AK Parti Genel Başkanı ve
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
siyasetteki üsluplarının, aslında milletin üslubu olduğunu ifade ederek, ''Herkes bilmelidir ki siyasetteki üslubumuz gibi, bizim
yaşama biçimimiz, milletimizin yaşama biçimidir'' dedi.
Erdoğan, partisinin
TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmaya,
İstanbul'un fethinin 554. yıldönümünü kutlayarak başladı. Fatih Sultan Mehmet'in, İstanbul'u farklı
inanç ve kültürlerin barış içinde yaşadığı bir bilim ve kültür merkezi haline getirdiğini söyleyen Erdoğan, ''Çağdaş
Türkiye Cumhuriyeti'nin sembol şehri olan İstanbul, farklılıkların bir arada, barış içinde yaşayabildiği dünya idealinin ulaşılabilir bir
hedef olduğunun en canlı kanıtıdır'' diye konuştu.
İstanbul'da yaşayanların, Fatih Sultan Mehmet'in kente girişinde, ''Başımızda kardinal külahı görmektense
Osmanlı sarığı görmeyi arzu ederiz'' dediklerini hatırlatan Erdoğan, İstanbul'un medeniyetler ittifakında sembol şehir olduğunu söyledi.
-''BİRİNCİ SINIF DEMOKRASİ''-
Türkiye için başarılarla dolu bir
iktidar dönemini, Türkiye'ye yakışır bir vakar ve onurla tamamladıklarını kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
''Ülkemizin gelecek hedefleri için yeni bir koşunun başlangıç noktasındayız. Bugüne kadarki bütün grup konuşmalarımızda, istişare toplantılarımızda, siyasi vurgularımızın ağırlık noktası, siyaset kurumunun itibarı olmuştur. Özellikle demokratik istikrarı korumak olmuştur. Tam bir hukuk devletine kavuşmak olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci
sınıf bir
demokrasi ile idaresi için,
adalet ve
kalkınması için AK Parti grubu olarak bütün gücümüzle çalıştık.
Türkiye, rakamlara sığmayan büyük bir dönüşümü başarıyla gerçekleştirdi. Siyasetin çıtasını, demokrasinin düzeyini, halkımızın yaşam standartlarını bir daha aşağıya inmeyecek şekilde yükseklere çıkardık. Türkiye'nin hayrına, Türk milletinin yararına olan hiç bir adımı atmakta bugüne kadar tereddüte düşmedik. Bütün zorluklar karşısında yılmadan, dimdik durduk. Bundan sonra da tereddüt etmeyecek ve onurlu duruşumuzu özenle muhafaza edeceğiz.''
-ÜSLUP-
Erdoğan, siyasette duruşlarının, üsluplarının, politik mülahazalarla belirledikleri, taktik olarak
tayin ettikleri bir duruş olmadığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kendi
doğal duruşumuzdur. AK Parti olarak, adalet ve kalkınma idealine gönül veren bir parti olarak, bizim siyasetteki üslubumuz, aslında iyi düşünülürse milletimizin üslubudur. Biz bu üslubu,
reyting rekorlarına bakarak, ajanslardan
sipariş olarak devralmadık. Maskesiz bir siyaset için yola çıktık. Sizler, AK Parti kadrolarıyla siyaseti ağırlıklarından hep beraber arındırmanın kavgasını verdiniz; bunu da büyük ölçüde hep birlikte başardık.
Herkes bilmelidir ki siyasetteki üslubumuz gibi, bizim yaşama biçimimiz, milletimizin yaşama biçimidir.
Milletimizden aldığımız gücü, milletimize
hizmet olarak götürmekten başka çaremiz yoktur, olamaz. Milletimiz emanetini, hakkıyla taşımaktan ve ona layık olmaktan başka bir arzumuz yoktur. Özgüvenimizi milletten alıyoruz. Milletimize sonununa kadar güveniyoruz. Milletimizin içinden geldik, tekrar ona döneceğiz ve milletimizle birlikte bu süreci sürdüreceğiz.
Bu güvenle yola çıktığımız için bütün başarılarımızı, milletimizin
kazanç hanesine kaydettik. Bütün vatandaşlarımıza, vatandaşlarımızın bütün taleplerine, bütün
bölgelerimize, bütün şehirlerimize aynı gözle baktık. Batıya farklı, Doğuya farklı bakmadık ve 80 yıl geriye gittiğimizde, Türkiye'nin 81 vilayetine en az iki kez giden bir başbakan yok. Bu kardeşiniz, her vilayete en az iki kez gitmiştir.''
''AK PARTİ BELLİ BİR GRUBUN DEĞİL BÜTÜN TÜRKİYE'NİN PARTİSİDİR''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin, belli bir grubun partisi değil, bütün Türkiye'nin partisi olduğunu ifade ederek, ''AK Parti, Türkiye'nin ve siyasetin merkez partisidir'' dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, kendilerine temsil yetkisi veren milleti mahcup ve pişman etmediklerini söyledi. Türkiye haritasının her yerinde, başları dik olarak halka gittiklerini belirten Erdoğan, her bölgede güçlü parti olmanın gururunu yaşadıklarını ifade etti.
Türkiye'nin her köşesine, şehrine, ilçesine, beldesine, köyüne, mezrasına kadar hizmet götürmenin gururunu yaşadıklarına işaret eden Erdoğan, hiç bir bölgeyi, şehri, ilçeyi, diğerinden ayırmadan, kuşatıcı ve kucaklayıcı ve adaletli bir tavır takındıklarını vurguladı. Erdoğan, özellikle son 2.5 yıldır uyguladıkları KÖYDES projesiyle, köylünün su ve yol sorununu yıl sonuna kadar tamamlama gayreti içerisinde olduklarını dile getirdi.
-''01.30'DA VATANDAŞ ARADI''-
Antalya'da çalışan, Kahramanmaraş'ın kenar köyünden bir vatandaşın, saat 01.30'da kendisini aradığını belirten Erdoğan, vatandaşın, ''10 haneli mezramız var. Komşu köylere yol ve su geldiği halde bizim köye gelmedi. Bizim halimiz ne olacak'' dediğini söyledi. Erdoğan, hanenin bağlı olduğu ilçenin kaymakamıyla görüştüğünü ve kaymakamın kendisine, ''en yakın mezradan buraya bir ay içinde suyu ulaştıracağım'' dediğini söyledi.
Recep Tayyip Erdoğan, bu mezranın, binlerce mezradan biri olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
''Ama olayın anlamı benim için de
ülkem içinde farklı. Bu hassasiyetli olaylara yaklaşan bir AK Parti iktidarı var. İşte bu yüzden, AK Parti bütün Türkiye'nin partisidir, belli bir grubun partisi değildir. Herhangi bir ayırımı tabi tutmadan... Ne dedik? 3 tane çizgimiz var. Biz 'bölgesel, etnik, dinsel milliyetçiliğe karşıyız' dedik. 'Tüm Türkiye'nin sevdalıyız' dedik.
Bölgeler, şehirler, toplumsal kesimler arasında farklılık gözetenler, ayrımcılık yapanlar bu hassasiyeti anlayamaz. Hükümeti devraldığımız günden bu yana, Türkiye'nin dört bir yanını aynı aşkla, aynı heyecanla dolaştık. Şehirler arasındaki gelişmişlik farkını gidermek için var gücümüzle çalıştık.''
-''AK PARTİ MERKEZ PARTİSİDİR''-
''AK Parti siyaset yelpazesinde nereye oturuyor?'' diye soran Erdoğan, AK Parti, Türkiye'nin ve siyasetin merkez partisidir'' dedi.
Toplumsal merkeze dayanan siyaset anlayışlarının, tüm şehirleri, vatandaşları, toplumsal kesimleri aynı samimiyetle sahiplenen, onların meselelerini kendi meselesi olarak gören bir anlayışa sahip olduklarını ifade eden Erdoğan, Yunus'un diliyle, ''yaradılanı, yaradandan ötürü seven'' bir anlayışı benimsediklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''
Merkez partisi olmak, toplumun temel değerlerine, asgari müştereklerine, tarihi mirasına, ortak paydasına tüm farkılıklarıyla bir bütün olarak, kültürel birikimine sahip çıkmaktır. Merkez partisi olmak, Cumhuriyetimizin temel niteliklerine, kuruluş idealine, biri diğerinden ayrılamayacak özelliklerine, Türkiye Cumhuriyeti'nin dünya üzerindeki onur ve saygınlığına sahip çıkmak, katkı vermek, hizmet etmek demektir.
İnsanı ve hizmeti siyasetin merkezine yerleştiren AK Parti, 780 bin metrekare vatan toprağında, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine her bölgedeki vatandaşımızın beklentilerini, sorunlarını çözmek, herkes için adalet ve kalkınma istemiştir.''
-''BAŞARILAR BAŞIMIZI DÖNDÜRMEDİ''-
Başbakan Erdoğan, cumhuriyetin ve demokrasinin iktidarları döneminde en iyi şekilde yaşandığını dile getirerek, büyük zorluklar gördüklerini, ancak Allah'ın yardımıyla o zorlukları önemli ölçüde geride bıraktıklarını söyledi.
''Ne aldatan olduk, ne de aldanan olduk'' diyen Erdoğan, başarılarının başlarını döndürmediğini vurgulayarak, siyasetlerinin dar bir zümre siyaseti olmadığını, aksine bütün milletin gönlünde taht kurduğunu belirtti.
Türkiye'nin tıkanmış yollarını açarken, farklılıkların değil, daima ama daima birliğin ve dayanışmanın altını çizdiklerini ifade eden Erdoğan, ''Türkiye'nin özlemi, hizip, zümre, kabile, sınıf ve bölge, mezhep siyaseti değil, Türkiye'nin özlemi birlik siyasetidir, milleti bütün olarak kucaklama siyasetidir'' diye konuştu.
Recep Tayyip Erdoğan, ''insani yücelt ki devlet yücelsin'' anlayışından yola çıktıklarını belirterek, istatistiklerle, sayılarla, anketlerle tanımlanan, esas
gündemi başkalarınca belirlenen bir millet olmadıklarını bildirdi. Erdoğan, Türkiye'nin, dünyada gündemi belirlenen bir ülke konumundan, gündem belirleyen bir ülke konumuna geldiğini söyledi.
-''BİZİ KİMSE KAMPLARA BÖLEMEZ''-
Dönemsel meselelerin, kendilerini asıl istikametlerinden çeviremeyeceğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bizi kimsenin ayrıştırması, kamplara bölmesi, farklı kutuplara çekmesi mümkün değildir. Millete rağmen siyaset yapılamayacağını, halka rağmen siyaset üslubu belirlenemeyeceğini bilen herkes, bu milletin değerleriyle buluşmak, bizi millet kılan temel değerlerimizi anlamak durumundadır.
AK Parti, siyaseti bu temeller üzerinde güçlenmiştir, güçlenmeye de devam edecektir. Burada bütün renkler aynı bahçenin renkleri çiçekleri olarak varlığını sürdürür. Bu bahçede gül yetiştirenlere, yasemin yetiştirenlere, nevruz yetiştirenlere aynı gözle bakılır. Bu göz, bakış bizi bin yıl ayakta tutan, 3 kıtada yeryüzüde adalet ve kardeşlik iklimini yayan Yunus'un,
Hacı Bektaş Veli'nin bakışıdır. Bu bakış sayesinde biz Çanakkale'de tüm hesapları bertaraf ettik ve yeniden millet olarak küllerimizden doğduk.
Tarihe, coğrafyaya, kültüre nüfuz eden bu zengin bakışı bulandırmak isteyenler, ışığın ve aynanın önünde durarak, sadece kendi gölgelerini kuşatanlar, açık söylüyorum, beyhude bir çaba içindedirler. Bunları bilerek ya da bilmeyerek, cumhuriyeti cumhurdan esirgeyebileceklerini zannediyorlar. Onlar, adaleti milletten esirgeyebileceklerini düşünüyorlar. Onlar, bilerek ya da farkında olmadan demokrasiyi halktan esirgeyebileceklerini zannediyorlar.
Hayır, bu mümkün değil. Hiç kimse eşyanın tabiatına karşı çıkamaz, hiç kimse... Az önce
Ertuğrul Beye Ordu'nun dereleri dedim, o da 'O, Ordu'nun inatçılığını gösterir' dedi.
Şimdi ben de burada diyorum; hiç kimse suları yokuş yukarı akıtamaz, Hiç kimse adaletin, özgürlüğün, kardeşliğin bolluğunu bereketini yaşayan bu milleti, bu zengin ülkeyi yeni nesillerle yönlendiremez, durduramaz. Hiç kimse demokrasiyi halktan, cumhuriyeti cumhurdan esirgeyemez. Demokrasinin de cumhuriyetin de temeli milli iradedir. Türkiye, adalet ve kalkınma özlemine ulaşmıştır. Buradan geriye gidiş, istikrarsızlığa dönüş olmayacaktır.''
Öte yandan Başbakan Erdoğan konuşmasında 32 bin sağlık personelinin alınacağının müjdesini de verdi.