Başbakan Erdoğan'dan kriz açıklaması

Başbakan Erdoğan global finans krizinin dünyadaki ve Türkiye'deki yansımalarını değerlendiriyor.

Başbakan Erdoğan'dan kriz açıklaması

Başbakanlık Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Erdoğan’ın, saat 11.30’da Başbakanlık Merkez Bina’da yaşanılan son ekonomik gelişmelere ilişkin basın toplantısı başladı. Başbakan Erdoğan'ın ABD kaynaklı ekonomik krizin Türkiye'ye olası etkileri ve alınan tedbirler hakkında bilgi vermesi bekleniyor. Başbakan Erdoğan özetle şunları söyledi: Bir çok ülke ekonomik daralma ile karşıkarşıya. Yavaşlayan dış talep gelişmekte olan ülkeleri de olumsuz etkilemekte. Bazı gelişmekte olan ülkelerden önemli miktarlarda sermaye çıkışı oldu. Türkiye 1980'lerden itibaren küresel ekonomiyle bütünleşme mücadelesinin içindedir. Ancak 2000'li yıllarda dahi bu bütünleşmenin tam anlamıyla gerçekleşmediğini görmüş olduk. Küresel ve ulusal krizler yaptığımız reformlarla atlatıldı. Bugün çok daha büyük bir dalgalanma sürecinden geçiyoruz. Türkiye bu kriz bu dalgalanmayı da asgari etkiyle aşacak. Belirlemiş olduğu hedeflere doğru kararlılıkla gidecektir. Ve inanıyorum ki bu süreç fırsata dönüştürülebilecek bir süreç. Büyüme performansı yüksek temponun altında kalacak. Düşme trendine giren dünya büyümesinin yansımaları olabilecektir ancak ihracatçılarımız yeni pazarlara açılma ve sektörel farklılaşma konusunda önemli atılımlar yapmışlardır bu kapsamda Otadoğu,Afrika ve diğer bölgelerin payı artmıştır. Bu nedenle büyüme üzerinde etkinin sınırlı kalmasını bekliyoruz. Mali disiplin konusunda kararlı ve titiz uygulamalardımız devam edecektir. 40.9 milyar YTL'lik faiz dışı yakalanmış bütcemiz 4 milyar YTL fazla vermiştir. Vergi politikasında etkinliğin artırılmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Bir çok AB ülkesinden daha iyi durumda olduğumuz ortadadır. Mali disiplin sayesinde kamu borç stoku düştü. Özellikle paramıza olan güvenin artmasıyla YTL, Hazine borçlanmasında kullanılan en temel enstrüman haline getirilmiştir. Borçlanma vadelerinde kaydadeğer iyileşmeler yakalanmıştır. Piyasalarda ortaya çıkabilecek dalgalanmaların etkilerini hafifletebilmek için Hazinemiz güçlü nakit tutma politikasını da sürdürüyor. Enflasyondaki düşüş eğilimi geçtiğimiz 2 yılda çeşitli şoklar nedeniyle duraksamıştır. Gıda ve enerji fiyatlarının rekor düzeyde artması bu şokların başında gelmektedir. MB son derece kararlı bir duruş ortaya koymuş ve koymayada devam ediyor. Enflasyonda tekrar güçlü bir düşme eğilimi yakalanacaktır. Cari işlemler açığı sorunun temelinde yurtiçi tasarufların yatırım ihtiyacını karşılayacak düzeyde olmaması ve enerjide dışa bağlımlılık gibi etkenler bulunuyor. Biz petrol ülkesi değiliz. Enerjide dışa bağımlıyız buna rağmen ihracat artışı ve finansman kalitesinin artması oldukça olumlu gelişmelerdir. İhracat performansı gelişmekte olman ekonomiler ortalamasının üzerinde gerçekleşmiştir. İlgili kamu kuruluşlarımız özel sektörün borç stoğunu izlemeye devam edecektir. Yurtiçi tasarrufların artırılması noktasında en önemli adımlardan biri olan sosyal güvenlik reformu yürürlüğe giriyor. Rekabet gücünün artırılması önemli. Yatırım ortamının önündeki engellerin kaldırılmasıyla ilgili çalışmalar devam ediyor. İstihdam üzerindeki yükler ve işgücü piyasasındaki katılıklar rekabet gücünün üstündeki önemli yükler. İstihdam piyasası reformunu önümüzdeki dönemde ek reformlarla desteklemeyi planlıyoruz. Küresel gelişmelerden olumsuz etkilenen sektörlerin yeniden yapılandırılmasına önem ve öncelik vereceğiz. Bu alanda ilk adımı tekstil ve hazırgiyim sektörü ile atmış bulunuyoruz. Cari açığın önemli bir bölümü enerji fiyatlarındaki artıştan kaynaklanıyor. Enerjide dışa bağımlılı azaltmaya yönelik tedbirlerin önemi ortaya çıkmıştır. Nükleer santral projesi ve kömür santrali projeleri dışa bağımlılığı azaltacak çok önemli gelişmelerdir. Özel sektör yatırımlarının kısa sürede devreye girmesini bekliyoruz. Son 6 yıllık dönemde ÖİB; TMSF ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından 50 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı. Bizden önceki 18 yılda yapılan özelleştirmeden 6 kat daha fazla özelleştirme yapıldı. Kararlılıkla devam edeceğiz. Bankacılıkta 2002'den buyana ciddi bir reform hamlesi gerçekleştirildi. Sistem uluslararası standartlarla uyumlu hale getirilmiştir. Sigortacılık ta AB standartlarına çekilmiştir. Acı deneyimlerden ders alınmıştır. Dünyada yaşanan krizde önemli bir unsur olan bankalar ve piyasaların likitide durumu ilgili kuruluşlarca izlenmektedir. Sektörün aktif kalitesi de sağlamlığını korumaktadır. Düzenleyici kuruluşlarımız eşgüdüm halinde içinde bulunulan krizi takip ediyor ve gerekli tedbirleri alıyorlar. İstanbul'un finans merkezi olması kriz döneminde fayda sağlayacak. Hükümetimiz elde edilen ekonomik kazanımların ve artan refahın her türlü şart altında korunması için gereken tedbirleri zamanın da almaya devam edecektir. Türkiye ekonomisi bugün devası krizlerle başedebilecek bir yapıya gelmiştir. ABD'de bir mortgage krizi olayları ta nerelere taşıdı. Küresel dalgalanmayı çok yakından takip ediyoruz. Alınması gereken bir önlem olduğunda bunlar hiç tereddüt edilmeden yürürlüğe konuluyor. Ekonomide beklentilerin iyimser olması son derece önemli. Moral ve iyimserlik çok önemli. Beklentilerin kötü olduğu bir ortamda üretim de yatırım da olmaz. İki önemli kelime bu sürecin anahtarıdır. Güven ve istikrar. Bunları asla gölgelememek, sarsmamak gerekir.
<< Önceki Haber Başbakan Erdoğan'dan kriz açıklaması Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER