Ergenekon soruşturması kapsamında 48 gün önce gözaltına alınan ve el konulan bilgisayarında dehşet verici planlar çıkan
Cumhuriyet Gazetesi
Ankara Temsilcisi Mustafa
Balbay, cezaevinden
Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanmak üzere gönderdiği mektubunda,
darbe toplantılarında kendisine aktarılan çok önemli bilgileri yazmayarak “verdiği sözde sadık kaldığını” ifade ediyor.
Balbay, mektubunda Ergenekon davasında
sanık olarak yargılanacak olmasını eleştirerek, “
Gazeteci, yaşadığı çağın tanığıdır. Ben de bunu en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Gel gör ki; benim
tanıklığım, sanıklığa dönüşüyor” diyor.
AK Parti hükümetini darbe ile devirme planındaki rolü ile hafızalara kazınan Ergenekon sanığı Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi
Mustafa Balbay,
Silivri Cezaevi'nden, Ankara Temsilcisi olduğu gazetesi Cumhuriyet'e gönderdiği
mektupta,
darbeci paşaların en çok kendisine güvendiğini söyledi. Mustafa Balbay, darbe toplantılarında en çok güvenilen ismin kendisi olduğunu söyleyerek, onların güvenini boşa çıkarmamak için deşifre etmediğini iddia etti.
Ergenekon soruşturması kapsamında 48 gün önce gözaltına alınan ve el konulan bilgisayarında ‘Balbay' ya da ‘Darbe' günlükleri ismi ile hatırlanan dehşet verici planlar çıkan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, 46 gün sonra köşesinde yayınlanmak üzere bir mektup gönderdi.
BALBAY'A ÇOK GÜVENMİŞLER
Balbay, Silivri Cezaevi'nden Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmak üzere yazdığı mektubunda, darbe toplantılarındaki rolü ve darbe planlarıyla ilgili ‘özrün kabahatinden büyük' dedirtecek açıklamalarda bulundu. Mustafa Balbay, gerçekleştiği takdirde Türkiye'yi kaosa götürecek darbe planındaki görüş ve
öneri belirten etkin rolünü görmezden gelerek, “Bana çok güvendiler. Yazmamak üzere söylüyoruz dediklerinde, bu sözü tuttum. Bu, dışarıdan normal bir durum gibi gelebilir ama, bir gazeteci manşetlik haber aldığında yazamazsa içi içini yer. Ama ben bu sözüme hep sadık kaldım” şeklinde savundu.
TANIKLIĞI SANIKLIĞA DÖNÜŞÜYORMUŞ
Mektubunda devletin birbirinden farklı tepe noktalarında yer alan kişilerle olan münasebetini güvenilir ve sır tutar olmasına bağlayan Balbay, kendisinin sanık değil, tanık olması gerektiğini şu cümlelerle savundu: “Mesleğimizi anlatan en iyi sözlerden biri şudur: Gazeteci, yaşadığı çağın tanığıdır. Ben de bunu en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Gel gör ki; benim tanıklığım, sanıklığa dönüşüyor.”
Gözaltına alındığında kendisine
destek veren kimi gazetecilerin bilgisayarından çıkan günlükleri internette yayınlanınca desteklerini çekmelerini veya eleştirmelerini ise normal bulduğunu kaydeden Balbay, mektubunda “İlk aşamada bana omuz veren kimi meslektaşlarım bu notlardan sonra ya fikirlerini değiştirdiler, ya da susmayı yeğlediler. Kimileri, ‘Bu, haber kaynaklarıyla gereğinden fazla yakınlıktır...
Meslek sınırı aşılmıştır' dediler. Benim gazetecilik üslubuma ilişkin eleştirileri anlayışla karşılıyorum. Bütün eleştirilere açığım, zaten öyle olmam gerekir. Ancak beni yakından tanıyanlar bilirler, benim genel davranış biçimim bu” satırlarına yer verdi. Bilindiği gibi
Hürriyet Yazarı
Ahmet Hakan, önce Balbay'a tam destek vermiş, günlükleri ortaya çıkınca da desteğini çektiğini açıklamıştı.
Büyükanıt: Söyleyin Balbay, bu medya yapısıyla bugün darbe yapılır mı?
46 gün sonra köşesinde yayınlanmak üzere gazetesine mektup gönderen Mustafa Balbay'ın bazı tanıklıkları şunlar:
“6
Nisan 2003 Pazar günü saat 12.30'da
Genelkurmay Karargahı'nda Aslan Paşa ile görüşme... 45 dakika sonra,
Yaşar Paşa geldi, ona günü anlatmam lazım, ‘İsterseniz bekleyin, en çok yarım saat sürer' dedi, sonra ikisi birlikte geldiler.. Yaşar Paşa sivildi. Kırmızı ağırlıklı bir tişörtü vardı. Konu
Hilmi Paşa ile ilgili yazıya geldi.
“Söyleyin Sayın Balbay, bu medya yapısıyla bugün darbe yapılır mı? Yapılmaz. Bugün medyayı arkanıza almadıktan sonra bir şey yapamazsınız. Laikliği konu edinen bir tek siz varsınız. Öteki gazeteler her gün bir türbanlı kadın fotoğrafı koyup, neredeyse sempatik hale getirmeye çalışıyorlar.”
BALBAY'DAN ERUYGUR'A: PAŞAM, ÖZKÖK İLE KAFANIZDAKİLERİ YAPMAK ZOR
Mustafa Balbay: Paşam sizi çok iyi anlıyoruz. Belki bizimle her şeyi bütün açıklığıyla paylaşamayacaksınız ama, şöyle bir gerçek var ortada; sizin bir numara ile kafanızdakileri yapmak çok zor.
Şener
Eruygur: Öyle mi görüyorsunuz..
Mustafa Balbay: Evet... Bu bir tek bizim görüşümüz değil. İnanın buna. Sokakta, her yerde insanlar böyle konuşuyor..
Şener Eruygur: Nasıl konuşuyor?..
Mustafa Balbay: Yani sizin de kulağınıza gelen şeyler... İşte
Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla tavladılar deniyor... Hükümetle anlaştı deniyor..
***
Mustafa Balbay'ın darbe günlükleri basında ses getirmiş, gazetemiz söz konusu günlükleri “Bu da Balbay'ın günlükleri, İhanet... Kumpas… Entrika dolu konuşmalar” başlıklı sürmanşetiyle 17
Mart 2009 tarihinde okuyucularına duyurmuştu.
VAKİT