Başbakanlık'tan yapılan yazılı bir açıklamada,
Birleşmiş Milletler
Güvelik Konseyi'nin (
BMGK),
Libya ile ilgili olarak
Perşembe günü aldığı, bu ülkenin hava sahasını
kapatma yönündeki karar değerlendirildi.
Arap Ligi'nin 12
Mart tarihinde
BMGK'YE yaptığı uçuşa
yasak bölge oluşturulması yönündeki çağrının
Türkiye tarafından yürekten
desteklediğinin hatırlatıldığı açıklamada ayrıca, “akan kanın ve
sivillere yönelik şiddetin biran önce durdurulmasını ve derhal
ateşkes sağlanmasını istiyoruz. Bu yöndeki adımların hiç zaman kaybedilmeden hemen şimdi atılmasını ve halkın değişim ve dönüşüm taleplerinin karşılanmasını önemle bekliyoruz," denildi.
Başbakanlık'tan yapılan açıklama şöyle:
“BM
Güvenlik Konseyi 17 Mart 2011 tarihinde Libya'daki durum hakkında 1973 sayılı kararı kabul etmiştir. BM Şartının 7. Bölümü altında benimsenen karar bağlayıcı bir nitelikte olup tüm ülkeler bakımından uygulanması zorunlu hükümler içermektedir.
Kararda, Libya'daki taraflara derhal ateşkes çağrısı yapılarak şiddetin ve sivillere yönelik saldırıların tamamen sonlandırılması talep edilmektedir. Libya'da sivil halkın korunması için gerekli tüm önlemlerin alınması, bu meyanda, Libya hava sahasının insancıl amaçlı olanlar hariç tüm uçuşlara kapatılması hükümlerine yer verilen kararda,
yabancı işgal güçlerinin her hangi bir şekilde Libya topraklarının her hangi bir bölümünde bulunamayacakları vurgulanmaktadır.
İnsani yardımların süratle ve engelsiz olarak geçişinin temin edilmesi için gerekli önlemlerin alınması gereğinin altı çizilen kararda, Libya halkının meşru beklentilerini karşılayacak bir çözümün bulunması için çabaların artırılması ihtiyacına işaret edilmekte, bu bağlamda, BMGS tarafından atanan Özel Temsilcinin ve
Afrika Birliği'nin atadığı Yüksek Düzeyli Komite'nin çabalarına destek beyan edilmektedir.
Kararda ayrıca, 1970 sayılı BMGK kararında tesis edilen
silah ambargosunun uygulanması ve Libya'ya ait varlıkların dondurulmasını hükmünün kapsam alanının genişletilmesi hakkında hükümlere de yer verilmektedir.
Türkiye, en başından beri,
Orta Doğu ve
Kuzey Afrika'daki gelişmelere ilişkin her adımın uluslararası meşruiyet zemininde atılması gerektiğini söylemiştir. Yine en başından itibaren, halkın değişim ve dönüşüm taleplerinden yana olmayı ahlaki ve vicdani bir sorumluluk olarak görmüştür. Bu çerçevede, halkların meşru beklentilerinin karşılanmasını mümkün kılacak demokratik dönüşümlerin barışçıl yöntemlerle gerçekleşmesi ve bu tür taleplere karşı şiddet kullanılmaması en temel beklentimizdir.
Libya bağlamında, Arap Ligi'nin
12 Mart tarihinde BMGK'ne yaptığı uçuşa yasak bölge ihdası yönündeki çağrıyı yürekten desteklediğimizi en üst düzeyde yaptığımız beyanla açıklamıştık. Aynı zamanda, dost ve kardeş Libya'da yabancı müdahaleye karşı olduğumuzu kayda geçirmiştik.
Bu çerçevede, akan kanın ve sivillere yönelik şiddetin biran önce durdurulmasını ve derhal ateşkes sağlanmasını istiyoruz. Bu yöndeki adımların hiç zaman kaybedilmeden hemen şimdi atılmasını ve halkın değişim ve dönüşüm taleplerinin karşılanmasını önemle bekliyoruz."