Erdoğan, bir ülkeyi, bir topluluğu, bir aileyi zaafa uğratmanın en etkili yolunun 'fitne çıkarmak ve nifak tohumları ekmek' olduğunu belirterek, "Milletimiz bu oyunlara hiçbir zaman prim vermedi, tezgahlara gelmedi, tuzağa düşmedi." dedi. Mersin'in Anamur ilçesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)'ne su götürmek için yapılacak olan Alaköprü Barajı temel atma törenine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan; fitne, fesat, nifak oluşturmak isteyen çevrelerin, içerden ve dışardan Türkiye'nin zayıflatılacağını sandığına dikkat çekerek, "Milletimiz bu oyunlara hiçbir zaman prim vermedi, tezgahlara gelmedi, tuzağa düşmedi." diye konuştu. "MİLLETİMİZ OYUNLARA PRİM VERMEDİ" Türkiye ile KKTC arasında nifak tohumları sokulmak istendiğini dikkat çeken Erdoğan, "Bir ülkeyi, bir topluluğu, bir aileyi zaafa uğratmanın en etkili yolu fitne çıkarmak ve nifak tohumları ekmektir. Türkiye on yıllar boyunca bunun acısını çekti. Fitne, fesat, nifak oluşturmak isteyen çevreler, içerden ve dışardan Türkiye'nin zayıflatılacağını sandı. Milletimiz bu oyunlara hiçbir zaman prim vermedi, tezgahlara gelmedi, tuzağa düşmedi. Bu çirkin senaryoları bozdu. Şimdi bu oyun Türkiye ile KKTC arasına nifak sokmak için devreye alınıyor. KKTC'nin elini zayıflatmak, KKTC'yi ulusal ve uluslararası alanda zayıf düşürmek için fitne girişimlerinde bulunuluyor. KKTC'deki kardeşlerimizle ilişkilerimizi bozmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Türkiye'ye karşı tahrik edici sloganlar kullananların, gösteriler yapanların, medyayı yönlendirmek isteyenlerin kimler olduğunu, neyi amaçladıklarını da biliyoruz. Hiç kimse endişe etmesin, biz Kıbrıs'taki kardeşlerimizle aramızdaki kardeşlik hukukunu asla kimseye çiğnetmeyiz. Kimsenin çiğnemesine de izin vermeyiz. Adada yaşayan birileri unutmuş olabilir ama biz Kıbrıs'ta verilen mücadelenin anlamını, önemini, değerini unutmadık. Şehitlerimizi, gazilerimizi asla unutmadık. Kıbrıs Türkünün yaşadığı dramı da asla unutmadık. Türkiye olarak bütün çabamız, bütün gayretimiz, özellikle Kıbrıs Türkünün güçlü bir devlet, güçlü bir ekonomi olarak onuruyla varlığını devam ettirmesidir.'' şeklinde konuştu. Erdoğan, KKTC'ye yılda 75 milyon metreküp içme ve sulama suyu temin edecek Alaköprü Barajı'nın temel atma töreninde yaptığı konuşmada, bu projeden tüm adanın faydalanması yönünde samimi arzuları bulunduğunu söyledi. Kıbrıs'ın güney kesiminde de su sıkıntısı yaşandığına dikkati çeken Erdoğan, ''Bu projenin barışa somut bir katkı olacak şekilde değerlendirilmesi bizi ayrıca memnun eder. Bu temelin Kıbrıs'ta kalıcı bir uzlaşmanın da temeline katkı sağlamasını diliyorum.'' diye ifade etti. "KIBRIS RUM TARAFINI BİR DEFA DAHA ÇABALARA KARŞILIK VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ" Türkiye'nin, geçmişte Kıbrıs halkının bağımsızlık mücadelesini desteklediği gibi bugün de çözüm çabalarını desteklediğini hatırlattı. Erdoğan, Kıbrıs sorununun çözümü yönünde varılacak uzlaşmanın Doğu Akdeniz'de barış, istikrar ve işbirliği vizyonunun hayata geçirilmesine büyük bir katkı teşkil edeceğini kaydetti. Adada halen devam etmekte olan müzakere sürecinde ortaya çıkacak çözüm fırsatının, 2004 yılında olduğu gibi heba edilmemesinin herkesin menfaatine olacağına işaret eden Erdoğan, şöyle dedi: "Kıbrıs Türk tarafı gerekli iradeyi ortaya koyuyor, yapıcı adımlar atarak çözümü zorluyor, ancak çözüm ve uzlaşma iradesi karşılıklı olduğu takdirde sonuca ulaşabilir. Güney Kıbrıs ise Kuzey Kıbrıs'ın gösterdiği yaklaşımın tam aksini yapıyor. Rum tarafının böyle bir irade ortaya koyduğunu söylememiz maalesef mümkün değil. Zamana oynuyorlar. Acaba KKTC ne zaman zayıf düşer, bunu bekliyorlar. Ama boşuna bekliyorlar. Bu anlamlı günde Kıbrıs Rum tarafını bir defa daha hakkaniyet ve eşitlik esasında bir çözüm için gösterdiğimiz çabalara karşılık vermeye çağırıyoruz. Yaşanan sıkıntılara 47 yıldır tahammül eden, çözüm çabalarına öncülük eden Kıbrıs Türkü'nün sabrının sınırı olduğunu hatırlatmak istiyorum.'' "DAĞLARI DELEREK, DENİZLERİ AŞARAK KKTC'Lİ KARDEŞLERE ULAŞMAK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ" Dağları delerek, denizleri aşarak KKTC'li kardeşlere ulaşmak için gece gündüz çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, "Ben her zaman şunu söylüyorum; yeryüzünde Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir vatandaşı yalnız değildir. Yeryüzünde bizim soydaşımız, kardeşimiz asla ve asla yalnız değildir. En yakınımızdan başlayarak kardeşlerimize, komşularımıza hatta tüm insanlara ulaşıyor. Kimin neye ihtiyacı varsa imkanlar ölçüsünde o ihtiyacı gidermeye çalışıyoruz. Hele KKTC, soydaşımız, akrabamız olmasının yanında hiç tartışmasız bizim gözbebeğimizdir. KKTC bütün engelleme ambargolara rağmen dimdik ayakta durmayı tüm dünyaya varlığını hissettirmeyi başardı. Biz de Türkiye Cumhuriyeti olarak her şart altında KKTC'nin şanlı mücadelesini destekliyoruz. Desteklemeye devam ediyoruz. Sırt sırta bu mücadele devam ediyor. KKTC'li kardeşlerimizin derdini, sıkıntısını kendi sıkıntımız ve derdimiz olarak bildik. O şekilde de bilmeye devam ediyoruz." dedi. Atılan temelin ve inşa edilecek eserin aslında tüm dünyaya en güzel mesajı verdiğine dikkat çeken Erdoğan, bu projenin Kıbrıs Türkünün yalnız olmadığını ve hatta yalnız bırakılmayacağını bir kez daha güçlü bir şekilde tüm dünyaya ilan ettiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Böyle altyapı projeleri yanında, KKTC'nin ekonomisini güçlendirecek yatırımları hep birlikte yapmak zorundayız. Bunun için de siyasi ve diplomatik alanda hep birlikte kararlı bir duruş sergilememiz, siyasi cesaret göstermemiz gerekiyor. Özellikle KKTC'de kamunun etkinliğinin, özel sektörün rekabet gücünün attırılması yönündeki programı bu bakımdan fevkalade önemsiyoruz." "KKTC'NİN SUSUZLUĞUNA ÇARE ÜRETMEK AMACIYLA KOLLARI SIVADIK" Dünyada ilk kez denenen bir yöntemle çok uzak bir mesafeye su temini noktasında örnek bir projeye hep birlikte şahitlik yaptıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: ''KKTC'nin verimli topraklarına, anavatan Türkiye'den hayat suyu götürmek pek çok hükümetin hayaliydi. Benim de İstanbul büyükşehir belediye başkanı olduğum dönemdeki hayalimdi. Bu büyük hayali gerçeğe dönüştürmek, KKTC'nin susuzluğuna çare üretmek amacıyla kolları sıvadık. Türkiye tarafı, bugün temelini attığımız Alaköprü Barajı'nı, KKTC tarafı da Geçitköy Barajı'nı inşa edecek. Buradan KKTC'ye kadar 107 kilometrelik hat döşeyip yılda 75 milyon metreküp suyu ileteceğiz. Bu hattın yaklaşık 80 kilometresi denizin altından geçecek. 1,6 metre çapındaki borular, deniz yüzeyinin 250 metre altında, askıda duracak. Borular 500 metrede bir deniz tabanına sabitlenecek. Gerçekten muhteşem, küresel ölçekte büyük bir proje, yani Türk milletine yakışan bir projeye imza atıyoruz. Bu proje, sadece KKTC'ye su temin etmekle kalmayacak, Alaköprü Barajı'nda elektrik de üreterek, ilave bir fayda elde edeceğiz. Ayrıca, Anamur bölgesindeki 3 bin 293 hektarlık arazinin sulamasını da bu barajdan yapacağız. KKTC'nin 50 yıllık su ihtiyacını karşılayacak bu büyük proje, kısa bir sürede tamamlanmış olacak.'' EROĞLU: YILLARDIR HAYAL ETTİĞİMİZ PROJENİN HAYATA GEÇMESİNİN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ Törende konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ise yaptığı konuşmada, yıllardır hayal ettikleri projenin hayata geçmesinin mutluluğunu yaşadığını söyledi. Türkiye ile aralarına nifak tohumları ekenlere fırsat vermeyeceklerini vurgulayan Eroğlu, temel atma töreninin aynı zamanda doğum gününe denk geldiğini kaydetti. Eroğlu'nun konuşmasının ardından Başbakan Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, KKTC Başbakanı İrsen Küçük, Devlet Bakanı Cemil Çiçek, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, birlikte düğmeye basarak temel atmayı gerçekleştirdi. BAŞBAKAN ERDOĞAN'DAN DERVİŞ EROĞLU'NA DOĞUM GÜNÜ SÜRPRİZİ Başbakan Erdoğan, konuşmaların tamamlanıp, temel atma törenine geçiş sırasında, yeniden kürsüye gelerek, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun doğum günü olduğunu öğrenince ona bir sürpriz hazırlamak istediğini söyledi. Alaköprü Barajı'nın yapımını üstlenen firma yöneticisini yanına alan Başbakan Erdoğan, işin tamamlanma tarihini yeniden değerlendirdi. Normal şartlarda 48 ayda planlanan tamamlanma süresini daha erkene almak isteyen Erdoğan'ın sözleri üzerine, firma yetkilisi, projenin açılış töreninin, 7 Mart 2014 saat 13.00'de yapılacağı sözünü verdi.