Başbakan, tezkere tarihini verdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sınır ötesi harekat konusunda, ''bizim şu andaki çalışmamız (tezkere) büyük bir ihtimalle Bayram'dan sonra Meclis'e gelecek'' dedi.

Başbakan, tezkere tarihini verdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sınır ötesi operasyon konusunda bir yıllık bir süreyi kapsayan yetki tezkeresi almak istediklerini belirterek, ''bizim şu andaki çalışmamız (tezkere) büyük bir ihtimalle Bayram'dan sonra Meclis'e gelecek'' dedi. İŞTE BAŞBAKAN'IN TEZKEREYİ AÇIKLADIĞI AN Erdoğan, CNN Türk Televizyonu'nun canlı yayınına katılarak soruları yanıtladı. Sınır ötesi operasyon için çıkarılması planlanan tezkerenin siyasi zemininin ne olduğu sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, son günlerde meydana gelen terörist saldırılarda şehit olan asker, güvenlik güçleri mensupları ile vatandaşlara Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi. Erdoğan, alçakça saldırılar neticesinde kaybedilen askerler ile vatandaşlar olmasının kendilerini ''derinden üzdüğünü'' belirterek, şöyle konuştu: ''Sınır ötesi operasyonlar, duygusallık zemininden uzak hareketlerdir. Bunun Siyasi, askeri, diplomatik boyutu var. Bütün bunları enine boyuna değerlendirmek suretiyle o adımları atmak, oturmuş, ileriyi görebilen bir devlet yönetimi için gerekli. Biz gerek seçim öncesi, gerek de şu anda bu hassasiyet içinde bu çalışmayı sürdürüyoruz. Bu işin bir takvimi var. Gerek Irak'taki gelişleler, Irak kendi içinde rahat değil. Öbür taraftan, dünyada bir çok gelişmeler, özellikle Orta Doğu'daki gelişmeler, bir taraftan da Ermeni tasarısı var. Çünkü bu konunun ABD boyutu da var var. Bu hassasiyetler içinde bugüne kadar sabrettik. Biliyorsunuz bir mekanizma oluşturuldu. Oluşturulan bu mekanizma maalesef beklenen neticeyi vermedi. Kuruluş amacına uygun bir netice görmedik. Adeta sürekli olarak bir oyalama ile kaybolan bir süreç yaşandı. Tabii burada özellikle de halkımızda oluşan bir hava var. Yani bir sınır ötesi operasyon ne getirir, ne götürür...'' Bugüne kadar Irak'a 24 sınır ötesi operasyon yapıldığını anlatan Başbakan Erdoğan, ''Bunlardan Netice alınmış mı diye değerlendirildiğinde pek bir netice alındığı söylenmiyor. Bu gerçekleri de tabii görmemiz lazım. Bunları da değerlendirmek suretiyle bu adımları atıyoruz'' diye konuştu. FAYDA ANALİZİ İşin, stratejik ve teknik boyutunda başvuracakları merciler olduğunu, onların bilgisi almadan böyle bir kararı zaten vermeyeceklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, ''askerler mi?'' sorusu üzerine ''askerlerimiz var, aynı şekilde diğer güvenlik güçlerimiz var, istihbaratımız var. Hepsiyle bunu değerlendirmemiz var. Bunun bir ölçü içinde faydalı olması lazım. Eğer bu Fayda analizini yapmazsak o zaman kaybeden yine biz oluruz'' dedi. Erdoğan, şöyle devam etti:''Tüm bu değerlendirmeleri yapmak suretiyle, şu anda biz böyle bir operasyonun, önce Meclis'ten tezkereyi geçirmek suretiyle yetkisini alalım diyoruz. Bu yetki bizim elimizde bulunsun... Meclis'e gelmesi, Meclis'ten kararın çıkması ve onanması... Bizim çalışmamız büyük ihtimalle bayramdan sonra Meclis'e gelecek. Yarın meclis'e gönderilebilir. Şu anda son şeklini veriyorlar, ben de göreceğim ondan sonra göndereceğim. Bu arada Dışişlerindeki arkadaşlarımızı da muhalefeti bilgilendirmek için görevlendireceğim. Belki Bayram'dan sonra belki bu arada olabilir. Bu değerlendirmelerden, bilgilendirmelerden sonra da hemen Bayram'dan sonra da bununla ilgili yetkili alalım. Bilgilendirme için Bakan arkadaşım olabilir, Müsteşarlık bölümündeki arkadaşlar olabilir. Bayram ertesinde çıkaracağımız bu kararla birlikte yetkiyi Meclis'ten almış olalım, bunu da sınırlı almayı düşünüyoruz. Zaman itibariyle bir yıllık bir tezkereyi öngörüyoruz. Bir yıl içinde biz bu yetkiyi gerektiği anda gerektiği şeklinde hemen güvenlik güçlerimize bu noktada verip...'' ''ANLAMAKTA ZORLANIYORUZ'' Tezkerenin zaman ve alan itibariyle çerçevesinin sorulması üzerine de Başbakan Erdoğan, ''hepsi içinde olacak. Yetkiyi biz alacağız, şimdi çerçeveyi çiziyoruz. Aldığımız çerçeve içinde, diyelim ki askerimize talimatımızı verdiğimiz zaman, bütün bunlar onun içinde yerini alır'' dedi. Erdoğan, ''Tezkere Meclis'e geldikten sonra çıkmaması söz konusu değil. Ondan sonra ne olacak. Tezkere için bir takım tabirler var, 'pimi çekilmiş bomba', 'saatli bomba' gibi tabirler var, bunlardan hangisi size yakın geliyor?'' sorusuna, şu yanıtı verdi: ''Biz bunları anlamakta zorlanıyoruz. Yeri geliyor, herkes 'haydi yürüyün' diyor. Yürüyünce de 'niçin yürüyorsunuz' diyorlar... Biz hep bu konuda soğukkanlı davrandık. bundan sonra da davranmakta kararlıyız. Biz bu yetkiyi elimize almakla, aldığımız anda her şey olacak değil. Biz yine askerimizle güvenlik güçlerimizle sürekli müzakere halindeyiz. Gerek Genelkurmay Başkanı, gerek diğer Kuvvet komutanlarımızla, hepsiyle, bu işleri görüşürüz, çünkü boyutu tek değil, siyasi var, askeri var, diplomatik var. Bütün bunları bir arada yürüteceğiz. Bakın bu arada İstanbul'da Irak'a Komşu Ülkeler Toplantısı yapılacak, bu konular ele alınacak. Benim bir Amerika Seyahatim var. Bunu çok daha farklı bir şekilde ele alma durumumuz olacak bunların hepsini görüşeceğiz.'' "ŞU ANKİ GELİŞMELER TERÖRÜN UMUDUNU ARTIRIYOR" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Terörizm zemin kaybediyor, terörist ise artık umudunu kaybediyor. Şimdi, bu umut arayışına bir zemin hazırlanması gerekiyordu. Ben şu andaki gelişmeleri aslında teröristin umudunu artırmaya yönelik adımlar olarak görüyorum'' dedi. CNN Türk'ün canlı yayınında soruları yanıtlayan Başbakan Erdoğan, ABD'deki temasları, İstanbul'daki Irak'a komşu ülkeler toplantısı ve bunlara bağlı olarak sınır ötesi operasyonun siyasi zemini hatırlatılarak, ''Hemen tezkere geçti önümüzdeki bir kaç gün içinde operasyon olacak gibi kamuoyunda bir beklenti olmasın'' denilmesi üzerine ''Bunları bütün teknik kadrolarımızla görüşmek suretiyle yeter ki elimizde bu hazır olsun. Böyle bir adım atılması gerektiğinde de anında bu kararı verebilelim. Bir askeri operasyon düşünüyorsunuz, bu askeri operasyonu düşünürken her şeyin elinizde olması ayrı bir şey, bir süreç işletmek ayrı bir şey'' şeklinde konuştu. Erdoğan, daha önce tezkere sürecine girilmediği belirtilerek, bugün değişenin ne olduğunun sorulması üzerine de şunları söyledi: ''Değişen şu; Bugün Türkiye'deki siyasi partiler, sivil toplum örgütleri gerek vatandaşın beklentileri öyle bir noktada ki bu konuda tabii zaman zaman askerimizin de yaptığı bazı açıklamalar var, yani 'faydalı olarak görürüz, fayda umarız' gibi beklentiler var. O bakımdan biz her şey elimizde hazır olsun böyle bir şey de düşünülüyor o zaman bu iş içerde ve dışarda bizim güvenlik meselemiz olduğuna göre böyle bir an geldiğinde bu adımı atarız. O zamanki olaya gelince; Türkiye bir çok şeylerle baş başaydı, bir taraftan cumhurbaşkanlığı seçimi vardı, bir taraftan ülkede genel seçimler vardı. Böyle bir kaos ortamında siz de böyle bir şeyle ilgileneceksiniz. Bu Türkiye'nin o andaki şartlarını tamamen olumsuz istikamette etkileyecek neticeler doğurabilirdi. Şimdi biz o şartlardan artık büyük ölçüde kurtulmuş vaziyetteyiz. Fakat tabii bu arada da ülkede terörde bir sıçrama, bir hareketlenme var. Bu neyin neticesidir? Onu da görmemiz lazım. Şimdi bizim şu anda edindiğimiz bilgilere baktığımızda; Terör örgütünün gerek dağ grubu, gerekse Avrupadaki grubu olsun, siyasi grup olsun bütün bunların arasında bir insicamın kaybolduğunu görüyoruz. Bunlar yeniden bir prim toplama gayreti içerisindeki çırpınışlardır diye inanıyorum.'' ''HALK DEVLETİNİN YANINDA YER ALDIĞINI ORTAYA KOYDU'' Milletin bu kez çok kararlı davrandığını ve kararlılığını 22 Temmuz seçimlerinde ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, ''22 Temmuzdaki tavır çok önemliydi, çünkü farklı şeyler beklenirken ortaya farklı bir tablo çıktı. O neydi? O ana kadar 'ben istediğimi bu bölgenin halkına yaptırırım' diyen zihniyet, oradan beklediği neticeyi alamadı. Çünkü halk; Devletinin yanında, hükümetinin yanında yer aldığını ortaya koydu'' dedi. ''Bunun çok önemli'' ve ''terörün zemin kaybetmesi'' olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:''Burada iki başlık var aslında; Bir terörizm var, bir de terörist var. Terörizm zemin kaybediyor, terörist ise artık umudunu kaybediyor. Şimdi bu umut arayışına bir zemin hazırlanması gerekiyordu. Ben şu andaki gelişmeleri aslında teröristin umudunu artırmaya yönelik adımlar olarak görüyorum. Çünkü şunu bilmemiz lazım; Bölücü terör örgütü hiçbir zaman bizim Kürt kökenli vatandaşlarımızın temsilcisi olmamıştır, olmadı, olamayacak. Çünkü onlara verdiği bir şey yok. Sadece istismarını yapıyor. Bunlar bizim vatandaşlarımız ve bu ülkede şu andaki 70 milyonunun bir parçası. Hiçbir ayrımcılık söz konusu olamaz. Ve bizim özellikle de bu dönemde attığımız adımlar zaten bunu ortadan kaldırmaya yönelik adımlardı. Ve bununu da neticesini hamdolsun bizler o bölgede birinci parti olmak suretiyle aldık, gördük. Bundan sonra da bu süreç devam edecek. Hiç bir zaman biz Kürt orijinli veya etnik unsurlar içindeki Kürt orijinli vatandaşlarımızı ayrıma tabi tutmadık, bölgeyi ayrıma tabi tutmadık. Çünkü bunlar bizim kırmızı çizgilerimiz. Ve o ihmal edilmişliği, sorunlar yumağını yavaş yavaş azaltmış vaziyetteyiz. Her geçen gün daha da iyiye gidecek.'' Başbakan Erdoğan, ''Kuzey Irak bir tuzak olabilir mi? Oraya Türkiye'nin girmesi süreci tam tersi bir şekilde Türkiye'nin istemediği bir hale sokabilir mi?'' sorusu üzerine de şunları söyledi:''Hayır. Zaman zaman televizyonlardaki oturumları izlediğimizde öyle şeyler söyleniyor ki 'bu bir tuzaktır buraya girilmemesi lazım', 'Irak'ta böyle bir şeye başlanırsa Kuzey'deki eyaletle böyle bir çatışma ortamı olabilir'... Bir defa bizim Irak'ın toprak bütünülüğü üzerinde herhangi bir derdimiz sıkıntımız yok. Irak'ın siyasi bütünlüğü üzerinde herhangi bir amacımız veya orada operasyon yapma diye bir derdimiz yok. Bizim Kuzey Irak'ta bulunan bölücü terör örgütünün oradan bizi rahatsız eden kesimine yönelik bir hedefimiz var. Kaldı ki gerek Talabani'nin gerek Barzani'nin zaman zaman yaptıkları açıklamalar var 'Biz bunlara karşıyız'. Şimdi Amerikalı dostlarımızı dinliyoruz, 'karşıyız'. Karşıysanız o zaman tavrınızı ortaya koyun, gereğini yapın. Yapmıyorsanız biz yapalım.'' Bugüne kadar Irak'lı yetkililerle çeşitli görüşmeler yapıldığını Irak Başbakanı Maliki'nin son gelişinde bir mutabakat metni imzalandığını hatırlatan Erdoğan, ''Böyle bir sürecin içerisinde artık laf, yazılı metinler yerine bir de uygulamayı görmek isteriz'' dedi. Güvenlik güçlerinin verdiği rakamlara göre, bölgede 3 bin 500 civarında teröristin bulunduğunu ve sürekli eğitildiklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bunlar biliniyor. Sürekli de artık dağılıp kaymaların olduğunu görüyoruz. Bu, işi zorlaştırıyor. Ama bütün bunlara rağmen de tabii gerek istihbarat, gerek güvenlik güçlerimizin bu noktadaki çalışmaları da devam ediyor. Yapılması gereken, vakti saati geldiğinde kesinlikle yapılacaktır. Çünkü bu işte mücadelenin gereği neyse bu yerine getirilecektir. Burada hiçbir şeyden geri durmamız mümkün değildir.
<< Önceki Haber Başbakan, tezkere tarihini verdi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER