Vakit'e konuşan
YAŞ mağdurları, "Biz
Allah dediğimiz için ordudan atıldık.
İlker paşa kimi kandırıyor" dediler.
"BENZER PLANLARI BİZZAT GÖRDÜM"
YAŞ mağduru emekli Binbaşı Mustafa Hacımustafaoğulları, "
Balyoz darbe planının doğru olduğuna yüzde yüz inanıyorum, çünkü benzer planların konuşulduğu toplantılara bizzat katıldım, gördüm" dedi. Silahlı Kuvvetler'de görevdeyken benzer bir toplantıya Eskişehir'de katıldığını kaydeden Hacımustafaoğulları, "1989'da
Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde bir seminerde benzer bir toplantıya şahit oldum. Bu tür toplantılar genellikle gizli istihbarat toplantılarıdır. Burada öyle sapkın görüşler gündeme gelir ki şaşarsınız. Aklı başında bir insan bu toplantılarda yapılan konuşmaları duysa, toplantının askeriyede değil de
Bakırköy Ruh Hastalıkları Hastanesi'nde yapıldığını sanır. Bunların gözünde
sivil iktidarlar, yok edilmesi gereken işgal gücü, kendileri ise tek vatansever.
Atabeyler çetesi, Sauna çetesi gibi tüm çeteler de yaptıklarına çetecilik demez, kendilerini vatansever sayarlar. Ancak yaptıkları PKK'nınkinden farksızdır. Bu zihniyetten her şey beklenir" diye konuştu.
"REFERANSLARI ADD,
ÇYDD OLUNCA"
TSK içinde bu tür korkunç planlar yapanların olmasının şaşırtıcı olmaması gerektiğini ifade eden Hacımustafaoğulları, "TSK'ya ADD, ÇYDD gibi derneklerin referans olduğu insanlar alınıyor. Ailede bir başörtülü olması, TSK'ya alınmamak için en büyük neden sayılıyor. Bu yetmiyor, askeri okullarda adeta bir
beyin yıkama süreci yaşanıyor. Bu süreçte bizim gibi kalıba sokulamayanlar da YAŞ kararlarıyla temizleniyor. Böyle bir kurumdan bu tür korkunç planlar çıkmasından daha
doğal ne olabilir? Bizim 'Allah' demekten başka ne suçumuz vardı? Sayın Başbuğ samimi ise yapması gereken savunmaya geçmek değil, bu tür illegal oluşumlarla ilgili işlem başlatmasıdır. Yoksa
hatim de indirse inandırıcı olmayacaktır" dedi.
AY: "NAMAZ KILIYORUM DİYE ATILDIM"
28
Şubat sürecinde binbaşılık rütbesindeyken YAŞ kararıyla TSK'dan
ihraç edilen
Yavuz Ay da, kendisinin ihraç gerekçesinin, eşinin başörtülü olması, kendisinin de namaz kılıyor,
içki içmiyor olması olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: "Biz de ordumuzun İlker paşanın dediği gibi olmasını isteriz, ancak gerçekler pek öyle değil. Üstelik bu sadece 28 Şubat'tan beri olan bir durum değil. 1977'de TSK'ya girdiğimden beri gördüğüm durum bu. İnsanlar, bırakın 'Allah' demeyi, çocuklarına Sümeyye, Şeyma gibi isimler koydular diye sorgulandı, bu yüzden yargıya kapalı YAŞ kararıyla ordudan atıldı. İlker paşayı sözlerinde samimi ise YAŞ kararıyla atılanlardan özür dilemeye ve yapılan hataların telafi edilmesine davet ediyorum."
VAKİT