledikten sonra daha doğru değerlendirecektir. Müsaade etsin de Sayın Başbakan, onun yaptığı yanlışlıkları yüzüne karşı söyleme fırsatını bulayım. Eğer bizim söylediklerimizde yanlış varsa, o da benim yüzüme karşı söylesin, cevabını vereyim. Böyle bir buluşmayı talep etmekten daha
doğal ne var. ''
-''BİZ YARDIMCI OLMAYIZ''-
Baykal, milletin bu buluşmanın iç yüzünü öğrenme hakkının bulunduğunu, çok önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade etti. Baykal, böyle bir dönüm noktasında, iki kişinin kapalı kapılar arkasında, ülkenin geleceğiyle ilgili çok önemli bir tartışmayı, karşılıklı nezaket görüntüleri içinde milletten saklayamayacağını söyledi.
Erdoğan'ı, büyük bir nezaket ve saygıyla CHP Genel Merkezinde ağırlayacaklarını vurgulayan Baykal, şunları kaydetti:
''Kamuoyumuz, bu tartışmayı mutlaka gerçeğiyle öğrenme şansına sahip olacaktır. O anda öğrenmeyebilir. Başbakanın, (Çok sıcak bir tartışma içinden geçiyoruz, müsaade edin, bunu daha sonra değerlendiririz) demesini anlayışla karşılarım. Ama, bizim ve onun ne söylediği kayıtta olmalıdır. Günü geldiğinde, milletimiz onun iç yüzünü öğrenebilmelidir. Bunu yok sayarak, 'o öyle söyledi, bu böyle söyledi...', Çıktığında birisi demeç verecek, karşılıklı nezaket, iltifatlar içinde gerçekler saklanacak. Böyle bir şey olabilir mi? Gizli gerçekleştirilmiş bir buluşmanın, siyasi hayatımızda ne gibi kaygılara, spekülasyonlara yol açtığı, son aylardaki deneyimimizle ortadır. Böyle bir olayı bir daha yaşayamayız.
Sayın Başbakan, düşüncelerinin millet tarafından öğrenilmesinden niye kaçacak? Ben düşüncelerimin, millet tarafından öğrenilmesinden kaçmıyorum. Söylediğim sözümün sorumluluğunu, milletime, tarihe ve geleceğe karşı üstleniyorum. İnanıyorum Başbakan da bu konudaki düşüncelerinin kayda geçirilmesinden, zamanı geldiğinde millet tarafından öğrenilmesinden korkmayacaktır, korkmamalıdır. Eğer, millet tarafından öğrenilmesi, Başbakan için sakıncalı olacaksa, o zaman iş başından itibaren yanlıştır, temeli yanlıştır. Bazı çevreler, (aman gitme, gelme) diyorlarmış. Başbakan'ın buna itibar etmeyeceğini, Kasımpaşalı siyaset adamı olarak, bu konuda, bizimle buluşmaktan çekinmeyeceğini düşünüyorum. Başbakan'ın yaptığına inandığımız yanlışları dile getireceğiz, bu konuda sorular soracağız. Gizli, saklı götürülecek bir iş değildir. Sen İmralı'nın gönderdiği yol haritasını saklıyorsun, kendi yol haritanı niye milletten saklıyorsun? Senin yol haritanı milletten saklamana biz yardımcı olmayız. Biz o yol haritasını ortaya çıkartmaya çalışıyoruz.''
AA