Yalçınkaya'nın 'muhafazakâr partilerin ekonomiyi ön plana çıkartıp laikliği gündemden düşürdüğüne' yönelik sözleri, eleştirilerin odağı. Venedik Komisyonu üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun, Yalçınkaya'nın Venedik Kriterleri'yle ilgili yorumunun hatalı olduğunu açıkladı. Yalçınkaya, bu kriterleri kaynak göstererek 'ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve hoşgörüsüzlüğün' kapatma gerekçesi olduğunu savunmuştu. Özbudun, Venedik Kriterleri'nin 'bir partinin şiddet yöntemlerine başvurması veya bu yöntemleri savunması halinde kapatılabileceğini' öngördüğünü vurguladı. Başsavcı'nın söylediği üç kavramın ancak şiddete dönüşmesi halinde parti kapatma gerekçesi olabildiğine dikkat çekti. Yalçınkaya'yı 'raporu dikkatli okumamak'la suçlayan Özbudun, "Komisyon raporunun açıklayıcı notlar bölümünde, şiddetin spesifik özgür tezahürleri olarak yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve hoşgörüsüzlükten bahsedilmektedir. Bu üç kavram, ancak şiddet bağlamında yorumlanabilecek kavramlardır. Yoksa tek başına bir parti kapatma sebebi değildir. Hele hoşgörüsüzlük o kadar geniş bir kavramdır ki; bu tek başına parti kapatma sebebi olursa Türkiye'de ve dünyada kapatılmayacak parti kalmaz." ifadelerini kullandı. 20 yıldır Venedik Komisyonu üyesi olan Özbudun, raporun tamamen yanlış değerlendirildiğini belirtirken şu örneği verdi: "Bu durumda türbanlı genç kızların üniversiteye girmesine karşı hoşgörüsüzlük gösteren partiler de bu kapsama girebilir." Komisyonun, şiddete bağlı olarak üç kavramdan bahsettiğini kaydeden Özbudun şöyle devam etti: "Yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve hoşgörüsüzlük... Bunlar ancak şiddete yönelik bir kışkırtma niteliği aldığı takdirde kapatma sebebi olabilir. Avrupa'nın birçok partisinde yabancı düşmanlığı var. Birçok aşırı sağ partilerde bu yönde görüşler ifade ediliyor. Bu, tek başına parti kapatma sebebi olsa, Avrupa'da da partilerin önemli bir bölümünün kapatılması gerekir. Hoşgörü kavramı o kadar belirsiz bir kavramdır ki, neyin hoşgörü neyin hoşgörüsüzlük olduğu şahıstan şahısa değişir. Tamamen Venedik Komisyonu Kriterleri'nin yanlış yorumlanması ve yansıtılması olur. Bu şekilde yanlış yorumlanması beni rahatsız etti."