Başbakan Erdoğan, 'Mavi
Marmara' saldırısı sonrasında muhalefeti susmakla suçladı. Başbakan Erdoğan, "Uluslararası sularda ilerleyen insani
yardım gemisine
İsrail, denizden ve havadan saldırıyor. Sesin çıkmıyor. Sen necisin? Sen ne biçim
siyaset yapıyorsun? Neymiş ilişkileri bozulmasın diye çıtları çıkmamış. Biz ilişkilerimizin bozulması için ses çıkarmıyoruz. İlişkilerin bozulmasını isteyen karşımızda. Eğer İsrail ilişkilerimizin bozulmasını istiyorsa biz de 'hay hay' deriz. İşte bu kadar basit." dedi.
Başbakan Erdoğan,
Samsun Dernekler Federasyonu tarafından
Ataköy Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen Büyük Samsun Buluşması'na katıldı. Programa, Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra
Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr.
Burhan Kuzu,
İstanbul Valisi Hüseyin
Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü
Hüseyin Çapkın ve sanatçılar
Orhan Gencebay ile
Turgay Başyayla katıldı. Spor salonunu dolduran binlerce Samsunlu Orhan Gencebay ve Başyayla'nın söylediği türkülerle coştu.
Libya'daki Türk vatandaşlarının
tahliye edilmesi ile ilgili konuşan Erdoğan, "Libya'daki olayları gördünüz. Herkes 'vatandaşımızı oradan nasıl alırız' diye düşünürken, vatandaşlarımızın tamamını tahliye etmenin yanı sıra 10 bine aşkın yabancıyı da biz tahliye ettik. Dayanışma içindeyiz. Dış politikada güven var." diye konuştu.
Ana Muhalefet Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Biz İsrail'le ilişkilerin bozulmasına müsaade etmezdik." sözüne atıfta bulunan Başbakan Erdoğan, "Bunlar Gazze'deki kardeşleri bombardımana tutulup öldürülürken de sustular. Çünkü onlara yakışan buydu. Ancak bu
Müslüman Türk milletine yakışan değil. Çünkü biz tarih boyunca hep mağdurun yanında olduk. Hindistan'da bir kişi öldürüldü diye
Osmanlı donanmasını yola çıkaracağını söyledi. Biz böyle bir ecdadın torunuyuz. Nasıl sessiz kalırız? Gazze'de öldürülen kadınları, çocukları, sivilleri sineye çekerdiniz. Nitekim de çektiniz.
Kudüs üzerinde dolaşan kara bulutlar hakkında da susardınız. Nitekim sustunuz." ifadelerini kullandı.
Mavi Marmara saldırısı sonrasında da muhalefetin sustuğunu yineleyen Erdoğan, "Uluslararası sularda ilerleyen insani yardım gemisine İsrail, denizden ve havadan saldırıyor. Sesin çıkmıyor. Sen necisin? Sen ne biçim siyaset yapıyorsun? Neymiş ilişkileri bozulmasın diye çıtları çıkmamış. Biz ilişkilerimizin bozulması için ses çıkarmıyoruz. İlişkilerin bozulmasını isteyen karşımızda. Eğer İsrail ilişkilerimizin bozulmasını istiyorsa, biz de 'hay hay' deriz. İşte bu kadar basit." diye konuştu.
"SAYIN OBAMA'YA DA SÖYLEDİM"
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çünkü o geminin arkasından
Türk bayrağı var. Türk'ün bayrağı var. Sen buna kalkıp saldıramazsın. Ve gemide bir
silah bile bulamadılar. Ama bir şehidimizin vücudunda 33 mermi çıktı. Bunlardan bir tanesi de aslen Türk,
Amerika vatandaşı idi. Amerika kendi vatandaşına bile sahip çıkmadı. Ben bunları Sayın Obama'ya da söylediğim için açık açık anlatıyorum. Artık
gündem belirleyen bir
ülkeyiz. Gündemi belirlenen değil. Siz bize yürü dediğiniz müddetçe yürüyeceğiz." diye konuştu.
"BİZ ANADOLU'YA İDEALİ VE İMANI GÖTÜRÜYORUZ"
Ulaşım alanında yapılan yatırımlara da değinen Erdoğan, "Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı askerleri farklı cephelerde savaştı. Ama biz Birinci Dünya Savaşı'nda önemli bir eksikliğin farkına vardık. Osmanlı son dönemde
ulaşım alanında atılımı gerçekleştiremedi. İstanbul'dan Erzurum'a, Erzincan'a gelen askerler 3 günde Ulukışla'ya gidiyordu. 900 kilometre yolu 52 günde gidiyorlardı. Bazen askerlerimiz donuyordu. Ulaşımı gemilerle yapıyorduk. Ne var ki gemiler yabancıların elindeydi. Atatürk'ün Samsun'a nasıl çıktığını sizler çok iyi bilirsiniz.
Bandırma gemisinin kaptanı
Kız Kulesi civarında düşman donanması tarafından arandığını anlatır. Biz Anadolu'ya ne silah ne
cephane götürüyoruz. Biz Anadolu'ya ideali ve imanı götürüyoruz." dedi.
"GEORGE UÇAĞA BİNERKEN AHMET, MEHMET NİYE BİNEMESİN?"
"Benim Samsunlu kardeşimin hızlı trene binme hakkı yok mu?" diyerek salondakilere seslenen Erdoğan, "
Ankara-Eskişehir'i hızlı trenle 2,5 saatte kat edeceğiz. Birçok
demiryolu projesi devam ediyor. Trene bindiğiniz zaman istediğinizi yapabiliyor. Gazete okuyabiliyor. Rahat hareket edebiliyorsunuz. Çünkü yol ve su medeniyettir. Yol bağımsızlıktır, kalkınmadır, ilerlemedir." diye konuştu.
"Türkiye'nin dört bir yanına uçaklar gidebiliyor." diyen Erdoğan, "Artık kümes gibi
terminal yok. Modern binalar var. George ucağa binebiliyor. Hızlı trene biniyor. Helga biniyor. Ayşe niye binemesin? Fatma niye binemesin? Ahmet niye binemesin? Fatma niye binemesin? Şu anda benim vatandaşım uçağa binebiliyor. Sadece kaymak takımı uçağa binmiyor. Orta tabaka da biniyor. Ama biz bunu yeterli bulmuyoruz." dedi.
Erdoğan, "Artık dünyada daha saygın bir ülke hale geldik. Görevi geldiğimizde dünyanın 26. büyük ekonomisine sahiptik. Şimdi 17. sıradayız. Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünde Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacağız." şeklinde konuştu.