Başörtüsü kararına en sert tepki

Taha Akyol,Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsü için verdiği kararın aslında ne anlama geldiğini yazdı.

Başörtüsü kararına en sert tepki

YETKİ GASPI! ANAYASA Mahkemesi’nin türbana ilişkin anayasa değişikliğini iptal etmesi de, yazdığı gerekçe de sürpriz değil. Mahkeme, eskiden beri kendisince ideolojik olarak önemsediği konularda hukukun temel kurallarını aşarak, kendisi yasama organıymış gibi kararlar veriyor çünkü. Bunun hukuk dilindeki adı “yetki gaspı”dır. 27 Mayıs darbesini savunan, özelleştirmeyi, tahkimi Atatürkçülüğe aykırı bulan, seçim barajları konusunda siyasi konjonktüre göre değişen kararları buna örnektir. Mahkemenin kararlarında ideolojik faktörün ne kadar önemli olduğu şuradan da bellidir ki; temel özgürlükleri genişletmek için açılan davaların yüzde 70’ini reddetmiş, sadece yüzde 30’unu haklı bularak iptal etmiştir. Buna karşılık, Anayasa’nın Başlangıç kısmı ile Cumhuriyet’in nitelikleri gibi, soyut ve felsefi, o yüzden de yoruma çok açık konularda, aksine bir tutumla, yüzde 60 oranında iptal kararı vermiş, çok tutucu davranmıştır! (Rakamlar için bkz. Yılmaz Aliefendioğlu, Anayasa Yargısı ve Türk Anayasa Mahkemesi, sf. 265) ‘İlişkin’ ne demek? Son kararı da böyledir. Laikliğin otoriter yorumunu savunmak için anayasa hükmünü bile aşan bir karar vermiştir! Anayasa’nın 148. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi anayasa değişikliklerini “esastan” inceleyemez. “Şekilden” inceleme de sadece imza ve oy sayılarıyla usuli sürelere bakmaktan ibarettir. Buna rağmen Mahkeme, söz konusu 148. maddenin “değiştirilmesi teklif dahi edilemez olarak belirlenen hükümlere ilişkin olmaması” halinde geçerli olduğunu söyleyerek anayasa hükmünü daraltmıştır! Dahası, Anayasa’nın “değiştirilemez maddeler” hükmüne bir de “ilişkin maddeler” diye hüküm ekleyerek anayasa koyucunun yetkisini bile gasp etmiştir. Peki, değiştirilemez nitelikteki 2. maddede yer alan “toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı, insan haklarına saygı, Atatürk milliyetçiliği, başlangıç ilkeleri, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti” kavramlarına “ilişkin” olmayan ne var?! SSK kanunu bile “ilişkin”dir Mahkeme’ye göre! Demek ki Anayasa Mahkemesi kendi ideolojisine göre, istediği anayasa değişikliğini “ilişkin” sayarak iptal edebilecektir. Karar siyasi Yüce Mahkeme daha önce Kürt deyimini kullanan partileri 2. maddeye aykırılıktan kapatıyordu; artık kapatmıyor! Özelleştirmeyi, yabancı sermayenin taşınmaz almasını, tahkimi “Atatürk milliyetçiliği”ne aykırı buluyordu, artık bulmuyor! Diyanet’i lağvedip din hizmetlerini inananlara bırakmayı “laikliğe” aykırı sayıyordu, artık saymıyor! Demek ki “ilişkin” kavramı böylesine kaygan, belirsiz ve keyfidir... Gerçekten de “ilişkin, dolaylı da olsa, dolaylı yoldan” gibi kavramlar hukuk kavramları değildir. Mahkeme üyelerinin ve vatandaşların siyasi görüşlerine göre değişen kavramlardır! Bu belirsizlikten yararlanarak, Yüce Mahkeme, 2. maddenin virgülüne dokunulmadığı halde “ilişkin” diyerek Meclis’in anayasa değiştirme tasarrufunu iptal ederek vahim bir yetki gaspında bulunmuştur. Bu karar sayın üyelerin ‘siyasi’ anlayışına dayalı bir karardır. Ama yapacak bir şey yok. Üst mahkeme yok ki itiraz edesin... Siyasi parti değil ki halka şikâyet edesin... Eleştireceğiz, çağdaş liberal anlayışı savunacağız, yazacağız, konuşacağız; ama saygısızlık etmeyeceğiz elbette. TAHA AKYOL-MİLLİYET
<< Önceki Haber Başörtüsü kararına en sert tepki Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER