8 yaşındaki İbrahim Yıldım'ın annesi Necla
Yıldırım,
Başbakan Erdoğan'ın kendisini aramasına çok şaşırdığını söyledi.
Adana'da tüp patlaması sonucu çıkan yangında yaralanan ve ilk
tedavisi için götürüldüğü tıp merkezinde masrafları ödenmediği için donanımlı bir hastaneye sevk edilmeyen 8 yaşındaki İbrahim Yıldırım'ın tedavisi sürüyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir Adana milletvekilinin
telefonundan kendisiyle görüştüğünü ve geçmiş olsun dileğini ilettiğini kaydeden
Anne Yıldırım, "Başbakan arayınca bir an şaşırdım. Geçmiş olsun dileğini ve çok üzgün olduğunu söyledi. Benim kimseden maddi bir beklentim yok. Tek isteğim çocuğumun ve yeğenimin sağlığına kavuşması." dedi. Anne Yıldırım, tıp merkezinin kapanmasını istemediğini de belirterek, "Orada hatalı olan belki bir kaç kişi vardı. Onlarca kişi ekmek yiyor. Böyle olmasını istemezdim, ama yapılan insanlık dışı muamele sonucunda cezalarını çekiyorlar." şeklinde konuştu.
Amcasının tüpgaz dükkanında çıkan yangında feci şekilde yanan ve götürüldüğü tıp merkezinde 230 YTL'lik
fatura nedeniyle sevk ve tedavisi yapılmayan 8 yaşındaki İbrahim Yıldırım, Numune Hastanesi'ndeki ilk müdahalenin ardından
Karşıyaka Devlet Hastanesi'ne, oradan da
yanık ünitesi bulunan
Yüreğir Başkent Hastanesi'ne sevk edildi. Halen yoğun
bakımda bulunan ve hayati tehlikeyi atlatamadığı belirtilen İbrahim Yıldırım'ın ilk gittiği tıp merkezinde bir saate yakın bekletilmesi sebebiyle kafasında şişlikler olduğu, bunun da iyileşme sürecisini uzatacağı ve hayati tehlikesi bulunduğu öğrenildi.
Baba Mehmet Yıldırım,
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın kendisini aradığını ve geçmiş olsun dileklerini iletip çocuğun tedavisiyle ilgilendiğini söyledi. Anne Necla Yıldırım ise Başbakan Erdoğan'ın Adanalı bir milletvekilinin cep telefonuyla kendisini arayıp üzüntüsünü ve geçmiş olsun dileklerini ilettiğini söyledi.
Baba Yıldırım tıp merkezine verilen cezayı yeterli bulmadığını söyledi. Yıldırım, "Gerek
yurt içinden gerekse yurt dışından sürekli telefon alıyorum. Tıp merkezine verilen cezayı yerinde görenler var. Ancak ben 5 günlük
kapatmanın az olduğunu düşünüyorum. Ya daha uzun süreli ya da tamamen kapatma cezası verilmeliydi." dedi.
Mehmet Yıldırım, bazı televizyon programlarına çıkarak yaşadıklarını anlattığını, buralardan kendilerine maddi
yardım verilmesi yönünde istek olmasına rağmen kendisinin kabul etmediğini belirterek, "Valiliğimiz, kaymakamlığımız başbakanımızın, bakanımızın talimatları doğrultusunda bize sahip çıktı. Çocuğumuzun tüm masraflarını bakanlığımız karşılayacak. Benim başka bir isteğim yok." dedi.
Yıldırım, tıp merkeziyle ilgili hukuki süreci de en kısa sürede başlatacağını ve
davacı olacağını söyledi. Yıldırım, "Merkezin bulunduğu mahalledeki insanlar beni arayarak hem üzüntülerini dile getiriyor, hem de kapatma cezasını hak ettiğini vurguluyor. Bizi
mağdur eden bu merkezle ilgili en kısa sürede şikayetçi olacağım ve
avukat vasıtasıyla dava açacağım." diye konuştu.
Anne Necla Yıldırım ise gün içinde hastaneye gittiğini ve
yoğun bakım ünitesinde tedavi edilen çocuğunun
sağlık durumu ile ilgili doktorlardan bilgi aldığını belirterek, "Hayati tehlikesi bulunuyor. Uzun süre tıp merkezinde çıplak kalmadan dolayı
enfeksiyon kapmış. Doktorlarımız başbakanın, sağlık bakanının, valiliğin talimatı ile bize bilgi veriyor. Ben kendisini çok kısa süre görebiliyorum." dedi. ZAMAN
O çığlıklar tatili böldü