Bir de postacının getirdiği bayram kartları vardı. Kartlar kadar zarfların üzerindeki posta pulları da ilgi çekerdi, koleksiyonu yapılırdı. Birçok değer tarih olsa da posta pulları daha uzun yıllar yaşayacak gibi gözüküyor. PTT, iki yıl önce başlattığı bir uygulamayla pulları birer nostalji öğesi olmaktan çıkardı. Artık isteyen, kendi fotoğrafını pulların üzerine bastırabiliyor. Şimdi ünlü isimlerin de aralarında olduğu birçok kişi kendi adına posta pulu bastırıyor. Bugüne kadar 183 kişi ve 635 şirket, toplam 772 bin 550 adet özel pul bastırmış. PTT’nin bundan kârı ise yaklaşık 1 milyon YTL. Parayı ver, pulunu bastır Henüz cep telefonlarının çıkmadığı, e-maillerin olmadığı, hatta sabit telefonların bile birçok köye, kasabaya ulaşmadığı zamanlarda, bayram günleri posta kutularını sık sık kontrol ederdik. Uzaklardaki eş dosttan, akrabalardan gelmesi muhtemel mektuplar, tebrik kartları hasreti giderecek yegane vasıtaydı. Bayram alışverişi ve temizliği telaşına bir de postaneye gidip bayram kartı gönderme eklenirdi. Şimdilerde ise birçok apartmanda posta kutusu bile yok. Zaten kimse de postacının yolunu heyecanla beklemiyor. Hatta mümkünse uğramasın diyor; çünkü sadece telefon faturası, kredi kartı ekstresi getiriyorlar. Mektup ve kartpostalların günlük hayattan çekilmesiyle zarflar, mektup kağıtları ve pulları da tarih oldu. Halbuki o kenarı tırtıklı, küçücük pullar ne kadar önemliydi. Koleksiyonerleri vardı. Posta işletmeleri, her yıl yeni çıkarttığı pulları basın toplantısıyla halka duyururdu. Koleksiyonerler de sırf bu yüzden yeni yılı heyecanla beklerdi. PTT’nin başlattığı bir uygulama, posta pullarını eskisi kadar olmasa da yeniden gündeme getirdi. Şimdi yüzlerce kişi ve şirket, kendi adına posta pulu bastırıyor. Bu pulların yüzü suyu hürmetine de mektup ya da kartpostal gönderiyor. Mesela Pınar ve Aylin Ataçoğlu, babalarının onlara doğum günü hediyesi olarak bastırdığı pullar sayesinde teknoloji çağında arkadaşlarıyla mektuplaşmaya, kuzenlerine tebrik kartları göndermeye başlamışlar. Aylin Toker, yurtdışındaki arkadaşlarına, eşinin 30. evlilik yıldönümü hediyesi olarak yaptırdığı pullarla mektup gönderiyor. Birçok belediye ve valilik, bütün yazışmalarını ve davetlerini bastırdığı pullar sebebiyle posta yoluyla yapıyor. Şimdiye kadar devlet adamları ya da önemli kişiler adına basılan pullara alışkındık. PTT’nin 2005 yılı sonunda başlattığı kişisel pul hizmetiyle artık sizin, sevdiklerinizin hatta şirketinizin, memleketinizin ya da Aylin Toker gibi özel tasarladığınız takılarınızın bile bir pulu olabilir. “Kimse mektup göndermiyor. Nerede kullanacağız?” diyor olabilirsiniz. Doğru da. Biz de pul bastıranlara sorduk. Aldığımız cevap manidardı: “Hatıra oluyor. Hem de nostalji oluyor.” Aslında kişisel posta pulu Amerika, Fransa, Avustralya, Avusturya, Kanada, İran ve Çin gibi ülkelerde uzun süredir vardı. Türkiye’ye gelişi ise PTT’nin 165. yıldönümü kutlamaları çerçevesinde oldu. Kişisel posta pulu için nüfus cüzdanıyla PTT’ye başvurmak yeterli. İstediğiniz fotoğrafı dijital ortamda veriyorsunuz, birkaç gün içinde tercih ettiğiniz sayıda posta pulunu size teslim ediyorlar. Bu pullar dışarıya satılmıyor. Sadece yaptıranlar kullanıyor ya da hediye ediyorlar. Kişisel posta pulları sadece hatıra amaçlı doğum günü-evlilik, yıldönümü gibi özel günlere has değil. Birçok şirket bu uygulamadan reklam için de faydalanıyor. Mesela Garanti Bankası, İş Bankası, Hyundai... Galatasaray Lisesi, İstanbul Sanayi Odası, Yeditepe Üniversitesi, Gönen Belediyesi, Antalya ve Amasya valilikleri özel günlerinde; Ulusoy ve Alarko gibi şirketler de yöneticileri için hatıra ve anma amaçlı pul bastırmış. Kişisel pulu bastıran bazı ünlüler ise şöyle: Cemil İpekçi, Ömer Seyfettin (Gönen Bld. bastırdı), Necati Cumalı, Leyla Alaton Günyeli... Şirket ve ünlülerin bastırdığı posta pullarının koleksiyonerler için bundan birkaç yıl sonra büyük değeri olacak. Fakat vatandaşların bastırdığı pullar çok sevimli. Mesela Timur ailesi, kendi fotoğraflarından oluşan bir pul bastırmış. ZAMAN