19
Aralık 2000'de 32 kişinin ölümüyle sonuçlanan ve 39 erin
sanık olarak yargılandığı ‘
Hayata Dönüş'
operasyonu
davasında, 12 kişinin öldüğü
Bayrampaşa Cezaevi'ndeki ‘
Tufan' operasyonunu dönemin Bölge Komutanı
Tuğgeneral Engin Hoş'un yönettiğinin ortaya çıkmasının ardından bu defa biri asker 7'si
tutuklu 8 kişinin öldüğü
Ümraniye Cezaevi'ne yönelik plan ortaya çıktı. Jandarma ‘Bora' kodlu operasyonu hazırladı ancak cezaevine girme izni bulunmuyordu. Bunun üzerine dönemin
Üsküdar Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Canbaz, 15 Aralık 2000'de
İstanbul İl Jandarma
Alay Komutanlığı'na çağrıldı. Canbaz'a ‘Kriptolu odada'
Adalet Bakanlığı'ndan telefonla cezaevine girme izni vermesinin söylendiği ifade edildi. Operasyon kararının
bakanlık, yargı ve cezaevi
yetkillileri,
sivil toplum örgütü temsilcileri ile aydınlar cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerle koğuşlardaki eylemleri sona erdirmeleri yönünde görüşmeler yaparken alındığı da ortaya çıktı.
Canbaz talimatları kayda almış
Bakırköy 13.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava dosyasına giren
belgeye göre, Başsavcı Canbaz, Adalet Bakanlığı yetkililerinin
jandarmaya operasyon izni vermesi konusundaki talimatı
kayıt altına almış. Dosyaya giren diğer belgede de Canbaz'a, 15 Aralık'ta ‘Bora' operasyonu için hazır olması istendikten sonra, operasyondan bir gün önce, 18 Aralık'ta yeniden İl Jandarma Komutanlığı'na davet edilerek ‘sabah 05'te operasyon' talimatı verildiği yer aldı. Canbaz'ın ‘kozmik odadaki' bu talimatı da
tutanakla kayıt altına alması dikkat çekti.
Dönemin
Adalet Bakanı Hikmet
Sami Türk ve Cezaevleri Genel Müdürü Ali
Suat Ertosun sadece Bayrampaşa'da 12 kişinin ölümüne neden olan 'Tufan'dan haberdar olmadıklarını söyledi. Ancak ortaya çıkan yeni bir belge, bakanlığın jandarmaya operasyon izni için savcıya talimat verdiğini ortaya koydu. Ümraniye Cezaevi'ne müdahaleye izin veren savcılığın düzenlediği tutanak, Adalet Bakanlığı'nın 'Hayata Dönüş'ten 4 gün önce operasyon hazırlığından haberdar olduğunu gösterdi. Mahkûmlarla görüşmeler sürerken verilen operasyon izni, cezaevlerine
baskın için 3 ay önce plan yapan jandarmanın
hazırlıklarına sivil yöneticilerin de dahil olduğunu gösterdi.
BAKANLIK YETKİLİ GÖNDERDİ
Başta İstanbul olmak üzere bütün Türkiye'deki cezaevlerine 19 Aralık 2000'de yapılan 'Hayata Dönüş' operasyonunun Ümraniye ayağı için jandarmaya yetki veren savcının tutanağı, 'operasyon planından haberimiz yoktu' diyen dönemin Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk'ün açıklamasına gölge düşürdü. Ümraniye Cezaevi Müdürü'ne teslim edilen tutanağa göre, dönemin Üsküdar
Cumhuriyet Savcısı, İl Jandarma Komutanlığı'na çağrıldı ve kriptolu odada Adalet Bakanlığı yetkilileriyle görüştü.
İZİN VER, TALİMATI ANKARA'DAN
Tutanakta açıkça Adalet Bakanlığı yetkililerinin Ümraniye savcısına operasyon için gerekli izinlerin verilmesi için talimat verdiğine dair ifadelere de yer verildi. Operasyon saatinin 05:00 olarak belirtildiği belgede, tarih ile ilgili alanın boş bırakılarak daha sonra bildirileceği belirtildi. Üsküdar Savcısı, izin talebinin Adalet Bakanlığı'ndan geldiğini, ilgili belgeleri Ümraniye Cezaevi'nin 1 numaralı müdürüne teslim ettiğini de tutanağa açıkça yazdı.
GÖRÜŞMELERİN SONUCU BEKLENMEDİ
Ümraniye savcısının, İl Jandarma Komutanlığı'ndaki kriptolu odada hazırladığı tutanak üzerindeki tarihin 15 Aralık 2000 olması dikkat çekti. 19 Aralık 2000'de gerçekleştirilen operasyondan 4 gün öncesine ait tutanak, başta Bayrampaşa ve Ümraniye'deki muhkumlarla görüşmelerin sürdüğü sırada, hazırlıkların izin aşamasına geldiğini gözler önüne serdi. Ümraniye'ye operasyon izni için devreye giren Adalet Bakanlığı'nın diğerleri için de benzer yolu izleyip izlemediği bilinmiyor.
Hayata Dönüş Operasyonu'nda toplam 32 kişi hayatını kaybetmişti. Bayrampaşa'da 12, Ümraniye'de ise 6 kişi ölmüştü.
Planı abartılı buldu!
Jandarma'nın
Bayrampaşa Cezaevi'ne yaptığı baskının planı 'Tufan'dan ilk kez önceki gün haberi olduğunu açıklayan Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk "Savcılar genel
arama talebinde bulunmuştu. Ancak silahlı direniş olması durumunda Jandarma da müdahale etmiştir" diyerek kendini savundu. Türk, "Adalet bakanlığı cezaevlerinin sadece sahibidir, dış güvenlik jandarma tarafından sağlanır.
Bir genel arama şeklinde, Cumhuriyet Savcılığı tarafından istenen bir arama... Mukavemetle karşılaşıldığı için maalesef silahlı çatışmaya döndü ama anlaşılıyor ki jandarma hazırlık olarak bir
takım şeyler, planlar hazırlamış. O planları şimdi görüyorum ama jandarma bu işle görevlidir, kendi sorumlulukları gereği hazırlık yapmışlar ama anlaşılıyor ki biraz ölçüyü aşmışlar" dedi.
Türk acziyetini
itiraf ediyor
'Hayata Dönüş Operasyonu' sırasında Bayrampaşa Cezaevi Savcısı olan
Necati Özdemir, Dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ve Cezaevleri Genel Müdürü
Ali Suat Ertosun'un 'plandan haberimiz yoktu' açıklamasını doğru olmadığını söyledi. Açıklamaları "Bu bir acziyet itirafıdır" sözleriyle değerlendiren Özdemir şöyle konuştu: Bu plan askerin tek başına planlayabileceği, yapabileceği şeyler değil. Buna izin veren Adalet Bakanlığı. O günün genel müdürü de Ali Suat Ertosun. Bütün planlardan ortak çalışmayla hepsinin haberi olması gereken bir durum. Bu İçişleri Bakanlığı'nın, Adalet Bakanlığı'nın hatta
Sağlık Bakanlığı'nın ve güvenlik kuvvetlerinin ortak bir operasyonu olarak ortak bir kararın planlaması olarak bu icra edilir." Cezaevlerine jandarmanın istediği şekilde giremeyeceğini belirten Özdemir, "Şimdi herkes ya haberim yok diyor ya da bir başkasının üzerine atmaya çalışıyor. Bu işten sıyrılmaya çalışılıyor. Bu
soruşturma ve yargılama daha ileri gidecek. Operasyon kararının altında imzası olan herkesin başta Ertosun olmak üzere bakanların da yargılanması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
STAR - YENİŞAFAK