Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, "O
yasakçı, baskıcı zihniyet,
halk resepsiyonlara katıldığı için, o resepsiyonlar millete açıldığı için bu sefer de kendileri oralara gelmez oldular. Bunlar milletten rahatsızlar." dedi.
Başbakan
Şanlıurfa'nın
Topçu Meydanı'ndaki DSİ'nin toplu açılış töreninde konuştu.
Başbakan Erdoğan, hakaretler karşısında
terbiyelerini koruduklarını ifade eden Erdoğan, ''Biz onların diliyle konuşmuyoruz. Bizim aldığımız terbiye, aynı tür
cevap vermeyi bize yasaklıyor. Yoksa biz, gereğini çok daha fazlasıyla yaparız ama bu makam ona müsaade etmiyor." dedi.
''O yasakçı, baskıcı zihniyet, halk resepsiyonlara katıldığı için, o resepsiyonlar millete açıldığı için bu sefer de kendileri oralara gelmez oldular. Bunlar milletten rahatsızlar'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bunlar,
Harran Ovası'ndaki çiftçinin alın terinin kokusundan rahatsızlar. Bunlar
işçinin nasırlı ellerinden rahatsızlar. Bunlar
Anadolu'nun, Trakya'nın kavruk yüzlü
köylüsünden rahatsızlar. Bunların bu millete de bu milletin değerlerine de tahammülleri yok. İşte onun için milletle aynı yerde bulunmayı, aynı ortamda bulunmayı, aynı
Cumhuriyet coşkusunu yaşamayı istemiyorlar.
Cumhuriyet'in kendilerine bir imtiyaz sağladığını düşünüyor, Cumhuriyet'i cumhur ile paylaşmak istemiyorlar. Biz de diyoruz ki 'Cumhuriyet cumhurundur. Cumhur sizsiniz.
Bu Cumhuriyet halkın Cumhuriyetidir. Zengin ne kadar bu Cumhuriyet'in sahibiyse,
yoksul da o kadar bu Cumhuriyet'in sahibidir. Şehirli ne kadar bu Cumhuriyet'in sahibiyse köylü de o kadar bu Cumhuriyet'in sahibidir.
Ankara ne kadar Cumhuriyet'in sahibiyse, Şanlıurfa da o kadar Cumhuriyet'in sahibidir. Hiç kimse, bu ülkenin şehirleri,
bölgeleri, insanları arasında ayırım yapamaz, ayrımcılığa gidemez. Yıllarca belli illere, belli bölgelere imtiyaz tanıdılar. Oy aldıkları yerlere
hizmet götürdüler ama buraları umursamadılar. Buraları da
AK Parti iktidarı umursadı.
Buraların köyünü köylüsünü onlar hatırlamadılar; ama artık bugün tablo tersine döndü. Bugün artık Cumhuriyet 73 milyonun tamamını hiçbir ayrım gözetmeden kucaklıyor. Bugün artık devlet ayrı yerde millet ayrı yerde durmuyor. Tam tersin
e devlet ile millet kucaklaşıyor.''
''Bu ülkede herkesin birbirine saygı, birbirinin hakkına ve hukukuna hürmet çerçevesinde özgürce yaşayacağını'' ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
''Herkes inançlarına, değerlerine, geleneklerine, dinine, kültürüne özgürce sahip çıkacak. Herkes kendisini özgürce ifade edecek. Benim 73 milyon vatandaşımın her biri devlet karşısında eşit muamele görecek. Kendisini birinci
sınıf vatandaş olarak hissedecek. Benim bacılarımın arasında ayrım olmayacak. Kimse ama kimse benim hanım kardeşlerime, 'Senin başın açık, senin başın örtülü' diye ayrı muamele yapamaz. Çünkü cumhurun arasında böyle bir ayrım yok. Bunu yapmaya da kimsenin hakkı yok. Bizim bunları söylüyor olmamız, bunları
uygulama planına geçiriyor olmamız, işte o millet kaçkınlarını rahatsız ediyor.''
Başbakan Erdoğan, ''Bu yörelerde 12 Eylüldeki referandumda bir boykot girişimi yaşandığını'' anımsatarak, şunları söyledi:
''
Milletin sandığa gitmemesi için adeta seçmene
terör uyguladılar, tehdit ettiler. Çünkü seçmenin sandığa gittiğinde '
evet' oyu vereceğini çok iyi biliyorlardı. '
Hayır' cephesine
destek vermek için ama 'hayır' cephesi ile aynı safta görünmemek için boykotu uydurdular. Milletin 'evet' demesini engellemeye çalıştılar. Doğu ve Güney
doğu kalkındıkça, bölge kalkındıkça, buraya okullar, üniversiteler, hastaneler yapıldıkça, hak ve özgürlükler teminat altına alındıkça bunlar istismar alanlarını tek tek kaybediyorlar.
Bunlar istiyorlar ki Harran'ın topraklarına su gitmesin. Bunlar istiyorlar ki Siverek'e su gitmesin. Buralara barajlar, su kanalları yapılmasın. Bunlar istiyorlar ki bu toprakların insanı yüzyıllardır olduğu gibi bundan sonra da fakir kalsın. Çünkü burada ne kadar fakirlik olursa o kadar istismar zeminini yükseltecekler. İşte onun korkusuyla demokratikleşmeyi, demokratik
açılımı, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni engellemeyi kendileri için görev telakki ettiler. Ama siz buna fırsat vermediniz."
Erdoğan, "Biz bölgenin kaderini değiştirmeye ahdettik. Bu ahdimizi inşallah yerine getireceğiz. 1936'dan beri bitirilemeyen
Güneydoğu Anadolu Projesi'ni (GAP) inşallah biz bitireceğiz. Şanlıurfa'yı, onunla birlikte tüm GAP'ı, Türkiye'nin de dünyanın da tahıl ambarına, cazibe merkezine dönüştüreceğiz.'' şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, konuşmanın ardından değişik illere bağlanarak tesislerin açılışını gerçekleştirdi.
Tesislerin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan,
Çevre ve
Orman Bakanlığı,
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, müteahhit
firma, işçi ve mühendisler ile emeği geçen herkese teşekkür etti.