CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, hükümetin ekonomi için
tedbir paketi arayışı içinde olduğunu belirterek, ''Tedbiri sanayide arıyorlar. Güzel arasınlar, ama bu memleketin
çiftçisi yok mu? Hayvancısı, besicisi yok mu? Onların tedbire ihtiyacı yok mu? Onlar
krizde değil mi? Onlar bunalımda değil mi? Onlara bir şey düşünmüyor musunuz?'' dedi.
Baykal, partisinin
Kars Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, Kars'ın tüm
Türkiye'nin gönlünde özel bir yere sahip olduğunu belirtti.
Türkiye'nin her yerinin özel ve önemli olduğunu ifade eden Baykal, Kars'ın güzelliğinin, öneminin ve değerinin bir başka olduğunu söyledi.
CHP'nin gözünde Kars'ın bambaşka olduğunu dile getiren Baykal, ''Kars bizim için sevgidir, dostluktur, çiledir, ıstıraptır. Kars'ın yetiştirdiği büyük isimler partimizin unutulmaz büyük isimleridir. Bir
Sırrı Atalay denilince bizim yüreğimiz kalkar, bir Kemal
Güven denilince bambaşka duygular yaşarız. Bir Doğan Araslı denilince hiç sormayın. Benim aziz kardeşim pırıl pırıl insan
genç yaşta kaybettiğimiz yüreği tertemiz insan çok değerli Kars'ın evladı Celal Aras... Bütün bunlar bizim ruh dünyamızın, düşünce dünyamızın önemli taşlarıdır'' diye konuştu.
Mitinge katılanlara, ''Geliriniz gideriniz tutuyor mu? İşler yolunda mı? Kars'taki çiftçi, besici,
köylü vatandaşlarım hayatından memnun mu?
Hayvancılık, besicilik canlandı mı? Fiyatlar yükseldi mi? Hayvan sayısı arttı mı? Devlet kombinalar kurup
hayvanları en yüksek fiyatla alıyor mu? Sütçülük canlandı mı? Yem fiyatları ucuzlayıp süt fiyatları katlandı mı? Kars'ta yaşayan çiftçilerimiz, besicilerimiz
ekonomik bakımdan daha güçlenmediler mi? Zenginleşmediler mi? Esnafın yüzü gülüyor mu? Hayatından memnun değil mi? Kazancı artmadı mı? İşler çoğaldı mı?
Piyasa hareketlendi mi? Emeklilerin durumu da iyi değil öyle mi?
İşsiz gençlerimizin durumu nasıl, iş bulabiliyorlar mı?'' şeklinde sorular yöneltti.
Meydandakilerden ''
Hayır'' yanıtı alan Baykal, şöyle konuştu:
''(Türkiye katlanarak zenginleşiyor) diyorlar. Kars'a o zenginlik gelmedi mi? Çiftçiye, hayvancıya, besiciye uğramadı öyle mi? Kars'taki fabrikalar ne oldu? Et Balık ne oldu? Dünyada Kars denilince akla hayvancılık, besicilik, et gelir. Ne oldu buradaki kombinaya, ne oldu buradaki
Et Balık Kurumuna? Et Balık Kurumu kapandı mı? Kars denilince süt,
peynir kaşar akla gelirdi. Ne oldu süt fabrikası? Harabe mi oldu? Elinizde bir
şeker fabrikası kaldı. O da özelleştiriliyor mu? İşçiler çıkarılıyor değil mi?''
SİZİN AKLINIZ DOĞU ANADOLU VE KARS ÇÖKERKEN NEREDEYDİ ?
Türkiye'de ciddi bir ekonomik kriz yaşandığını ileri süren Baykal, konuşmasına şöyle devam etti:
''Türkiye ekonomik çöküntü içinde, iş yerleri kapanıyor.
İşsizlik patladı. Ama bunlar yeni yeni fark ediliyor Türkiye'nin genelinde. Kars'ta şimdi milletin kriz dediği olayı yıllardır yaşıyorsunuz. Şimdi (tedbir paketi) diyorlar. Elbette tedbir arayışına girecekler, ekonomi gidiyor, bunlar seyrediyor. Tedbir alın ama insanın içinden şu soruyu sormak geçiyor. Sizin aklınız Doğu
Anadolu ve Kars çökerken neredeydi? Niye o zaman tedbir aramadınız? Tedbiri sanayide arıyorlar. Güzel arasınlar, ama bu memleketin çiftçisi yok mu? Hayvancısı, besicisi yok mu? Onların tedbire ihtiyacı yok mu? Onlar krizde değil mi? Onlar bunalımda değil mi? Onlara bir şey düşünmüyor musunuz? (Bunlar alıştı zaten) diyorlar. (Bunlar oylarını da bizim için uygun kullanıyorlar, ne lüzum var onlarla uğraşmaya) diyorlar değil mi? Onlar öyle diyorlar da siz onlara bir şey söyleyecek misiniz? Bir cevabınız olacak mı? 29 Martta o cevabı kerle (kuvvetle) bekliyorum, APS ile bekliyorum.''
ŞİMDİ DEMOKRASİYİ İŞLETECEKSİNİZ
Demokrasilerde hükümetlerin hata yapabileceğini de dile getiren Baykal, ''Bu
ihmal karşısında vatandaş eğer gerekeni yapamazsa, o yanlışa
boyun eğerse, o haksızlığı içine sindirirse bu olumsuzluğu kabul ederse, işte o zaman
demokrasi işlemez olur. Şimdi demokrasiyi işleteceksiniz'' diye konuştu.
Mehmet Atay adlı bir çiftçinin
Ziraat Bankası'ndan aldığı tarımsal
kredi ile ilgili bir belgeyi de vatandaşlara gösteren Baykal, şunları söyledi:
''Mehmet Atay eski para ile 4 milyar liralık tarımsal kredi kullanmış. Ödemeye çalışmış tam ödeyemeyince temerrüte düşmüş. Buna rağmen (borcum borçtur, ödemeliyim) demiş. Ana para borcu 878 milyona indirmiş. 4 milyar, 878 milyona inmiş. Altına da temerrüt
faizi 38 milyar 648 milyon yazıyor. İşte burada. Adam temerrüte düşmüş, (aman ana parasını ödeyeyim) diye gayret etmiş, 4'ü 3'e, 3'ü 2'ye, 2'yi 1'e, 1'i 878 milyona indirmiş. Sonra yazıyı almış (senin 38 milyar 648 milyon temerrüt borcun var. Buna bir
banka sigorta ve muamelat vergisi 1.9 milyar ekliyorum, bir de icra ve takip masrafı 2.5 milyar ekliyorum senin borcun 43 milyar 959 milyondur haberin olsun
arkadaş) diyor. Manzara bu, bunlar herkesin yaşadığı olaylar.''
İŞTEN ATILMANIN NE DEMEK OLDUĞUNU BİLİR MİSİN ?
Söz konusu durumu Türkiye'nin acı gerçeği olarak nitelendiren Baykal, şöyle devam etti:
''Temerrüte düşünce
Allah muhafaza bittin. Yakayı kaptırdın mı bittin. Temerrüt
faiz oranları yüzde 5, başka ülkelerde yüzde 1.
Başbakana (şunlara bir tedbir getir) diyoruz. Tedbirin ne olduğunu da 7 madde ile söylüyorum. (Şunları uygula) diyoruz. Bize (bu borç sahipleri dürüst insanlar değil) diyorlar. En son açıklaması, (
kredi borcu olan insanlar dürüst değil) diyor. Bu insanları bu hale düşüren sensin. Bu hale düşen insanlar borcunu ödemek için, ana para borcunu ödemek için helali haramı düşünüyor. (Borcum borç) diyor, (ödemem lazım) diyor. Sen de ona çıkıp (sen dürüst değilsin) diyorsun. Adam işinden atılmış, oğlu okulda okuyor, gelmiş (okula
temizlik kolu için para istiyorlar 2 milyon) diyor. Adamın cebinde para yok. (Veremem) diyor.
Çocuk okula söylüyor, okuldan koluna yazı yazıyorlar (temizlik parası ödenecek) diye. Lisedeki çocuğunu okuldan alıyor işten atıldığı için. Bu insanlara (dürüst değilsin) demek yapılabilecek en büyük haksızlık ve adaletsizliktir. Bunu söyleyen Başbakan sen işten atılmanın ne demek olduğunu bilir misin? Sen işsiz kalıp evine ekmek götürememenin, okuldan para istiyorlar diyen çocuğuna 2 milyon lira verememenin nasıl bir ıstırap olduğunu bilir misin? Sen bunu bilmezsin. Senin çocuklarını, arkadaşların, eşin, dostun ABD'de okuturlar. Ama o işten atılanın çocuğunu ABD'de okutacak arkadaşı yok. Devlet olması lazım, devlet de de yok.''