Prof. Dr. Ali
Bardakoğlu,
Diyanet İşleri Başkanlığı görevini Prof. Dr.
Mehmet Görmez'e devretti.
Prof. Dr.
Ali Bardakoğlu, toplumu bütünüyle kucaklamada önemli bir zihniyet dönüşümü yaşandığını belirterek, "İnancı, mezhebi, giyimi ne olursa olsun bir ferdi dahi kaybetmek istemiyoruz. Gönülden geçen Diyanet'in herkesin
diyaneti olması gerektiğidir" dedi.
Devlet Bakanı Faruk Çelik ve
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Yeni Teşkilat Yasası uyarınca
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yeniden yapılanması konusunda kamuoyunu bilgilendirmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığı'nda bir
basın toplantısı düzenledi. Kur'an-ı Kerim'in okunmasıyla başlayan törende Bardakoğlu, görevini Prof. Dr. Mehmet Görmez'e devretti.
Görevi bırakan Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, insanların Kemal ve
Cemal dünyasından kopup geldiğini ifade etti. Din, hukuk, ahlak,
siyaset ilişkisinin her zaman kolay anlaşılmadığını ve aradaki bağın anlaşılmadığını dile getiren Bardakoğlu,
Osmanlı döneminde de dinin anlaşılması konusunda ciddi sorunların olduğunu söyledi. 18. yüzyıldaki pozitivizm hareketinin etkilediğini dile getiren Bardakoğlu, dinin 20. yüzyılda özellikle 11 Eylül'den itibaren bir güvenlik sorunu algılanır hale geldiğini kaydetti. 80'i aşkın toplulukla Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ilişkisi bulunduğunu anlatan Bardakoğlu, dini, dört
duvar arasına sıkıştırmanın
İslamiyet'e haksızlık olacağını, bu sebeple dini topluma anlatmaya çalıştıklarını kaydetti. 7 yıl içinde 2 bin kadın görevlinin 13 bine ulaştığını vurgulayan Bardakoğlu, onların daha iyi yerde olmasını istediklerini, çünkü verimli olduklarını ifade etti. 100 bini aşan, sözleşmenin de dahil personele sahip olduklarını dile getiren Bardakoğlu, bütün mensuplarının ilahiyat fakültelerini bitirmelerini istediklerini, bu sebeple kurum içi eğitimlere önem verdiklerini belirtti.
Ayrıca,
Türkiye'de güzel okunan ezana karşı çıkan olmayacağını, hakkıyla görevini yerine getiren din görevlisine kimsenin karşı çıkmadığını anlatan Bardakoğlu, din görevlilerini okumaya
teşvik ettiklerini dile getirdi. İslam medeniyetinin bilgi medeniyeti olduğunu vurgulayan Bardakoğlu, dini bilgiyi kimsenin insiyatifine bırakmadığını belirterek, dindarlığın yenilenmesi gerektiğini ifade etti. İslam'ı, üçüncü, beşinci asırda yaşanmış şekliyle anlaşılmasının yanlış olduğunu anlatan Bardakoğlu, onun bu çağın insanına anlatılması ve gönülden çağrıda bulunulması gerektiğini belirtti. Dinin, şekil değil umumi bir rahmet olduğunu, hayatın her alanında yaşanması gerektiğini anlattıklarını aktaran Bardakoğlu, dindarlığın ancak ve ancak güzel ahlakla olgunlaşacağını vurguladı. 8 yılda bazı hususları başarmaya çalıştıklarını dile getiren Bardakoğlu, toplumu bütünüyle kucaklamada önemli bir zihniyet dönüşümü yaşandığını söyledi. İnancı, mezhebi, giyimi ne olursa olsun bir ferdi dahi kaybetmek istemediklerini dile getiren Bardakoğlu, gönüllerinden geçenin Diyanet'in herkesin diyaneti olması gerektiğini belirtti.
Almanya Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmeye de değinen Bardakoğlu, Cumhurbaşkanına "madem Müslümanların da Cumhurbaşkanıyım dediniz, o zaman bizim de Cumhurbaşkanımızsınız" dediğini aktardı. Bu sözlerden dolayı Cumhurbaşkanının kendilerini
tebrik ettiğini dile getiren Bardakoğlu, herkesi kucaklamaya çalıştıklarını, bunu yaparken de doğruları söylemekten vazgeçmediklerini ifade etti. Doğru bilgi ve özgürlüklere saygı duymanın toplumsal huzurun kaynağı olacağını anlatan Bardakoğlu, ileride Diyanet'e daha büyük görevler düşeceğini söyledi. Görevi bırakma işini Teşkilat Kanunu'nun çıkmasından sonraya bıraktığını ifade eden Bardakoğlu, görevi bırakmayı 14 Temmuz'a göre yaptığını, ancak araya
Ramazan girdiğini dile getirdi. Baş
bakan başta olmak üzere, kendisine verdikleri destekten dolayı herkese teşekkür eden Bardakoğlu, kusurların kendilerine ait olduğunu ifade etti.
Bardakoğlu, konuşmasının ardından,kürsüye yeni Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'i davet etti. Bardakoğlu, Görmez'e cübbe ve sarığı giydirdi.
Bardakoğlu'na
çiçek veren Görmez, çok büyük bir emanet ve şerefi devraldığını belirterek, Allah'tan, bu emaneti
taşıma konusunda güç vermesini talep etti. 7 yıldır talebesi olmaktan şeref duyduğu Bardakoğlu'nun, en büyük nasibi olduğunu gördüğünü anlatan Görmez, yollarının uzun ve yapılacak çok şeyleri olduğunu belirterek, sadece Türkiye için değil dünyadaki bütün Müslümanlara
hizmet götürmeleri gerektiğini ifade etti.
İslamiyet ile fobi kelimesinin yan yana getirildiğini, kalplere sevgi tohumu ekmeye ihtiyaç bulunduğunu dile getiren Görmez, bu gücün Diyanet
teşkilatında olduğunu vurguladı.
Devlet Bakanı Faruk Çelik ise Diyanetin İslam dünyasına örnek teşkil eden bir konuma getirildiğini söyledi. Yaptıkları hizmetlerden dolayı Bardakoğlu'na teşekkür eden Çelik, bu hizmet alanında emekliliğin olmadığını, böyle düşüncenin de yanlış olduğunu düşündüğünü belirterek, Bardakoğlu'nun birikimlerini İslam dünyasıyla paylaşacağını kaydetti.
Çok gerilimli bir dönemde ve dünyada İslam-fobinin yaygınlaştığını bir zamanda Bardakoğlu'nun görev yaptığını anlatan Çelik, her iki başkana da hizmetten dolayı teşekkür etti. Daha sonra Bakan Çelik, Bardakoğlu'na plaket verdi.