Şimdi gözler, başarısızlığa tahammülü olmayan Baş
bakan Erdoğan’ın estireceği
fırtınada...
Seçim gecesi sandıklar açılmaya başladığında
AK Parti’nin önünde bütün
hazırlıklar tamamlanmıştı. Genel merkezin bütün ışıkları yanıyordu. Binanın önüne kurulan dev ekranın karşısında eli bayraklı partililer toplanmaya başlamıştı.
Başbakan ve kurmayları üst kattaki makamında yeni bir zaferin haberini bekliyordu, alt kattaki gazeteciler ise açıklama. İlerleyen saatlerde ters bir rüzgâr estiği anlaşıldı. AK Parti, 22 Temmuz
seçimlerindeki başarıyı yakalayamadığı gibi beklemediği şehirlerde kaybetmişti.
Ankara ve
İstanbul’da yürekler ağızlara geldi. Saatler gece yarısını gösteriyordu ki, gazeteciler hareketlendi. Seçim çalışmalarını neredeyse tek başına götüren Başbakan Erdoğan bir açıklama yapacaktı. Başbakan, üzgün bir yüz ifadesi ile “
Başarı ve başarısızlıklardan
ders çıkaracağız.” diyordu. AK Parti’den ayrılırken, yüzde 38,7
oy oranı ile seçimlerden birinci çıksa da partideki derin sessizlik dikkat çekiyordu. Dev ekranın önünde tek kişi bile yoktu. Peki seçim sonuçları bu kadar dramatik miydi? Tecrübeli
siyasetçiler ve siyaset bilimcilerin ortak görüşü; AK Parti’nin seçimlerin galibi olduğu, ancak
seçmenden bir ikaz aldığı şeklinde. İktidar partisi için yeni bir dönem başladı. Erdoğan’ın liderliğinin kalibresi şimdi belli olacak.
29
Mart seçiminde AK Parti il ve ilçe belediyelerinde toplam 485 yeri kazandı. Geçen seçimlerde bu sayı 531'di.
Antalya,
Tekirdağ,
Balıkesir,
Manisa,
Uşak,
Isparta, Aydın,
Zonguldak,
Yalova,
Osmaniye,
Şanlıurfa,
Sinop,
Giresun,
Siirt, Van ve Sivas'ı kaybetti. 11 büyükşehirde yeniden kazandı. İstanbul ve Ankara'yı vermedi.
Trabzon,
Elazığ,
Ardahan,
Mardin ve
Niğde’yi ise aldı.
AK Parti, üst üste kazandığı üç seçimde oy oranını yüzde 34'ten yüzde 47'ye yükseltti. 29 Mart’ta sandıktan yine birinci çıktı; ancak başarı çıtası yüksek konduğu için yüzde 38,7 oy oranı kimseyi tatmin etmedi.
Seçim sonuçları değerlendirilmeye başlandı. Kaybedilen yerlerde anketler yapılıp yeni
yol haritası belirlenecek. AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Hüseyin Tanrıverdi, milletin yaptığı uyarıyı dikkate alacaklarını söylüyor: “Nerede eksik, yanlış var; bu mesajları sağlıklı şekilde değerlendireceğiz.
Millet AK Parti'yi
tercih ediyor ama ‘bu yanlışları da yapmayın' diyor.”
İlk somut adım
kabine değişimi olacak. Seçim öncesi gündemde olan; fakat seçim sonrasına ertelenen bakan değişikliklerinde seçim sonuçları da dikkate alınacak. 6,5 yıldır
iktidarda olan AK Parti hükûmetinde yer değiştiren bakan sayısı sınırlı kaldı. Erdoğan yorulan bakanları değiştirecek. Erdoğan’ın yakın çalışma ekibi ve parti politikalarında değişiklikler de gündemde.
AK Parti’nin elde ettiği sonuç başarısızlık mı? 1983 yılından 1988’e kadar
ANAP’ın teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcılığını yapan
Mehmet Keçeciler, 29 Mart’ta AK Parti’nin aldığı sonuçların kötü olmadığını söylüyor. Tecrübeli politikacı, “Yıpranma var; ama makul bir yıpranma bu.” diyor. AK Parti’nin akıbetinin 89 yılındaki yerel seçimde hezimet yaşayan ANAP gibi olmayacağını söyleyen Keçeciler, “Biz yüzde 45’ten 21’e düştük. AK Parti’nin ilk seçimde aldığı oy yüzde 35’ti. Şimdi yüzde 39’a çıktı.” diye konuşuyor. Keçeciler, yine de uyarısını yapıyor: “Bir kere daha çok çalışmalı, oturup akılcı bir
revizyon yapılmalı. Vilayetler yeniden değerlendirilir. Seçim sonuçlarına öfkelenmesinler. Bu
demokrasidir, halkın reyine saygı gösterilmeli. ‘Antalyalı neden bize oy vermedi?’ diyemezsiniz. ‘Neden alamadık?’ deyip hatayı kendilerinde arasınlar. Bu özeleştiriyi yapmazlarsa yanlış yaparlar ve düşüşleri hızlanır.”
Tecrübeli siyaset adamı Aydın
Menderes de Keçeciler’le aynı görüşte; AK Parti’nin mutlak manada başarısız olmadığını dile getiren Menderes, “Millet iktidara ceza kesti; ama muhalefete
ödül vermedi. Bu seçimin yeni bir özelliği var.
CHP ve MHP oylarının toplamı AK Parti ile denkleşti. Bir üçgen oldu, bu giderek daha önem kazanacaktır.” Menderes’e göre, millet yeniden
yarışçıları bir hizaya soktu, 30 Mart’ta yarış yeniden başladı. Tecrübeli siyaset adamı İstanbul’da CHP oylarının yükselişine dikkat çekiyor: “Seçim sonuçları lambaların yanıp sönmesi gibi okunabilir. AK Parti demokrasi ve açık toplumdan taviz vermeden aklını kullanarak güçlü formüller bulabilir. CHP’nin İstanbul’daki başarısı önemlidir. AK Parti belki de bulmacaya buradan başlamalı. 90’ların başlarına dönsünler ve bu sonuçları önemsesinler.”
AK Parti, seçim sonuçlarını doğru okuyup ülkenin sorunlarına çözümler üretebilecek mi? Seçim sonuçlarını AK Parti açısından başarı olarak gören siyaset bilimci Prof. Dr. Ömer Çaha, seçmenin iktidara yan gözle bir baktığını ve dikkatli olmasını istediğini söylüyor.
Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Çaha’ya göre, AK Parti asıl bu mesajı doğru okuyamazsa kaybeder. DTP ve CHP’ye karşı sergilenen tavrı faul olarak yorumlayan Çaha, Bakan
Cemil Çiçek’in “DTP
Iğdır’ı aldı,
Kürtler
Ermenistan sınırına taşındı” sözlerini şöyle eleştiriyor: “Bu yaklaşımlar DTP’ye karşı Deniz
Baykal’ın 2007’deki tavrına dönüştür ve yanlıştır. DTP’yi dışlama, muhatap kabul etmeme yanlıştır. Etik ve stratejik olarak doğru değildir.”
Güneydoğu’daki kaybı da bu politikaya bağlıyor Çaha. Hükûmetin
PKK’yı bitirme noktasında büyük bir başarı kazandığını belirten siyaset bilimci, “Bölgesel
destek alınmış, PKK tecrit edilmiştir. ABD de
Türkiye’nin arkasındadır. Bu noktada Kürt hareketini, temsil mekanizmasının içine çekip almak gerekir. DTP’nin bölgede yüksek oy almasının ardında dışlayıcı yanlış politikalar vardır. Her şey ekonomi ve
hizmet değildir.” yorumunu yapıyor.
Çaha’ya göre, kıyı bölgelerinde oy kaybının sebepleri de araştırılmalı: “Ben sana hizmet veriyorum, sen bana oyunu vereceksin demek olmaz. İnsanı güdüleyen ekonominin dışında başka ve daha önemli değerler vardır. İnanç, kültürel değerler, hayat felsefesi tarih boyunca insanların tercihlerinde etkili olmuştur. Sol tandanslı seçmen kendi
yaşam alanını korumak için CHP’nin oylarını yükseltti. CHP’nin kazandığı yerlerde
oy oranları yüzde 60. Bunlardan sonuçlar çıkarılmalıdır.”
Türkiye’nin önünde dış ve iç gelişmeler var;
Amerika ve
Avrupa Birliği’nin Türkiye’den beklentileri, DTP’nin aldığı blok oylar ve
Kürt meselesi, ABD Başkanı
Barack Obama’nın Ankara ziyareti,
KKTC’deki seçimler ve
Erbil konferansı konuları gündeme gelecek. Ayrıca
ekonomik kriz var. Seçim öncesi Türkiye
tedbir aldı, alamadı diye yanlış bir tartışmaya girildi. İktidar ve muhalefet sorumlu davranamadı. Krizin siyasete yansımaları sürecek. Siyaset bilimciler ve tecrübeli politikacıların ortak görüşü şu: Türkiye’de yeni ve zor bir dönem başlıyor. Erdoğan’ın siyaset v
e devlet adamlığını göstermesi gerekecek. AK Parti için oyun yeniden başlıyor.
İLÇEYİ KAZANMAK İÇİN ERDOĞAN’I GETİRMİŞLER!
AK Parti’nin oylarındaki düşmede kimi teşkilatların yeterince çalışmaması,
aday tespitinde yanlışlıklar, reformların anlatılamaması ve ekonomik kriz etkili oldu. Erdoğan meydanlarda yalnız kaldı. MHP’nin kalesi olan Ankara
Beypazarı’nda, Başbakan Erdoğan konuşmasını yaparken, seçim otobüsünün hemen yanı başında bekleyen AK Partili belediye başkan adaylarının yanına sokuldum ve sordum, “MHP’den ilçeyi almak için hangi çalışmayı yaptınız?” Bir partili biraz düşündü ve eli ile Başbakan’ı göstererek, “Erdoğan’ı getirdik ya!” dedi. Beypazarı’nı tekrar MHP kazandı.
AKSİYON