Batık banka mağduru

Balkaner'e müdür olmak için emniyet amirliğini bıraktı, arazide bekçi kaldı.

Batık banka mağduru

TMSF, batık bankacı Ali Balkaner'in borçlarına karşılık el koyduğu Marmaris'in göbeğindeki 40 dönümlük araziyi satmaya hazırlanıyor. 60 milyon YTL'den satışa çıkacak arazi, ilginç bir hikayeyi de ihaleye taşıyacak. Deniz kenarındaki araziye turistik tesis yapmayı planlayan Balkaner, buranın korunması için dönemin Marmaris Emniyet Müdürü Rauf Göral'dan ricacı olmuş. Kendisine, "Tesis yapıldığında güvenlik müdürü olacaksın." vaadinde bulunmuş. Göral, emekliliğini isteyerek emniyet müdürlüğünün bitişiğindeki arsaya transfer olmuş. Araziye küçük ev yapan eski emniyet müdürünün planları Yurtbank'a el konulması ile altüst olmuş. Balkaner, cezaevine girerken, kendisi 10 yıldır onun arazisini bekliyor. 14 Aralık'ta yapılacak ihale için de "TMSF, hizmetlerim sebebiyle kalmaya devam etmemi istedi. Şimdi yeni patronu bekliyoruz. Burayı alacak kişi benimle çalışmak isterse devam ederim, istemezse ayrılırım." diyor. Akdeniz turizminin en önemli merkezlerinden birisi olan ve her yıl yüz binlerce konuk ağırlayan Marmaris'teki arsa, 40 bin 770 metrekarelik alana sahip. Turistik tesis alanı olarak ihaleye çıkacak arazi, Marmaris'in en güzel noktalarından biri. Çevresi alışveriş merkezi ve turistik otel yoğunluğuna sahip. İhaleyi sadece TMSF yetkilileri ve yatırımcılar beklemiyor. İhale, "Marmaris'te bir Evren Paşa var, bir de ben." diyen emekli Emniyet Müdürü Göral'ın da durumunu belirleyecek. Rauf Göral, İstanbul Beşiktaş doğumlu. 1976 yılında Polis Akademisi'nden mezun olarak memuriyete başladı. Çeşitli illerde görev yaptıktan sonra Muğla Terörle Mücadeleden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcılığı'na getirildi. Ardından terör sorunuyla boğuşmaya başlayan Marmaris'e emniyet müdürü olarak atandı. 1993 yılındaki bu atamadan iki buçuk yıl sonra emekliliğini isteyerek Emniyet Müdürlüğü'nün hemen karşısındaki Ali Balkaner'in arazisine transfer oldu. Göral'ın asıl amacı Balkaner'in yeni yapacağı otele güvenlik müdürü olmaktı. Balkaner, "Mademki burayı bekleyeceksin, burada yaşa." diyerek araziye yerleşmesine izin verdi. Deniz kenarına bir ev yapan Göral, emniyet müdürlüğü tecrübesi ve çevresinin de yardımıyla araziye yapılan tüm gecekonduları temizledi. Kumsalda güneşlenen turistleri taciz ve kapkaçtan korudu. Bir emniyet müdürü olarak, yaptığı işi 'bekçilik' olarak nitelemeyi kendine yediremiyor. "Ben bu arazinin sorumlusuyum." demeyi daha uygun görüyor. 3 çocuk babası Göral, Balkaner cezaevine girdikten sonra maaş da alamaz olmuş. "Gerçi zaten asgari ücret düzeyinde bir maaş veriyordu." diyerek bunu önemsemediğini anlatıyor. Bir özel güvenlik okulunda ders de veren Göral, Balkaner'den gelen paranın kesilmesiyle fazla sarsılmamış. Ancak onu fazlasıyla etkileyen başka hadiseler yaşamış. Yurtbank'a el konulmasından sonra mağdurlar, "Sen Balkaner'in Marmaris sorumlususun." diyerek kendisine gelmişler. Banka görevlileri bile, "Ona gidin, o Balkaner'in adamıdır, size yardımcı olur." diyerek vatandaşları kendisine göndermiş. Gelenlerle baş etmekte zorlanan Göral, "Benim Balkaner'le ilgim yok. Ben sadece bu araziyi bekliyorum." deyince de, "O zaman bize araziden yer vereceksin." diye baskılarla karşılaşmış. Bu tür taleplerle boğuşan Göral'ın evi ve eşi de birkaç kez taşlanmış. Rauf Göral, Balkaner'i iş teklifi gelmeden önce tanımadığını, daha sonra da sadece 4 kez yüz yüze görüştüğünü söylüyor. Son olarak patronunu, oğlu Hakan Balkaner öldürüldüğünde İstanbul'da ziyaret etmiş. "Eğer bir yolsuzluğu varsa, herkes cezasını çeksin." diyen Göral, doğu hizmeti esnasında çok defa uyuşturucu kaçakçılarının dolgun rüşvet teklifleriyle karşılaştığını anlatıyor: "Ben hiçbirini kabul etmedim. Bugün okula giden çocuğuma, birisi 'senin baban rüşvetçi' dese ben ne yaparım? Balkaner şimdi içeride; ama ben bahçede mangalımı yakıp huzur içinde çocuklarımla kebap yiyebiliyorum. Bu düzgün bir hayatın semeresidir." 10 şirketine el konuldu TMSF, Haziran 2005'te, Yurtbank davasında mahkum olan Ali Balkaner'in 10 şirketinin yönetimine el koymuştu. Balkaner'in, yönetimine el konulan şirketleri arasında Derbi Plastik, Ada İnşaat, Yonca Yapı, ÜÇM Sanayi Taahhüt, Balkaner Turizm, Med Menkul Değerler, Tepe İnşaat, As Yapı, Balkan Tekstil ve Tek İnşaat yer alıyor. Balkaner, 'off-shore hesaplar üzerinden bankanın aracı olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık' suçundan 7 yıl 3 ay 15 gün hapis ve 520 bin 800 yeni lira para cezasına mahkum edilmişti. Karar, Yargıtay 7. Ceza Dairesi tarafından geçen ay onanmıştı. Zaman
<< Önceki Haber Batık banka mağduru Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER