ÖĞRETMENLERİN SORUNLARI
Öğretmen Günü’nü kutlayarak konuşmasına başlayan Erdoğan,"
Türkiye gelişmekte olan ülkelerin yaşadığı pek çok sosyal sorunu sınırlı sıkıntılarla atlatmaya başarabilmiştir.Bu konuda en büyük katkıyı öğretmenlerimiz sağlamıştır.
Hükümet olarak öğretmenlerimize yönelik saygımızı süslü kelimelere hapsetmedik. Öğretmenlerimizi bir gün anıp sonra unutmadık. Öğretmenlerimizin sorunlarını çözmek için önemli iyileştirmeler yaptık. Eğitimin payını bütçede birinci sıraya yükselttik. Öğretmen kadrosunu önemli ölçüde arttırdık. Son 6 yılda muazzam bir eğitim-
öğretim seferberliği başlattık.130 bin derslik yaptık. 200 bin eğitim personeli istihdamını gerçekleştirdik. Öğretmenlerimizin özlük haklarında da imkanlarımıza göre iyileştirmeler yaptık. Öğretmen atamaları konusunda spekülasyonların önüne geçecek adil bir
sistem kurduk. Kadrolaşma oluyor diyenlere atfediyorum. Atamalar bilgisayar ortamında kameralar önünde yapılıyor. Öğretmenlerimiz daha fazlasını hak ediyor ama biz imkanlarımızı zorladık. İmkanlarımız geliştikçe bunları öğretmenlerimize yansıtmaya devam edeceğiz."
TÜRKİYE-İTALYA İŞ KONSEYİ
11 Kasım'da İzmir'de
İtalya Başbakanı
Berlusconi ile Türkiye-İtalya İş Konseyi'ni gerçekleştirdiklerini hatırlatan Başbakan Erdoğan,"İtalya ile
dış ticaret hacmimiz 17 milyar dolara yaklaşmıştır. Bu rakam bile hedeflediğimiz rakam değildir. Bu toplantıdan hemen sonra G-20 zirvesine katıldım ABD'de... Orada önemli temaslarımız oldu. Orada bakış açımızı yanlış anlatmaya çalışanlara karşı yeniden düzeltme imkanını yakaladık. BM Daimi temsilcilerine yemek verdik.
Kolombiya Üniversitesi'nde bir konferansımız oldu.
G-20 ZİRVESİ
Ekonomi ve dış
politika konusunda tezlerimizi anlatma fırsatı bulduk.
Küresel krize karşı çözüm arayışları devam ediyor. G-20 zirvesind
e devlet başkanları ile bir araya geldik. Tüm liderlerle birebir görüşmelerimiz oldu. İkili ilişkileri ele aldık.
Mali krizi tüm boyutları ile ele aldık ve önümüzdeki dönemde atılacak adımları kararlaştırdık. Her türlü tedbiri alma konusunda ciddi bir kararlılık var. Mali piyasalarda şeffaflığın arttırılması, yatırımcıların korunmasını sağlamak amacıyla
finans piyasalarının değerlendirilmesi, uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi,
serbest piyasa ekonomisinden taviz verilmemesi, korumacı politikalara yönelinmemesi ilkeleri ışığında görüş birliği oluştu.
"KRİZİN KAYNAĞI HÜKÜMET DEĞİL ABD'DİR"
Türkiye'de atılabilecek adımları taraflarla değerlendiriyoruz. Telaş ile değil sağduyu ve aklı selim ile meseleyi tüm boyutlarıyla değerlendiriyoruz. Türkiye bu süreci en az zararla atlatacaktır. Kimse hükümeti köşeye sıkıştırarak bizden eskiden olduğu gibi herhangi bir şey beklemesin. Biz açıklayacağımız paketleri tüm taraflarla görüşüyoruz. Krizi fırsata dönüştürecek primi kimseye vermeye niyetli değiliz. Puslu havaları sevenler var. Biz bunlara fırsat verme niyetinde değiliz. Ekonomi artık küresel bir husus. ABD'de çıkan krizi Türkiye'de bazı kesimler adeta bizim iktidarımızın ortaya çıkardığı kriz gibi takdim etmeye çalışıyorlar. Bu krizin kaynağı ABD'dir, Avrupa'dır. Oradan esen bir
rüzgar söz konusudur. Bu rüzgar oralarla ilintili her kurumu etkileyecektir. Biz, 'en az bizi etkileyecektir' diyoruz çünkü tedbirleri buna göre aldık. Hiçbir ülkenin bu tür dalgalanmanın dışında kalması mümkün değildir.
Türkiye kısır çekişmelerden,
sanal gündemlerden birşey kazanmadık.Bizi tartışmaların, polemiklerin içine çekmeye çalıştılar ama hiçbirine aldırmadık.Türkiye'nin gereksiz tartışmalarla kaybedecek tek bir saniyesi bile yok.Biz
hizmet için çalıştık.
KÖMÜR YARDIMI
Krizin her kesime yansıması oldu. Dar gelirli veya hiçbir geliri olmayan vatandaşım git kaymakamlığa müracaat yap, o anda sosyal
dayanışma ve
yardımlaşma fonu senin yardımına koşacaktır.Biz fakir fukaranın yanında olduğumuzu söylediğimiz zaman bundan rahatsız olan muhalefet var. Biz bunları dilenciliğe alıştırıyormuşuz. Bunlar
AK Parti ile olmadı ki...Bunlar on yılların tablosu.Bunlara
iş imkanı hazırlarken sosyal olarak da destekliyoruz. Bu alışılmamış süreci biz başlattık ve devam edeceğiz. Yani siz fakirin adresini bulamadıysanız ben ne yapayım. Biz bulduk gidiyoruz.
Gönül bu yolu arzu etmez ama böyle bir durum varsa buna duyarsız kalamayız.
Kömür yardımı yapıyoruz. İstedikleri kadar konuşsunlar. Biz bu yardım ile hem kömür ocaklarını hem de atıl duran nakliye araçlarını harekete geçirdik. 7 milyon tonu aşmış olacak bu yıl sonuna kadar
kömür dağıtımı. Bizim sosyal yardımları,
kömür yardımını dillerine doladılar. Şöyle bir ifade kullanıyorlar, 'Bunu yandaşlarına dağıtıyorlardır'.... Elinize dilinize dursun. Bana böyle bir şikayet gelsin o kaymakamın yakasında ilk benim elim olur. Benim milletim zamanı geldiğinde sandıkta gerekeni yapar."
CHP'YE ÇARŞAFLI ÜYELERİN KATILIMI
CHP'ye çarşaflı üyelerin katılımı kastederek konuşmasına devam eden Başbakan Erdoğan,"Yeni bir döneme giriyoruz. Bu beni sevindiriyor. Bu tabii asil bir hareket ise ben bu değişimi yapanları huzurlarınızda kutluyorum. Çünkü bu bir uyanıştır aynı zamanda. Türkiye'yi bugüne kadar tanımayanlar vardı ama şimdi Türkiye'yi tüm gerçekleri ile tanımaya başladılar. Türkiye'yi doğru şekilde anlamaya başladılar. Her ne kadar 29 Mart'ta
seçim varsa da böyle bir yaklaşımın olması rozetlerin takılması güzel bir şey. Ben olumlu umutlar taşımak istiyorum. Farklı
giyim tarzlarının bu ülkede yaşadığının farkını nihayet vardılar. Olumsuz çıkışlar olacaktır, sayın genel başkan buna karşı dik durmalı ve boğun eğmemeli. Bu duruş böyle devam ederse bir çok sorun çözülecektir. Siyasetin temeli tutarlı olmaktır.
DHA