Darbeye teşebbüsle yargılananlar cuntacıların
darbe indirdikleri insanları yargılamasını referans gösteriyor. Hak hukuk ve
adalet kavramlarını ağızlarından düşürmeyenler aylardır
mahkeme heyeti ve kamuoyuna karşı adeta
psikolojik harekat yürütüyorlar. Onlara göre yargılama 27
Mayıs'tan beter. Oysa arşivler ve
Balyoz Davası'nda yaşananlar tam tersini söylüyor.
Türkiye merhum Başbakan Adnan Menderes'in önüne konan bir kap yemeğin nasıl
propaganda malzemesini yapıldığını çok iyi biliyor. Ne yazık ki aradan geçen 50 yıl bazıları için hiç bir şeyi değiştirmiyor. Bugün de birileri şerefli TSK personelinin içtiği suyu bile kendilerinin verdiğini iddia edecek kadar ileri gidebiliyor.
Duruşma salonunda yaşananlar arasındaysa 180 derecelik fark var. 27 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Başbakan ve milletvekillerini azarlayanlar bugün mahkeme salonunda hakimlere savcılara
hakaret üstüne hakaret ediyorlar... Elbette bir de eşlerin durumu var. Bir tarafta darbe günlerinde eşlerini aylarca göremeyenler diğer tarafta ise adliyeye devletin araçları ve korumalarıyla gelenler. Geldikleri
vakit lokma döküp balon uçuruyor, mahkemeyle alay ediyorlar. Dahası yol kesiyorlar ki, kendilerine yakışmayan bu tavırları
hasta çocuğunu doktora yetiştirmeye çalışan vatandaşı bile olumsuz etkiliyor.