Davanın son duruşmasında ifade veren
tanık İsmet Uykur ve akrabalarının, eski
Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak'a bağlı korucularca tehdit edildiğini söyleyen
Aktar,
tedbir alınmazsa adalete ulaşmanın mümkün olamayacağını belirtti.
Aktar,
Mazlum-Der, İnsan Haklar Derneği
Diyarbakır şube temsilcileri ve bir grup avukatla Temizöz'ün yargılandığı davayla ilgili açıklamalarda bulundu.
Karanlık bir dönemi aydınlatmak için açılan davada olumsuz gelişmelerin yaşandığını dile getiren
Baro Başkanı Aktar, "Davada
mağdur sıfatıyla bulunan kişilerinin önemli bir kısmı
sanıkların da ikamet yeri olan Cizre ve çevresinde halen önemli bir nüfuza ve silahlı güce sahiptir. Davanın başlamasından sonra bazı sanık yakınlarının mağdurlar üzerinde
baskı kurduğu, tehdit ettiği biliniyor. Son olarak 9
Ekim günü yapılan duruşmada dinlenen mağdur İsmet Uykur Cizre'ye döndükten sonra sanık Kamil Atak'ın yakınları ve ona bağlı korucular tarafından tehdit edilmiştir.
Güvenlik kuvvetlerinin bu konuda gerekli önlemi almadıkları, bu durumun mağdurlardaki tedirginlik ve kaygıyı artırdığı görülmektedir." dedi.
Müştekilerden bazıların konuyla ilgili olarak savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu dile getiren, Aktar, "Bu kayıtsız tutumdan cesaret alacak saldırganların bundan sonra daha pervasız bir şekilde mağdur ve tanıklara yöneleceğinden derin bir kuşku duymaktayız. Mağdurların ifadeleri bu davada maddi gerçeğin ortaya çıkması konusunda önemlidir.
Adil yargılamayı etkilemek suretiyle karanlık dönemin aydınlanmasını engellemeye yönelik davranış,
eylem ve tutumlara karşı kamu makamlarını gerekli etkin önlemleri ivedi olarak almaya davet ediyoruz." diye konuştu.
Gazetecilerin "Ne şekilde baskı görüyorlar?" sorusuna Aktar, "Yargılanan yakınlarının ceza almaları halinde tanıkların ve ailelerini ciddi bir
tehlike bekliyor." yanıtını verdi.
Temiz davasından bir gün önce üst düzey bir askeri yetkilinin Başsavcılığı ziyaret etmesiyle ilgili soruyu da yanıtlayan Aktar, "Ziyaretin yapıldığı gerçektir. Tabii ki askeri yetkili başsavcıyla görüşebilir. Ziyaretin davadan bir gün önce yapılması değil, bu ziyaretin yapılmış olduğunun kabul edilmemesi kaygı vericidir." ifadelerini kullandı.
(CİHAN)