Erdoğan’ın sözünü ettiği G-20 rekorunun kırılabilmesi için, Türkiye’nin ilk çeyrekte yüzde 11.9 büyüyen Çin’den daha hızlı büyümüş olması gerekiyor. BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, “Türkiye, krizden en hızlı çıkan ekonomi konumuna gelmiştir. Bu durum (G-20 zirvesinde) görüştüğüm her lider tarafından da teyit edilmiştir” dedi. Türk ekonomisinin gıpta ile izlendiğini belirten Erdoğan, birçok ekonomik göstergede G-20 ülkeleri arasında en iyi durumda olan Türkiye’nin bugün açıklanacak büyüme rakamlarıyla yeni bir rekorun sahibi daha olacağını söyledi. İnşallah yeni rekor geliyor Başbakan Erdoğan, uzmanların beklentisinin birinci çeyrekte büyümenin yüksek olacağı yönünde olduğunu hatırlattığı konuşmasında, şunları söyledi: “Büyüme konusunda da Türkiye, dünyanın ilgisini üzerine çekiyor ve çok farklı bir konumda buluyor. Türkiye, krizden en hızlı çıkan ekonomi konumuna gelmiştir. Bu durum görüştüğüm her lider tarafından da teyit edilmiştir. Yarın açıklanacak büyüme oranlarıyla inşallah yeni bir rekorun daha sahibi olacağız.” İş dünyası ve piyasa uzmanları, eldeki veriler ışığında büyüme konusunda çift haneli bir rakam bekliyor. Rekor kırarsa Çin’i geçecek GSYH’de ilk çeyrekte büyümenin tarihi rekor olabilmesi için artış oranın en az yüzde 12 seviyesinde gerçekleşmesi gerekiyor. Çünkü G-20’nin şu anda yüzde 11.9 ile en hızlı büyüyen ülkesi Çin. Türkiye’nin kendi rekorunu kırması için ise çok daha yüksek oran gerekiyor. Türkiye’nin büyüme konusunda 2004 yılının ilk çeyreğinde yüzde 13.9, ikinci çeyreğinde ise yüzde 15.7’lik rekoru bulunuyor. Krizden hızlı çıktık Bu arada Tayyip Erdoğan konuşmasında, Türkiye’nin büyüme noktasında dünyanın ilgisini üzerine topladığına dikkat çekerek, “Türkiye küresel mali krizin etkilerini en asgari düzeye indirerek krizden en hızlı çıkan ekonomi konumuna gelmiştir” dedi. OECD ülkeleri arasında mali piyasalara müdahale etme gereği duymayan tek ülkenin Türkiye olduğunu da belirten Erdoğan, Türkiye’nin bütçe performansı ile de G-20 ülkeleri arasında dikkat çekici bir performans gösterdiğini belirtti. Erdoğan, Türkiye’nin 2002 yılında yüzde 74 kamu borcu oranıyla G-20 ülkeleri arasında 7’nci ülke konumunda olduğunu, 2009 yılında küresel mali krize rağmen bu oranı yüzde 45.5 oranında tutmayı başardıklarını kaydetti. Erdoğan, aynı dönemde birçok G-20 ülkesinde bunun kontrolden çıkarak astronomik seviyelere çıktığını söyledi. Her lider teyit etti Erdoğan, bugün büyüme verilerinin açıklanacağını, uzmanların beklentisinin birinci çeyrekte büyümenin yüksek olacağı yönünde olduğunu belirtirken “Büyüme konusunda da Türkiye’nin dünyanın ilgisini üzerine çekiyor ve çok farklı bir konumda buluyor. Türkiye, krizden en hızlı çıkan ekonomi konumuna gelmiştir. Bu durum görüştüğüm her lider tarafından da teyit edilmiştir. Büyüme oranlarıyla inşallah yeni bir rekorun daha sahibi olacağız” diye konuştu. Artık çok başka, çok farklı ve ayrı bir konumda bulunan bir Türkiye’yi konuştuklarını belirten Erdoğan, G-20 zirvelerine katıldıklarını, tezlerini açıkladıklarını ifade etti. Erdoğan, “Böyle güçlü bir Türkiye artık var” dedi. Gıpta ile izleniyoruz artık geriye dönüş yok DÜNYANIN örnek ülke olarak Türkiye’yi konuştuğunu belirten Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti: “Adeta gıpta ile izleniyoruz. Artık ülkelerden bir ülke olarak Türkiye değil, güçlü dış politikası, güçlü ekonomisiyle Bir Türkiye var. Azimle, kararlılıkla çalıştık ve tüm gayretlerimizin meyvelerini topluyoruz. Eksikliklerimiz tabii ki var ama nereden nereye geldik, bunu da iyi değerlendirelim. İleri mi, geri mi gidiyoruz? Bütün resmi rakamlar ortada. Uzun soluklu bir sürecin içindeyiz. Türkiye artık olumlu bir sürecin içine girmiştir. Buradan artık geriye dönüş yok. Bu uzun soluklu süreci tek tek vatandaşlarımıza yansıtmak, tek tek illerimize, ilçelerimize, köylerimize yansıtmak için gayretlerimizi hiç durmadan sürdüreceğiz.” Merkez: Para politikasında duruşumuz bir süre değişmez PARA Kurulu toplantı özetini açıklayan Merkez Bankası, para politikasının duruşunu değiştirmek için erken olduğuna dikkat çekti. Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu’nun 17 Haziran’da gerçekleşen toplantısına ilişkin özette şunlar yer aldı: Enflasyondaki olumlu görünümün sadece gıda ve enerji fiyatları ile sınırlı kalmadı. Bu kalemleri dışlayan temel mal ve hizmet fiyatlarının artış hızının da yakın dönemde yavaşladı. Maliyet ve talep koşullarındaki gelişmeler göz önüne alındığında, önümüzdeki dönemde temel enflasyon göstergeleri yıl sonu hedefinin altında ve orta vadeli hedeflerle uyumlu seyretmeye devam edecek. Bu arada enflasyon tahminlerine yönelik sözler, ‘Merkez politika tonunu bir kademe daha yumuşattı’ yorumlarına neden olurken, önceki açıklamalara göre iç talebe yönelik olarak kullanılan ‘istikrarlı bir artış eğilimi’ ifadesi yerine, ‘göreli istikrarlı bir artış’ denilmesi de dikkat çekti. Açıklamada, şu tespitlere yer verildi: İktisadi faaliyetteki toparlanma yavaşlayarak sürdü. Bununla birlikte üretim halen kriz öncesi düzeyinin altında seyrediyor.