Başbakan'dan Ergenekon yorumu

Erdoğan: Düne kadar anlamakta güçlük çektiğimiz, 'Milletimizin arasından çıkmaz' dediğimiz, ülkemize asla yakıştırmadığımız provokasyonlar bertaraf oluyor...

Başbakan'dan Ergenekon yorumu

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gerilim isteyen, gerilimden beslenen, toplumu kutuplara çekenlerin gizli ajandalarıyla birlikte birer birer deşifre olduklarını belirterek, ''Düne kadar anlamakta güçlük çektiğimiz, 'Milletimizin arasından çıkmaz' dediğimiz, ülkemize asla yakıştırmadığımız provokasyonlar bertaraf oluyor'' dedi. Başbakan Erdoğan'dan AK Parti Grubu'nda çarpıcı açıklama: Tek hedefimiz var... AK Parti grup toplantısında konuşan Erdoğan, gündemdeki konulara değindi. Türkiye'nin ertelenmiş meselelerine çözüm üretmenin büyük bir sabır, metanet, kararlılık gerektirdiğini ifade eden Erdoğan, herkesin hayatı boyunca bir samimiyet testinden geçtiğini kaydetti. Erdoğan, ''Bu sınavda nihai başarı, hayatımızın tamamını hesap verebilecek şekilde yaşamamıza, attığımız her adımı samimiyetle ve milletimizi memnun edecek şekilde atmamıza bağlıdır. Dün samimi olmamız, bir zamanlar toplumun derdini dert edinmemiz, iyi işler yapmamız yetmiyor, bugün de yarın da samimiyetimizi, içtenliğimizi korumamız gerekiyor. Samimiyeti korumak da yetmiyor, sürekli tazelenmek, yenilenmek gerekiyor'' diye konuştu. Katı ideolojik kabukların, Türkiye'de istisnasız bütün kesimlerin düşünce ufkunu daralttığını, toplumsal kesimlerin yıllarca önyargılarla beslendiğini belirten Başbakan Erdoğan, Türk siyasetinin de katı önyargılardan çok çektiğini, yanlış bilgiler, tahammülsüz yaklaşımlar, hoşgörüsüz tutumların ayrılıkları keskinleştirdiğini ifade etti. Önyargıların bir kısmının tarihsel kökleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, geçmişte yaşanan bazı olumsuzlukların zihinlerde bıraktığı tortular bulunduğunu, ama ilelebet bu olumsuzlukları tazeleyerek, bugüne taşıyarak bir yere varılamayacağını söyledi. Erdoğan, ''Hakikat hepimizi daima kendine çağırır. Ona ulaşmadaki engeller ise çoğu kez içimizdedir, yüreğimizdedir, zihnimizdedir. Bütün mesele kendimizi aşmaktır, gerçek ile aramızdaki perdeyi aralamaktır'' dedi. Siyasi rekabetin, hakikatin ortaya çıkmasına değil de adeta kendi gerçeğini başkalarına dayatma şeklinde görüldüğüne işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Kuşkusuz ki bu anlayış, gerçeklerle aramıza perde oluyor. Biz, perdeleri aralamak zorundayız. 70 milyon vatandaşla aramızda hiçbir perde bulunmamalıdır. Yeter ki kendimizle yüzleşmekten, birbirimizin hukukunu korumaktan, milletin tamamının vicdanının sesi olmaktan vazgeçmeyelim. İşte bugün yaşadığımız bazı sorunlar da kabuk bağlamış önyargıların eseridir. Kendi ürettiğimiz korkuların esiri olarak, bir neticeye varamayız. Kendi ürettiğimiz engelleri aşılmaz kılarak, ileriye doğru mesafe alamayız. Türkiye'de demokrasi olgunlaştıkça, devlet ile millet yakınlaştıkça, katı kabuklar bünyemizi terk ettikçe, yıllarca gözümüzde büyüttüğümüz sorunların esasen ne kadar küçük sorunlar olduğu görülecektir. Tam da bugünlerde ülkemizin yaşadığı gerçeğin bu olduğunu düşünüyorum.'' -''DÜNYA, TOPLUM VE ÜLKENİN SORUNLARI DEĞİŞİYOR''- Geçmişin kutuplaştırıcı yaklaşımlarıyla, ayrıştırıcı önyargılarıyla, tahammülsüz tavırlarıyla bugünün sorunlarının ne anlaşılabileceğini, ne de çözüme kavuşturulabileceğini anlatan Erdoğan, dünya, toplum ve ülkenin sorunlarının da değiştiğini vurguladı. Yeni nesillerin soğuk savaş günlerini bilmediğini, yeni kuşakların sağ-sol kavgalarını hatırlamadığına dikkati çeken Erdoğan, bugünün toplumunu, bugünün sorunlarını geçmişin yaklaşımlarıyla yorumlayanların toplumu kucaklayamayacaklarını söyledi. Başbakan Erdoğan, ''Bu yüzden de toplumu suçlama yanlışına düşerler. Demokrasiyi hazmedemeyenler, milli iradeyi küçümseyenler faturayı topluma kesmekten çekinmezler. Hatta 'neticesine katlanır'' yaklaşımıyla toplumu suçlamaktan geri durmazlar'' diye konuştu. Türkiye'nin, her türlü sorununu konuşacak, tartışacak, çözüm yollarını arayacak potansiyele sahip olduğunu, Türk demokrasisinin felaket tellallarına, bunalım ve kriz tüccarlarına pabuç bırakmayacak ve kendi sorunlarının üstesinden gelebilecek olgunluğa ulaştığını kaydeden Erdoğan, ''Ümitlerimizi tazeleyen, gücümüzü toplayan birçok sebep var, sayısız olumlu gelişme var. Elbette önümüzde aşmamız gereken zorluklar da var. Ama bütün zorlukların üstesinden gelecek açık yüreklerimiz var'' dedi. -''ZAAFLARIMIZDAN GÜN BE GÜN KURTULUYORUZ''- Başbakan Erdoğan, samimiyetle, heyecanla ülkenin eski ağırlıklarından kurtulması için çalıştıklarını belirterek, şunları kaydetti: ''Allah'a şükür ki Türkiye hukuk yolundadır, adalet yolundadır, çağdaş dünyanın saygın bir üyesi olarak gelişmesini sürdürmektedir. Cumhuriyetimiz, demokrasimizle birlikte güçlenmektedir. Devlet topluma daha çok açılmakta, devlet ile millet arasına girenler hem devletten hem de toplumdan tecrit olmaktadır. Zaaflarımızdan gün be gün kurtuluyoruz. Bu yoldan, geriye değil ileriye gidiyoruz. Gerilim isteyenler, gerilimden beslenenler, toplumu kutuplara çekenler gizli ajandalarıyla birlikte birer birer deşifre oluyorlar. Düne kadar anlamakta güçlük çektiğimiz, bizim, 'Milletimizin arasından çıkmaz' dediğimiz, ülkemize asla yakıştırmadığımız provokasyonlar bertaraf oluyor. Biliyorum ki hak ve hakkaniyetten yana olan herkes bu süreci dikkatle izliyor, mutlulukla takip ediyor. Karamsar olmak için hiçbir neden yoktur. Bütün işaretler, bütün göstergeler Türkiye'de refahın adaletle birlikte çoğaldığını, önyargıların kırıldığını gösteriyor.'' Erdoğan, hukuk devletinin açık, şeffaf bir düzenin adı olduğunu, hukuk devletinde karanlık odalar, komplolar, komitalar, çeteler, mafyaların olmadığını, olamayacağını ve olmaması gerektiğini ifade etti. -''KİMSE KENDİNİ DIŞLANMIŞ HİSSETMEMELİ...''- Bütün meselelerinin toplumun tamamının rızasını kazanacak hizmetler yapmak olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bütün samimiyetimizle ortaya koyduğumuz siyasetin neticesinde bu milletin tamamının, bir bütün olarak kazanmasını istiyoruz. Evet, toplumun tamamının kazanmasını istiyoruz. Öyle olmasaydı, 'Toplumun bir kesimi mutlu olsun da gerisi önemli değil' deseydik, bazıları gibi işimiz çok kolay olurdu. Ama bizim derdimiz toplumun tamamını refaha, adalete kavuşturmaktır. Bu yüzden ısrarla birliğimize vurgu yapıyoruz. Hiçbir siyasi temanın toplumun ayrışmasına vesile olmasını istemiyoruz. Bu yüzden, 'Bir kişinin hukukunu korumak, herkesin hukukunu korumaya bağlıdır' diyoruz. Toplumun her bir ferdi aynı hak ve özgürlüklere sahiptir, olmalıdır. Kimse kendisini dışlanmış, kenarda bırakılmış, mağdur edilmiş görmemelidir, hissetmemelidir.'' Her bir vatandaşın sorununun kendi sorunları olduğunu, her bir vatandaşın hakkını, hukukunu korumanın boyunlarının borcu olduğunu belirten Erdoğan, herkesten de böyle bakmalarını istedi. ''Hiçbir vatandaşımızın hukuku ayrışma sebebi, kutuplaşma gerekçesi olamaz'' diyen Başbakan Erdoğan, ahlak zemini sağlam olan hiçbir siyasi hareketin, milletin bekasından kendi çıkar kaygılarıyla kopamayacağını bildirdi. AA
<< Önceki Haber Başbakan'dan Ergenekon yorumu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER