Balyoz savcılarından son nokta

Balyoz iddianamesini hazırlayan savcılar, 'darbe teşebbüste kaldığı için sanıkların ceza almaması gerektiği' yönündeki görüşlere iddianamede cevap verdi.

Balyoz savcılarından son nokta

İddianamede yer alan ifadelere göre savcılar, Hükümet'i devirmeye teşebbüs suçunun tamamlanmasını neden beklemediklerini detaylı şekilde anlatıyor. Darbe suçu gerçekleştikten sonra düzenin değişeceğini belirten savcılar, böyle bir durumda failleri cezalandıracak makamın da bulunmayacağını vurguluyor. Öte yandan Balyoz'da yer alan Suga, Oraj, Sakal, Çarşaf eylem planlarına da dikkat çeken savcılar, bu planların bir senaryodan ibaret olmadığını, darbeye teşebbüs suçunun başladığını kaydediyor. Balyoz iddianamesinde adı geçen 196 sanığın 'Hükümet'i ortadan kaldırmaya eksik teşebbüs etmek'ten 15 ile 20 yıl arasında hapsi istendi. İddianamede Balyoz savcılarının suç niteliği ile ilgili değerlendirmeleri, bir çok defa gündeme getirilen 'darbe teşebbüste kaldığı için sanıklar cezalandırılamaz' savını da çürütüyor. Darbe gerçekleştiğinde sanıkları cezalandıracak makamın bulunamayacağını kaydeden savcılar, sanıkların darbe için yaptıkları hazırlıklara değiniyor. Darbe teşebbüsünün ne zaman başlandığına ilişkin kesin tespit yapmanın mümkün olmadığını belirten savcıların şu ifadeleri dikkat çekiyor: "Hükümet'i devirmeye teşebbüs etmek suçunun tamamlanması kanun koyucu tarafından aranmamıştır. Zira bu suçun tamamlanmasını aramak da mümkün değildir. Çünkü suç işlenip tamamlandıktan sonra zaten düzen değişmiş demektir. Böyle bir durumda failleri cezalandıracak makam da bulunmayacaktır. Bu nedenle kanun koyucu suçun teşebbüs aşamasına cezalandırma yoluna gitmiştir. Bu suçlarda önemli bir husus da icrai hareketlerin yani teşebbüs eyleminin ne zaman başladığının tespitidir. Buna ilişkin olarak tam bir kural koymak da mümkün değildir. Ancak elverişli vasıtalarla Hükümet'i devirme kastının ortaya konulmasından sonra, buna ilişkin hareketlere başlanması halinde suçların icrai hareketlerinin de başladığının kabulü gerekir. Bu suçların diğer bir özelliği de suçların cebir ve şiddet kullanılarak işlenmesidir. Cebir kavramı maddi ve manevi anlamdadır. Cebirden maksat failin maksadını sağlamak üzere hukuk dışı meşru olmayan vasıtaların kullanılmış olmasıdır. Bu vasıtalar maddi cebir, manevi cebir, baskı, tehdit ve hile şeklinde olabilmektedir." İddianamede, kanunun aradığı cebir unsurunun varlığı sanıkların yaptığı darbe hazırlıkları ile ortaya konuluyor. İddianamenin belirli yerlerinde de temas edilen eylemin yapılacağı yerler, tutuklanacak kişiler, emekliye sevk edilecek ve kullanılacak kamu personellerinin tespiti, basın yayın kuruluşları ile ilgili planlamalar cebir unsurunun gerçekleştiğinin açık bir göstergesi diye tarif ediliyor. Savcılar, darbeye teşebbüs eden sanıkların AK Parti ile ilgili hazırladıkları plana da dikkat çekiyor. Balyoz sanıklarının 2002 yılı milletvekili seçimlerinden sonra sıkıyönetim için yaptığı hazırlıklara değinen savcılar, sıkıyönetim planı hakkında şu ifadeleri kullanıyor: "Eylem planlarında Balyoz, Suga, Oraj, Sakal, Çarşaf somut olarak görevler belirlenmiştir. Bu eylem planlarının yapılmasından sonra TSK'dan atılacak personel listesi, kamu kurumlarından görevlendirilecekler listesi, darbe sonrası yapılacak tutuklamalara ilişkin oluşturulacak cezaevleri ve diğer listeler belirlenmiştir. Bu listeler de olay tarihi itibarıyla görev yapan personelle somut olarak uyum göstermektedir. Ayrıca plan seminerinde o dönemde görev yapan belediye başkanları ve imam hatip lisesi müdürleri üzerinde durulmuş, yerlerine atanacak personel de belirlenmiştir. Bu somut çalışmalar da yapılan planların bir senaryodan ibaret olmadığını göstermektedir. Dolayısıyla suçun teşebbüs aşaması başlamıştır. Yukarıda belirttiğimiz somut çalışmalar da icrai hareketleri olarak görülmüştür. Suçun hazırlık hareketlerinden çıkıp icra hareketlerine geçişin yapıldığını gösteren en önemli delil, bizzat Balyoz Güvenlik Harekat Planı içinde yer almaktadır." Darbenin olması durumunda ülkenin yönetiminin el değiştireceğini, yasaları uygulayacak gücün etkinliğini yitireceğini belirten savcılar, sanıkları cezalandırmanın bu aşamada mümkün olmayacağını aktardı. İddianamede darbe için icrai hareketlerin başladığına ilişkin bir başka delil ise şöyle: "İrticai, yıkıcı ve bölücü gruplara ait mevcut tüm listeler ile teşkil edilecek olan özel görev timlerinin listeleri güncellenecek ve devamlı olarak güncel tutulacak."
<< Önceki Haber Balyoz savcılarından son nokta Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER