Başbakan, grup toplantısındaki konuşmasında Kılıçdaroğlu'nun Ortadoğu'ya ilişkin değerlendirmelerini eleştirmişti. Kılıçdaroğlu'nun bölgeyi 'bataklık' olarak nitelemesine karşı çıkan Erdoğan, "CHP’nin genel müdürü son zamanlarda çok sık olarak Ortadoğu’dan bataklık olarak bahsediyor. Bu apaçık cehalettir. Ortadoğu’ya, milyonlarca insanın yaşadığı, vatanlarının olduğu bir bölgeye bataklık demek ırkçılıktır, ayrımcılıktır, faşizmin ortaya çıkmasıdır. Zannedersiniz ki CHP’nin genel müdürü Paris’te Londra’da doğdu. Tunceli’de doğacak, orada büyüyecek, sonra Ortadoğu’ya bataklık diyeceksin. Bu hem ırkçılıktır, hem de aslını, özünü inkardır." şeklinde konuşmuştu.

Bu sözlere tepki gösteren Tunceliler ise Erdoğan'ın hem Tunceli'yi Ortadoğu'da göstermesine hem de Kılıçdaroğlu’na yönelik sözlerini kınadı. Kılıçdaroğlu'nu 'Irkçı, faşist ve ayrımcı' sözleri ile eleştiren Erdoğan’a tepki gösteren Tuncelililer, bunları yapanın Kılıçdaroğlu değil bizzat Erdoğan olduğunu ifade etti. Başbakan'ın Ortadoğu’yu bataklığa ve kan gölüne çevirdiğini ileri süren Tuncelililer, Ortadoğu politikasında çıkmaza girdiği için Kılıçdaroğlu’na saldırdığını ifade etti. Vatandaşlar, Başbakan'ı Alevilere karşı ayrımcılık yapmakla eleştirdi.

Başbakan Erdoğan’ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik söylemlerini ayrımcı bulduğunu ve söylediği sözleri kendisine iade ettiğini belirten Nursen Cömert, Başbakan'ın Türkiye ve Ortadoğu’da ayrımcılık yaptığını öne sürdü. Başbakan'ın Kılıçdaroğlu’na yönelik sözlerini kınayan Nursen Cömert, "Ben buna acizlik derim. Ortadoğu’yu bataklığa çevirdi. Başbakan'ın Kılıçdaroğlu için söylediği cümleyi kendisine iade ediyorum. Hiçbir zaman Tunceli bataklık olmadı ve Tuncelililer bataklıkta da yaşamadı. Biz, Alevi kültürümüzle dimdik durduk ve dimdik de durmaya devam edeceğiz. Bizde insan ayrımı yoktur. Dil, din ve ırk ayrımı yapmayız. Ortadoğu şimdi kan ağlıyor. Başbakan diyebilir mi ben yapmadım. Türkiye’de insanları ayrıştırdı. Kılıçdaroğlu hiçbir zaman faşist olmadı. Kılıçdaroğlu sol ve Alevi bir kültürde büyüdü. Asla, bizde ve Kemal Bey'de faşistlik yoktur. Ben yine o kelimeyi Başbakan'a iade ediyorum. Faşist odur. İnsanların ayrıştırmasını kendisi yapıyor." dedi.

Başbakan'ın söylemlerini samimi bulmadığını ifade eden Cihan Turan ise "Başbakan bu söylemlerde bulunurken önce aynanın karşısına geçip kendisine bakmasını istiyorum. Ortadoğu coğrafyasını kan gölüne çeviren, bugün Suriye ve Irak’ta insanların sırf mezheplerinden ötürü kafasını kestiren, bunlara silah sevkiyatı yaptıran, bunlara her türlü desteği veren ve ülkeyi kan gölüne çeviren AK Parti hükümeti ve yaptığı icraatlardır. Ben bunlardan Başbakan'ı sorumlu tutuyorum. Ayrımcılıkla suçladığı Kemal Kılıçdaroğlu tam tersine birleştirici ve barıştan yana bir insandır." ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan’ın Ortadoğu bataklığından kurtulmak için Kılıçdaroğlu’na saldırdığını dile getiren Şükrü Cömert, "Acaba Sayın Kılıçdaroğlu'nu, Ortadoğu bataklığına mı çekmek istiyor? Yoksa Ortadoğu bataklığından kurtulmak için Kılıçdaroğlu’ndan ümit mi bekliyor. Bu hesaplardan biri sanırsam ümit bekliyor çünkü kendisini kurtaramıyor. Kurtaramadığı için Sayın Kılıçdaroğlu’na devamlı saldırılarda bulunuyor. Sayın Kılıçdaroğlu bu konuda çok dürüsttür. Hiçbir zaman ırkçılığa sebep vermemiştir, vermez de. Çünkü ırkçılık zihniyetinde yoktur, birleştiricilik zihniyetinde vardır." şeklinde konuştu.

Alevi toplumun sürekli ötekileştirmeye maruz kaldığını belirten Mehmet Çiçek de Başbakan’ın ötekileştirme yönünde politika izlediği için Ortadoğu politikasında başarısız olduğunu kaydetti. Çiçek, "Ötekileştirmenin kendisini Başbakan yapıyor. 12 yıldan beri iktidarda. Biz günden güne durduk ve izledik. Alevi toplumu olarak ötekileştirilmekten rahatsız oluyoruz. Ötekileştirmeyeceğimizi düşünüyorduk fakat Başbakan'ın Alevi toplumunu ötekileştirdiği bellidir. Neden Suriye politikasına bulaştı? Mısır’daki olaylara neden karıştı? Müslüman Kardeşler'i destekledi. Sonucuna katlanacak. Türkiye’nin çevresinde dost bir ülke kalmadı." ifadelerini kullandı.

CİHAN