Moskova'da düzenlenen Türk-Rus İş Forumu'nda konuşan
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Rusya ile ticari ve
ekonomik ilişkilerin en önemli kısmını enerji alanındaki ilişkilerin oluşturduğunu,
Türkiye'nin önümüzdeki 20 yıl içinde enerji alanında 100 milyar dolarlık yatırım yapacağını söyledi. Yaklaşık 800 iş adamına hitap eden Erdoğan, "Yılda 5 milyar dolarlık yatırım anlamına geliyor. Rus şirketler için büyük fırsat. İki
ülke şirketlerinin iş birlikleri açısından da büyük imkanlar var" ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan, 2010 yılı
Mayıs ayında,
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev'in Türkiye'yi ziyareti sırasında, Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin (ÜDİK) kuruluşunun imzalarını attıklarını anımsatarak, şunları kaydetti: "Bugün de burada, Moskova'da, konseyin ikinci toplantısını gerçekleştirmiş oluyoruz. Konsey, özellikle ekonomik ve ticari konularda zaman zaman ortaya çıkan meselelerin en üst seviyede ele alınmasını ve çözüm yollarının belirlenmesini mümkün kılıyor. Geçmişi çok eski olan Türkiye-Rusya ilişkileri, ekonomik, siyasi, askeri ve kültürel alanlarda çeşitlenerek geleceğe doğru emin adımlarla ilerliyor. Esasen, Karma Ekonomik Komisyon ve Kara
Ulaştırması Karma Komisyonu gibi mekanizmalarla ekonomik alanda çok önemli mesafe katetmiştik. Şimdi, Türkiye ile Rusya arasındaki çok yönlü ilişkiler, konsey sayesinde artık yeni bir boyut kazanıyor."
ERDOĞAN, MEDVEDEV'DEN NÜKLEER SANTRALLE İLGİLİ GÜVENCE İSTEDİ
Rusya'nın 20 milyar dolarlık yatırımla
Mersin-Akkuyu'da inşa edeceği
nükleer santralde kazma vurmak için artık aylar değil, haftalar sayıldığına değinen Erdoğan, enerji alanındaki yatırımların önemine değindi. Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'le
akşam yemeğinde yaptığı toplantıda nükleer santral için güvence istediği belirtiliyor.
Geçen hafta Atakaş
demir çelik fabrikasının açılışını yaptıklarını ve Rusya'nın 2 milyar dolarlık dev bir yatırımı olduğunu hatırlatan Erdoğan, 1500 kişiye de istihdam sağlandığını belirtti.
Enerji, makina, sağlık,
havacılık, inşaat malzemeleri ve diğer
sektörlerde önemli
işbirliği imkanları olduğunu hatırlatan Başbakan, "Rusya'nın özel ekonomik bölgeleri ve Türkiye'de
serbest bölgeler arasında işbirliği yapılmasını önemsiyoruz. Özel sektör açılan bu yolda güvenli bir şekilde ielerleyebilir" diye konuştu.
TOPLAM TİCARETTE 100 MİLYAR DOLAR HEDEFİ
Rusya ve Türkiye arasında toplam ticaret hacminin 5 yıl içinde 100 milyar dolara çıkarılması ile ilgili hedefe doğru ilerlediklerini vurgulayan Erdoğan, "2010'da ticaret hacmimiz yeniden 26 milyar dolara yükseldi. Müteahhitlerimiz 32 milyar dolar değerinde toplam bin 200 proje tamamladı. 2013
Kazan Üniversite Olimpiyatları, 2014 Soçi Kış Olimpiyatları çerçevesinde yeni projeler üstlendiği takdirde başarılı hizmetlerine devam edecek" ifadelerini kullandı.
Medvedev'in Gorki devlet başkanlığı rezidansının modernizasyonuna Türk şirketlerinin katılmadığı için fiyatların bir miktar yüksek olduğu ile ilgili kendisine bilgi verdiğini açıklayan Erdoğan, "Demek ki memnunlar. İşimizi sıkı takip etmemiz gerekiyor" tespitinde bulundu.
ULUSAL PARALARLA TİCARET İÇİN ORTAK ÇALIŞMA GRUBU OLUŞTURULDU
Rus sermayesinin Türkiye'de demir-çelik, telekom ve turizm alanında yatırımları olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Bundan memnuniyet duyuyoruz ve bunun Rus Hükümeti tarafından daha fazla
teşvik edilmesini bekliyoruz. İkili ticaretimiz ulusal paralarla yapılmaya başlaması memnuniyet verici. Bu bizi öncelikle kur baskısından kurtarıyor. Kendi paramıza olan güven artıyor ve maliyetlerimiz düşüyor" şeklinde konuştu. Erdoğan, iki ülke arasındaki ticarette ulusal para birimlerinin kullanılmasını yaygınlaştırmak amacıyla Türk-Rus
Bankacılık ve Finans Alanında İşbirliği Çalışma Grubu'nun oluşturulduğunu da hatırlattı.
2009'da 2,7 milyon olan Rus turist sayısının 2010'da 3,1 milyona yükseldiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, "Çevredeki gelişmelerin de etkisi ile 2011'de bu rakamı çok daha yukarılara taşıyacağız. Sadece
deniz, kum ve güneş değil.
Kültür,
inanç ve kış turizmi de çok önemli" dedi.
"Rusya ile ekonomik ilişkilerde yakalanan bu ivmenin iki ülke menfaatine uygun olarak sürdürülebilmesi amacıyla öncelikle gümrük, ulaştırma, tarımsal, hayvansal
ürün ticareti ve turizm alanlarındaki
teknik temasların arttırılmasının yerinde olacağını düşünüyoruz" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, iki ülkenin sadece aynı coğrafyayı değil ortak tarih ve kültür değerlerini paylaştığını da anımsattı.
"FARKLI DİLLERİ KONUŞUYORUZ AMA AYNI İSTİKAMETE BAKIYORUZ"
Kendisi ile
röportaj yapan Rus gazetecinin bir semaver
hediye ettiği örneğini veren Erdoğan şu şekilde konuştu: "Semaver dediğimiz, çay demlemekte kullanılan cihaz, aslında ortak kültürümüzün son derece anlamlı bir göstergesi. Tabii kendisine de söyledim, 'bak dedim şimdi bu akşam eve gideceğim ailece burada çayı demleyeceğiz ve bundan böyle de bu semaverde demlenen her çayda da Dolmabahçe'deki ofiste bu anı hatırlayacağız.' Bizde semaver aynı zamanda tasavvuf kültürünün içine de girmiştir öyle de bir özelliği var. Bizde Dostoyevski,
Tolstoy ama burada da Nazım Hikmet şöhretleri sınırları aşmış yazarlar olmanın ötesinde, ülkelerimiz, kültürlerimiz arasında bir
köprü olmayı başarmış ve bu sanatçılar, bu şairler yazarlar sebebiyle de birbirimizle, halklarımızın kaynaşması temin edilmiştir. Farklı dilleri konuşuyor olabiliriz, ama aynı istikamete bakıyor, ülkelerimiz, halklarımız için huzur, barış ve
refah istiyoruz.''