Sertel, "Devletin polisi, Başbakanlık’a bağlı Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından verilen ve dünyanın her yerinde geçerli olan basın kartını tanımamaktadır. Böyle rezalet olmaz. Eğer bu olaylar böyle devam edecekse, gazetecilerin görev yapmaları engellenecekse taşıdığımız basın kartlarının da hiçbir hükmü yoktur. O halde bizler basın kartlarımızı iade etmeye hazırız.” dedi.
Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinde gerçekleştirilen gösterileri takip etmek isteyen gazetecilerin polisin engellemesi ve müdahalesiyle karşılaştığını belirten ve aynı zamanda Basın Kartları Komisyonu üyesi olan Atila Sertel, yaptığı açıklamada, “Toplumsal olaylarda özveriyle görev yapan ve kamuoyunun bilgilenme hakkı için çalışan gazetecileri engellemek ülkemizde gelenek haline geldi. Gazeteciler basın kartlarını göstermelerine rağmen polisin ‘keyfi’ muamelesine maruz kaldı. Ülkemiz adına utanç verici bu uygulamalar son olsun.” çağrısında bulundu.
“SUSANA SIRA GELİR”
Dünkü olaylarda İstanbul’da CNN International muhabiri Ivan Watson’un da canlı yayında gözaltına alındığını hatırlatan Sertel, şunları ifade etti: “Basına ve basın özgürlüğüne yönelik müdahaleler artık canlı yayında ve dünyanın gözü önünde cereyan ediyor. Bunlar ülkemiz adına utanç vericidir. Her fırsatta ve her platformda dile getirdiğimiz gibi gazeteciler kamuoyunun bilgilenme hakkı için görev yapmaktadır ve tüm müdahalelere de kapalıdır. Ancak ülkemizde ne yazık ki hemen her olayda gazetecileri engellemek, onlara yönelik şiddet uygulamak ve gazetecileri hedef göstermek gelenek haline geldi. Devletin polisi Başbakanlık’a bağlı Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından verilen ve dünyanın her yerinde geçerli olan basın kartını tanımamaktadır. Böyle rezalet olmaz. Eğer bu olaylar böyle devam edecekse, gazetecilerin görev yapmaları engellenecekse taşıdığımız basın kartlarının da hiçbir hükmü yoktur. O halde bizler basın kartlarımızı iade etmeye hazırız. Öte yandan gazeteciler siyasi görüşleri bir yana meslek etik ve ahlakı ile görev yapma özgürlüğü için birlikte olamazsa utanmalıdır. Susana sıra gelir.”
CİHAN