Başbakan bu hatayı yaparsa...

"Başbakanı ve hükümeti büyük bir tuzağın içine çekmeye çalışıyorlar"

Başbakan bu hatayı yaparsa...

BİR KCK SEVDASIDIR GİDİYOR Anneler hayattaki herşeyin önünde ve öncesinde gelir. O yüzden yazıya başlamadan önce, annesini Rahmeti Rahmana teslim eden Başbakan Erdoğan'a sabır, Tenzile anneye de kabir rahatlığı diliyorum. Allah mekanını cennet eylesin... Dünya meselesine dönecek olursak; bugünlerde bir KCK sevdasıdır almış başını gidiyor. Bazı köşe yazarları; demokratikleşmenin ölçüsünün, KCK tutuklularının serbest bırakılması ve KCK operasyonlarının durdurulması olduğunu yazıp duruyor. Hatta terörün bitirilmesi için KCK ile masaya oturulmasını, müzakerede muhatabın KCK olmasını önerenler bile var. Şaka gibi... Son yıllarda çetelere ve darbecilere karşı verilen mücadelede, destekleri gerçekten azımsanmayacak olan bazı köşe yazarları, şimdi iş KCK-BDP bağlantısına uzanınca feryat etmeye başladı. Tutuklanan BDP'li belediye başkanlarına haksızlık yapıldığını ve operasyonların durdurulması gerektiğini söylüyorlar. Tam da Doğu ve Güneydoğu'da şehirleri korku tüneline çeviren terörün istediği gibi konuşuyorlar. Fakat bunu söylerken, savundukları düşüncenin Ergenekon ve Balyoz tutuklularının da serbest bırakılması ve bu operasyonların da durdurulması taleplerine yol açacağını hesap etmiyor olmalılar. KCK davası sebebiyle BDP'li belediye başkanlarının tutuklanmasına itiraz etmenin, şerefli bir generalin(!) ya da saygın bir profesörün(!) tutuklanmasına karşı çıkmaktan bir farkı var mı? Terör örgütüne üye olmak suçundan yargılanan tutuklu vekillerin salıverilmesini savunmak da aynı şey değil mi? Kişi seçilmiş olunca ne tür suça karışırsa karışsın dokunulmayacak mı? Kürtlüğün arkasına saklanarak teröre destek verenlere hesap sorulmayacak mı? BDP'li belediye başkanlarının KCK davasından tutuklanmasına itiraz etmek tam da bu kapıya çıkıyor. Hani bu sorun; Kürt vatandaşlarla terörü birbirinden ayırarak çözülmeliydi? Hani terörün bölgedeki sivilleri hedef almasından sonra artık, Kürtlerin de bir terör sorunu vardı? Şimdi terör örgütünün şehir yapılanması KCK operasyonlarının durdurulmasını savunmak Kürt vatandaşa "ne haliniz varsa görün" demek olmuyor mu? Tam aksine KCK operasyonları daha da tavizsiz devam etmeli ki; bölge halkı bu yapılanmadan tamamen kurtarılsın. Asıl demokrasi, KCK'nin kökü kazınırsa gelecek. Kim bu yapılanmanın içindeyse hepsinden hesap sorulduğunda bölge insanı rahat nefes alacak. Ayrıca; bir ülke için terörden daha büyük darbe olabilir mi ? Hem darbelere karşı çıkıp demokrasiyi savunacaksınız, hem de teröre karşı yapılan operasyonların durdurulmasını isteyeceksiniz. Akıl tutulması dense dense buna denir. Şimdi; KCK operasyonlarının durdurulmasını savunan, aklı tutulmuş bu yazarları kullanarak hükümete karşı yeni bir operasyon başlatıldı. Ak Parti'nin devrilmesi için, daha yakın geçmişte köşelerini ve kalemlerini darbecilerin emrine veren bazı isimler, şimdi bu demokrat kimlikli yazarların arkasına saklanarak hükümete vurmaya başladılar. "KCK operasyonları durmalı, BDP'li başkanlar serbest bırakılmalı, bunun için kanuni düzenleme yapılmalı" diyerek, Ak Parti'yi bu hengamede baskı altına almaya çalışıyorlar. Üstelik bunları yazarken de sanki Türkiye'nin birlik beraberliğini, kardeşliği ve hükümetin başarısını düşünüyormuş gibi yapıyorlar. Hepsi yalan. 28 Şubat hurdalarıyla "Kod Kemal" gibi eski Dev-sol militanları ve 27 Nisan ulağı gazeteciler; Başbakanı da, Ak Parti'yi de günahları kadar sevmez. Bunların bütün derdi Ak Parti iktidarını başarısız kılmak, terörle mücadelede zaafiyete uğratmak ve halkın gözünden düşürmek. Bu gazeteciler bir yandan arasıra hükümeti öven yazılar yazıyorlar, Başbakana övgüler diziyorlar, diğer yandan fırsatını bulduklarında zehirlerini saçıyorlar. Maalesef iktidara yanaşmak için de hükümete yakın isimleri kullanıyorlar. Kendilerini Başbakana ve bakanlara "bizim adam" diye pazarlatıyorlar. Dindar insanların bütün değerlerine ağız dolusu sövüp, Başbakanla aynı karede yer aldıklarında da pişmiş kelle gibi sırıtmak bunların uzmanlığı. Uyguladıkları strateji; önce hükümetin gözüne girmek, sonra da demokrasi falan diyerek Başbakanın üzerinde psikolojik operasyon yapmak. Ergenekon ve Balyozu durdurmaya güçleri yetmeyince şimdi KCK operasyonlarını durdurtup hükümetten intikam almaya çalışıyorlar. Kck tutuklularını serbest bıraktırıp bu yolla bütün Ergenekon ve Balyoz tutuklularının da salıverilmesine zemin hazırlıyorlar. Başbakanı ve hükümeti büyük bir tuzağın içine çekmeye çalışıyorlar. Başbakanın yargıya müdahale etmesini istiyorlar. Bir kez hata yaptırıp, akbaba gibi hükümetin üzerine çökmeyi planlıyorlar. Ak Parti'yi devirmenin tek yolu onlar için terörü diri tutmak. Bu sebeple KCK'nın bitmesini istemiyorlar. Bu ülkedeki Kürt vatandaşları kullanarak, terör örgütünün varlığını sürdürmesi için çabalıyorlar. İşte bu yüzden; KCK operasyonlarının kontrolden çıktığını ve durdurulması gerektiğini savunan yazarların, kaoscuların ekmeğine nasıl yağ sürdüklerini iyi görmeleri gerekiyor. Şunu herkes iyi bilsin ki; KCK operasyonları gevşeyip durduğu anda ne hükümet kalır ne de Ak Parti. ABDULLAH ABDULKADİROĞLU - SAMANYOLU HABER [email protected]
<< Önceki Haber Başbakan bu hatayı yaparsa... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER