‘Uyarıyoruz' başlıklı ilanda, “Adalet dünyası bütün unsurlarıyla diken üzerindedir. Bu bir çıkmaz sokaktır. Tarih örnekleriyle doludur ki kimsenin yargısı kimseyi kurtarmaya yetmemiştir” ifadeleri yer aldı.
Yazıda şöyle denildi:
“Demokrasiye olan sarsılmaz inancımızın biçimlendirdiği ‘milli iradeye saygı’ bütün yaklaşımlarımızın temelini oluşturmaktadır. Bununla birlikte, aynı kavramın doğal uzantısı olan ‘kuvvetler ayrılığı’ ilkesine getirilen yıkıcı eleştirilerin, egemenliğin kullanımında ülkemizi tehlikeli bir boyuta sürüklediğini gözlüyoruz. Avukatlar olarak "Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı" ilkesinin çoğunluk iradelerine feda edilemeyecek kadar "yaşamsal" olduğunu vurgulamayı, mevcudiyetimizin sebebi sayıyoruz. Yurttaşlara "hukuk güvenliği" sağlayan bu yegane ilke, onurlu yaşamanın da tek koşuludur.
Adaletsizlik kök saldıkça, baskıyla uygulanan orantısız güç, yeni ceberrut yapılanmaların gerekçesi olmaktadır. Sadece yargıya bağımlı bir adli kolluk oluşturulması gerekirken, yargı kolluğun adaletine terk edilebilmektedir. Yargı mensupları, ulusal ve uluslararası alanda genel kabul görmüş evrensel kurallara ve güvencelere rağmen tayin edilebilmekte, bu yolla "özel dosyalar" da el değiştirebilmektedir. Soruşturmasına göre polis, polise göre savcı, savcıyla uyumlu yargıç aranabilmekte, yargılamalar yaşanan hukuksuzlukların meşrulaştırılmasında araç olarak kullanılabilmektedir. İnternet düzenlemeleriyle özgürlükler dünyasının karartılması hedeflenmekte, temel hakların özüne dokunulmaktadır. Anayasaya açıkça aykırılığı bütün hukuk dünyasının ortak görüşü olan düzenlemelerde inat edilmekte, yangından mal kaçırılmaktadır.
Hukukçular olarak, ‘plebisiterotoriteryen’ bir rejimin anayasa hukukundaki bütün unsurlarını kaygıyla tespit etmekteyiz. Bu tespitimizin dayanağı, yürütmenin diğer erkler üzerindeki orantısız güce dönüşen tahakkümüdür.”
Uyarıyoruz: Adalet dünyası, bütün unsurları ile "diken üzerindedir." Bu bir çıkmaz sokaktır. Karşıdaki duvarı göstermek, ülkemizin hukuk tarihini yazan avukatlar olarak bizim görevimizdir. Yapılması gereken, en geniş uzlaşma ile "yargıyı bağımsız ve tarafsız" kılmaktır. tarih örnekleriyle doludur ki, kimsenin yargısı, kimseyi kurtarmaya yetmemiştir."