Başbuğ'a öyle bir hatırlatma yaptı ki...

Star Gazetesi yazarı Yağmur Atsız, Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'a "açık mektub" yazdı.

Başbuğ'a öyle bir hatırlatma yaptı ki...

Paşa'ya arîza Birine açık mektub yazanın asıl maksadı muhâtabına ulaşmak değil kamuoyuna seslenmekdir. Ama başka çâreniz yoksa kamuoyuna seslenerek de muhâtabınıza ulaşabilirsiniz. Faydası dokunur mu ayrı mesele ama hiç değilse içinizde ukde kalmaz. Paşam, sizde “gardiyan sendromu” var. Yâni kendinizi bekçi, milleti ise her fırsatta her türlü iğvâya kanacak geri zekâlı mahkûm gibi görme eğilimi. Eğer öyle olmasa ikide bir muhârebe kıyâfetiyle ve bâzen arkanıza otuz kırk meslekdaşınızı takıp bâzen bir savaş gemisinin güvertesinden millete akıl ve davranış kuralları öğretme hevesine kapılmazsınız. Hayır, Paşam, sizin 74 milyonluk bu millete akıl öğretme hakkınız olmadığı bir yana, böyle bir yeteneğiniz bulunduğu da doğru değil! Şâyet aksini iddia ediyorsanız önce bu “hidâyet”e nasıl erdiğinizi inandırıcı tarzda bizlere anlatmanız gerekir ki bizim de o “yarım” aklımız ersin! Gerçek şu ki, Paşam, siz sâdece ve sâdece bu devletin, aylığı o sığır sürüsü gibi gördüğünüz 74 milyonluk kitle tarafından ödenen bir memurusunuz. Aylığınızı da o 74 milyonluk kitleye siyâsî akıl öğretmek için değil o kitlenin “dış tehlikelere karşı” emniyetini sağlamak için alıyorsunuz. Eğer millete siyâsî akıllar öğretme arzûnuz dayanılamayacak kadar şiddetliyse o zaman o sırtınızdaki paşa üniformasını paşa paşa çıkarır, paşa gönlünüzün dilediği değişik bir kılıkla halkın önüne çıkarak değerli fikirlerinizi kamunun istifâdesine sunarsınız, bakalım ne diyecekler! Sizin gibi düşünmeyenlere ve üstelik sizi eleştirme cür'etini gösterenlere “vatan hâini” yaftasını yapıştırmak da son derece muhâtaralı bir yoldur, Paşam! Çünki siz öyle dersiniz, başkası size aynı şeyi söyler ve ortaya fevkalâde tadsız durumlar çıkabilir. Biliyorsunuz ki candan bağlı olduğunuzu iddia etdiğiniz demokratik toplum düzeninde problemler müzâkere ve münâkaşa yoluyla hallolunurlar. Zaten o rejimlerde kumandanların politikaya müdâhalesi derhâl azlolunmaları netîcesini doğurur. Kaldı ki siz üzerinize vazîfe olmayan işlere müdâhale ederseniz başkalarının da aslen sizin üzerinize vazîfe olan işlere müdâhale hakkı doğar ki pek de çıkar yol değildir. Meselâ bilfarz Ulaştırma Bakanı bir basın toplantısı düzenleyip sizin askerî yeteneklerinizi yerden yere vursa bu herhalde hoşunuza gitmez. Ama yok eğer bu üzerinize vazîfe olmayan işlere karışma hakkını elinizdeki silahlardan aldığınıza inanıyorsanız o zaman size nâçizâne tıpkı maaşlarınız gibi o silahların paralarını da bizlerin ödediği gerçeğini hatırlatmak zorunda kalırız. Son 50 yıldır nerelerde kullanıldıklarına dâir “eksiksiz” bir liste de taleb edebiliriz. Bir de, Paşam, konuşmalarınıza muhtemelen biz zavallı câhilleri etkilemek üzere serpiştirdiğiniz filozof ve mütefekkir isimlerini ve alıntılarını hiç kullanmasanız daha iyi olur. Çünki o vakit kendinizi ansızın bir akademik münâzaranın tam göbeğinde bulursunuz ki o da sizin için avantajlı bir pozisyon sayılmaz. En derin saygılarımla... Yağmur Atsız 95'li Yedek Piyâde Teğmen YAĞMUR ATSIZ - STAR
<< Önceki Haber Başbuğ'a öyle bir hatırlatma yaptı ki... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER