Töreni
tel örgülerin arkasından izleyebilen gözü
yaşlı anneler "Bizi içeriye almıyorlarsa, evlatlarımızı da askere almasınlar" diye
isyan etti.
Manisa'daki 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı'nda düzenlenen
yemin törenine, 40 yaşın altındaki başörtülü asker yakınları alınmaması Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Oğullarının en mutlu gününde yanında olamayan anneler, "Çocuklarımız şehit olunca başörtülülere kışla kapısını açıyorlar. İçimiz burkuluyor, çok acı çekiyoruz" d
erken, Şehit Aileleri Derneği ve
MAZLUMDER'den de
uygulamaya tepki geldi.
Araya tel örgüler girdi
Türkiye'nin dört bir yanından Manisa'da vatani görevini yapan çocuklarının
yemin törenine gelen aileler, günlerce yemin törenini bekledikten sonra sabahın erken saatlerinde geldikleri nizamiye önünde kuyruğa girdi. Ancak asker yakınları içeriye alınırken yapılan kimlik kontrolü sırasında ilginç bir olay yaşandı.
Asker yakınlarının iddiasına göre kimlik kontrolünde, 40 yaşın altında olan başörtülü bayanlar içeriye alınmadı. Uygulama karşısında şaşkınlığını gizlemeyen asker yakınları yakınlarının yemin törenini tel örgülerin ardından izlemek zorunda kaldı. Maruz kaldıkları uygulamanın büyük bir haksızlık olduğunu ifade eden aileler, bu muameleyi hak etmediklerini söyledi.
Çifte standart uygulandı
Kendilerine çifte standart uygulandığını belirten asker yakınları, "Bizi başörtülü olarak içeriye almıyorlarsa, o zaman evlatlarımızı da askere almasınlar" diyerek uygulamaya tepki gösterdi. Kardeşinin yemin töreni için geldiğini söyleyen
Rabia K., yaşadıklarını şöyle anlattı: "Nizamiyede görevli askerler, 40 yaşından
küçük başörtülü hanımların, başını açmadan içeriye giremeyeceğini söyledi. Yanımda 57 yaşındaki halam vardı, onu aldılar. Biz de diğer mağdurlarla birlikte az ileride, tel örgü arkasından töreni seyretmek zorunda kaldık. İçim burkuldu." Manisa'da yaşanan "başörtü" olayın ilk olmadığını söyleyen Şehit Aileleri Derneği Genel Başkanı Mehmet
Güner ise şunları söyledi:
"Bizler çocuklarımızı askere vatan borçlarını yerine getirmeleri için gönderiyoruz. Yemin töreni, onların en mutlu olduğu gündür. Bu mutluluğu aileleri ve en yakınlarıyla paylaşmaları gerekirken, mutlulukları tel örgülerle engellenmemeli.
Başörtü ve sakallı ayrımı yapılmasını istemiyoruz."
Bu ilk değil
Türk Silahlı Kuvvetleri'nden bu konuda
yardım isteyen Güner, “TSK'ya sonsuz güveniyoruz. Ancak bu uygulama bizi çok üzüyor" dedi.
Kendisi de şehit çocuğu olduğunu hatırlatan Güner şöyle devam etti: "
Cenaze töreninde bizi yalnız bırakmayan askeri yetkililer evlatlarımızı askere uğurlarken yemin törenlerinde bizi ayırmamalı. Sorunlara birlikte çözüm bulalım. Sıkıntılarımızı birlikte aşalım. Neticede cenaze töreni ve askeri yemin törenleri bir bütündür."
Askere göndermeyiz
MAZLUMDER Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu ise "Bu şekilde giderse evlatlarımızı askere göndermemek gibi radikal kararlar almak zorund kalacağız" diye konuştu. Gergerlioğlu "Özellikle yemin törenlerinde adeta bir
Filistin örneğine şahit oluyoruz. Tüylerimiz ürperiyor. Bu çifte standart uygulamaları hiçbir zaman tutmayacak . Bunu kabul etmek mümkün değil" diyerek uygulamaya tepki gösterdi.
BAŞÖRTÜLÜ DİYE ÖDÜL VERİLMEDİ
Bir başka 'başörtüsü krizi' de Balıkesir'in
Ayvalık ilçesinde yaşandı. 29
Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında yapılan Cumhuriyet koşusunda 2. olan Nuriye Memiş başörtülü olduğu gerekçesiyle kazandığı
ödülü alamadı. Başarılı sporculara madalyalarını vermek üzere davet edilen Ayvalık İlçe Garnizon Komutanı
Albay Gürsel
Işık, Memiş'in başörtü ile kürsüye çıkmasını gerekçe göstererek ödülünü vermeyi reddetti.
Nuriye Memiş'ten dolayı yarışmada dereceye giren diğer sporculara da ödülleri verilmeyerek kürsüden indirildi. Yaşanan bu olayla ilgili olarak MAZLUMDER
Bursa Şubesi, yarışmacılar rencide edildiği gerekçesiyle Albay Gürsel Işık aleyhine
dava açtı.Bugün