Balyoz savcısı karar sonrası ilk kez konuştu

Balyoz davasının duruşma savcılarından Hüseyin Kaplan, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ‘hak ihlali’ tespitinin ardından 237 Balyoz hükümlüsünün tahliye edilmesine ilişkin açıklama yaptı.

Balyoz savcısı karar sonrası ilk kez konuştu

AYM’nin kararına saygı duyduğunun altını çizen Kaplan, “Keşke AYM’nin sayın üyelerinin en azından gerekçeli kararı okuyabilecek zaman ve imkanları olsaydı, bu durumda iptale konu her iki hususun da yargılama safhasında karşılandığını göreceklerdi.” ifadelerini kullandı. Kaplan, bu aşamadan sonra davanın hukuki zeminden çıkıp siyasi bir hesaplaşma konusu haline geldiğini vurgulayarak, “Yapılan yeniden yargılamada sanıklar hakkında ne karar verilirse verilsin yapılan darbeye teşebbüs “yaşanmamış sayılamayacaktır.” dedi.

Cumhuriyet Savcısı Kaplan, AYM’nin Balyoz kararını hukukçuların kullandığı ‘adalet.org’ isimli site üzerinden değerlendirdi. Balyoz darbe planına ilişkin soruşturmada yer alan emniyet görevlileri, hakim ve savcıların kötü niyetle hareket ederek ‘kumpas’ kurduklarına ilişkin algı operasyonu yürütüldüğüne dikkat çeken Kaplan, özetle şunları kaydetti: “Üç ayrı iddianame ile toplam 365 sanık yargılanmıştır. Duruşma esnasında tutanak yazdırılmamış, tüm konuşmalar görüntülü ve sesli olarak kayda alınmıştır. CMK’da belirtilen hakların tamamını sanıklar sonuna kadar kullanmıştır. Taraflar o kadar çok konuşma yapmıştır ki belli bir süre sonra tekrara düşmeye başlamışlar, deliller karşısında savunacakları bir husus kalmayınca müdafiler duruşmaları terk etmişlerdir. Tehdit ve hakaret etmekten de çekinmemişlerdir.”

TANIK OLARAK BAŞBUĞ VE BÜYÜKANIT DİNLENDİ

Kaplan, AYM’nin tanıklar Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman’ın dinlenilmemesini gerekçe göstermesini de şöyle değerlendirdi: “Duruşmalar esnasında birçok tanık yanında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Büyükanıt ve K.K.K. Kurmay Başkanı İlker Başbuğ tanık olarak dinlenmiştir. Sanıkların savunmalarında belirttikleri tüm hususları duruşma salonunda açıklığa kavuşturmuşlardır. Buna rağmen “Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman da dinlenemez miydi?” diye düşündüğümüzde, kişilerin haklı olabileceği fakat verilen karar açısından hiçbir değişiklik olmayacağı açıktır. İkinci olarak, dijital veriler ile ilgili olarak yargılama safhasında tarafların itirazlarını karşılayacak birçok bilirkişi raporu alınmış, itiraz konusu tüm hususlar bilirkişilere teferruatlı olarak sorulmuştur. Nitekim AYM Başkanı Sayın Haşim Kılıç’ın Taha Akyol’a vermiş olduğu mülakatta dosyada mahkemenin dört ayrı bilirkişi raporu aldığı, ilaveten sanıkların birçok özel mütalaayı dosyaya ibraz ettiği belirtilmektedir. Bu bile mahkemeye kanaat getirecek kadar bilirkişi raporu alındığının göstergesidir. Tarafların aleyhine olan raporları kabul etmemesi karşısında yüzlerce bilirkişi raporu alınsa da, aynı itirazları sürdürecekleri kesindir.” ZAMAN
<< Önceki Haber Balyoz savcısı karar sonrası ilk kez konuştu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER